Goya, "Savaşın Felaketleri" dizisini, tıpkı 1819-1823 yılları arasında kendi evinin duvarlarına boyadığı "Kara Resimler" gibi, herkesten saklamıştı. "Savaşın Felaketleri", ancak Goya’nın ölümünden 35 yıl sonra, 1863’te yayınlandı.
Süper kahramanlardan veya fantezi edebiyatından söz ettiğimizde hâkim kültürün çeperlerinde ortaya çıkma meselesi özellikle önem kazanıyor çünkü bu iki tür, öncelikle isyan sanatları olarak icat edildi.
Mimarlıkta çevreci yaklaşımlar, mimarlık kuramında doğa bağlamının tartışılmasıyla ilişkilidirler. Bu nedenle, önce coğrafya kuramında sonra da felsefede doğa kavramının yeniden sorgulanmasına yol açan Antroposen kavramı, mimarlıkta çevreci yaklaşımları da değiştirme potansiyeline sahiptir.
Göç olgusunun maddi ve zamansal boyutları göz önüne alındığında, çağdaş arkeoloji bu olgunun anlaşılmasına hatırı sayılır bir katkıda bulunabilir. Kitaptaki makaleler, halihazırda yaşanan zorunlu ve kaçak göçün arkeolojisini sunacak çeşitli entelektüel, metodolojik, etik ve siyasi çerçeveleri keşfetmeye çalışıyor.
Psikanaliz kimliği bir süreç olarak ele alır; tarihin, çoğunlukla da travmatik bir tarihin sonucu olan ve merkezinde yabancılaşma ile sömürü arasındaki bağların yattığı bir süreçtir bu. Kimlik politikasının kapitalist temellükü, istikrarlı ve kapalı kimlik fantezisini canlandırır.
Lacan, kapitalizmin öznel alanda yarattığı en büyük devrimin, keyifi hesap edilebilir bir şeye dönüştürmesine dayandığını söylemişti. Instagram ya da Facebook gibi şirketler, keyifin bu şekilde niceliğe dökülmesini en bariz biçimde gösteren örnekler...
Şayet sanat bugün kendini esersiz bir faaliyet olarak sunuyorsa, bu tam da, sanat eserinin eser-olmaklığı üzerine hâlâ yeterince düşünülmediği için mümkün olabilmiştir.
İnsan, yaratma eyleminde nesneden kopma arzusu mu hisseder? Yoksa insan, nesneler dünyasının o yok alanı tarafından çağrılan mıdır? Öyle bir doğadır ki bu hem vardır hem de yoktur. Hem yaşamdır hem de ölüm.
"Uçurtmanın Peşinde", Mardin'in tozlu topraklarını birbirine katarak uçurtmanın gölgesi altında büyüyen bir çocuğun, Zahit Mungan’ın tüm şehri peşine takmasının hikâyesi.
Amacımız mimarlıkta işsizlik, emek sömürüsü, doğa katliamı, kent suçu gibi konuları tartışarak kriz dediğimiz dönemin bizim açımızdan ne olduğunu anlamaya çalışmak, biraraya gelerek birbirimizden öğrenmek ve dayanışma/mücadele zeminini kuvvetlendirmek...
Saat 5:34. Elli yaşımdan üç ay almışım. İlk kez, yitireceğimi sandığım bir mutluluğu yaşıyorum. Sabah oluyor. Bir buçuk saattir Cervantes’i okuyorum...
Ünsal Oskay, aradan geçen on yıllık kasırganın ötesinden hâlâ bizlerle konuşuyor. Hâlâ merakımızı kışkırtmaya, inadımızı diri tutmaya çağırıyor – tıpkı en sevdiği kitaplardan birinin, Moby Dick’in kahramanı Kaptan Ahab gibi...
Çalışma, kentsel mekândaki olası deprem risklerini azaltmaya yönelik somut ve uygulanabilir bir kentsel yenileme/yenileştirme için, toplumsal barış ve adaleti gözeten bir toplumsal katılım modeli geliştirilmesini amaçlamaktadır.
1960’larda skin hareketinde bir politikleşme söz konusu değil. Giyim tarzıyla işçi sınıfına olan bağlılığını ifade ediyor, ama gerçek bir sınıf bilincinden ziyade bir toplumsal aidiyet duygusunu estetikleştiriyor...
Nur Altınyıldız Artun’un "Muhafaza/Mimarlık" kitabı okuyucuyu bir çağrışımlar odasının içine çekiyor adeta. Köhneleşmiş yapılarla birlikte halının altına süpürdüğümüz “harabe” kavramını tekrar dolaşıma sokarak yapıyor bunu...
Adorno’yla Benjamin’in sürrealizm yorumları büyük ölçüde farklıdır. Benjamin’in Fransa’dan büyülenmesinin başlıca sebeplerinden biri sürrealizmdi. Bu akımı Bakunin’den sonra izleri kaybolan “radikal bir özgürlük anlayışını” Avrupa’ya yeniden tanıtan avangard hareket şeklinde tanımlıyordu...
Fransa'da 200’e yakın evraksız göçmen, Ekim ayı başında sendikaları CGT’nin desteğiyle greve girmişti. Sinema alanından 70’e yakın isim, bir kısmı sinema sektöründe çalışan bu grevci göçmen emekçilerle dayanışma içinde olduklarını ilan eden bir bildiri yayınladı.
“Kent Melankolisi” isimli bu tezdeki yaklaşım, değişen kent algısının birey üzerinde yarattığı melankolidir. Sanat dalları arasındaki ilişki dikkate alınarak (resim, sinema, edebiyat) yapılan bu çalışmada bireysel kent deneyimleri yer almaktadır.
Aralarında Whitney Bienali etrafındaki tartışmaların da bulunduğu güncel gelişmeler gösteriyor ki, 16. İstanbul Bienali’nin, doğrudan veya dolaylı yoldan ilişkili olduğu halk sağlığı problemlerini bertaraf etmesi için, asbestli mekânları terk-i diyar eylemesi tek başına yeterli olmayabilir.
Bourriaud’nun altermodernizmi, postmodernizmden kopuş olmak şöyle dursun, olsa olsa postmodernizmin başka bir aşaması olarak görülebilir: modernizmi kendi içine almaya çalışan bir postmodernizm.
Kraliyet Shakespeare Kumpanyası (RSC), protestolar üzerine, BP’yle sponsorluk anlaşmasına son vereceğini duyurdu. Geçen hafta bir grup öğrenci, “geleceğimizi bilfiil yok eden” bir şirketten fon almaya devam etmesi halinde RSC yapımlarını boykot edeceklerini açıklamıştı.
“Louvre’u Fosil Yakıtlardan Kurtaralım” kolektifinden 20’ye yakın çevreci militan, 27 Eylül günü Louvre Müzesi’ndeki cam piramidi koyu pekmeze buladı. Eylemciler, turistlerin şaşkın bakışları altında piramidin cam yüzeyine pekmeze bulanmış el izlerini bıraktılar.
Bir alan haline gelmek, mutlak özerklik, katıksız özgürlük katına yükselmek demek değil. En özerk alanların bile, üzerlerinde etkide bulunan alandışı ilişkileri vardır. Sözgelimi bugün televizyon hemen hemen her alan üzerinde etkide bulunur...