Rancière’in mutabakatı durağan ve yekpare bir şey olarak görmesi, mutabakatın ihtilaflı –ya da Rancière’in terimleriyle söyleyecek olursak, uyuşmaz– doğasını ıskalamasına sebep olur. Bu mutabakat, Berlin Duvarı’nın yıkılmasından başlayarak kendi içinde bir dizi etnik, dinî, ulusal, uluslararası, cinsel ve sınıf-temelli çatışma ekseninde parçalanmıştır.