1920 yazına gelindiğinde Avrupa'da gündemi takip eden herhangi birisinin Dada'yı duymamış olması neredeyse imkânsızdı. 'Dada' sözcüğü, 'delidolu, gülünç, tuhaf' anlamlarına gelen bir sıfat olarak, siyasetçilerden mutfak şeflerine ve moda tasarımcılarına, birçok kimseyi nitelemek için kullanılır olmuştu. Halk nezdinde Dada'nın en parlak dönemi buydu ama 1920'de doruğa ulaşan kolektif etkinlikler tam da bu sıralarda sönmeye yüz tuttu.