Sayıştay raporlarına göre Resim ve Heykel Müzesi’ne kayıtlı 12.378 taşınır bulunuyor. Bunlardan 4024 tabloya dair hiçbir açıklama veya detay yer almıyor...
Yeni medya, motivasyon süremizi kısıtlıyor olabilir, yalnızlığı ve derin düşünmeyi engelliyor; dahası geleneksel yayıncılığı riske sokuyor olabilir ama felaketi gelene veya farklı bir modeli keşfedilene kadar yeni formül şimdilik bu.
Ülkemizde 1960’lı yıllarda başlayan en dikkat çekici toplumsal değişim hareketi olan göç, Türk sinemasını da etkiler. Bu örneklerle küçük toplumsal detayları, mekânların farklılaşmasını, kitle beklentilerini ve değişimini okuyabilmek mümkündür.
Modernist proje, çizgisel bir zamanda yaşayan, hep daha iyi bir geleceği hedefleyen ilerlemeci toplum anlayışı üzerine inşa edilmiştir. “Sürüp giden” bir orman ise, her zaman her yerdedir; ne bir başlangıcı ne de belli bir sonu vardır.
Yeni koronavirüsün 11 Mart’ta pandemi ilan edilmesinin yedinci ayında, dünya çapındaki ölüm sayısı bir milyonu geçti. Ölenlerin isimleriyle değil rakamlarla ifade edildiği bu altı ayda, milyonlarca insan ölen yakınlarıyla vedalaşamadı.
Leonora Carrington’ın Korku Evi’ni dolduran at başlı uysal kadın ve oğlanlar ile Ernst’in bu roman için yaptığı illüstrasyonlar, "centaur" (insan başlı at) ile tekboynuzlu ata özgü nitelikleri kasten toplumsal cinsiyete ve içerimlerine aktarır gibidir.
Eski Doğu Bloku’nda, sosyalist realizm devlet propagandasıyla, sanatın siyasal bir gündem uğruna araçsallaştırılmasıyla bir tutuluyor. Montaj hattından çıkma birer kopya ve klişe olarak görülen bu eserler ayrıca estetik sebeplerle de horlanıyor.
1930’lar için Victor Serge “asrın geceyarısı” ifadesini kullanıyordu. Bedeli ağır, karanlık bir gece olmuştu. Bu kez Kurbağa Pepe’nin uyanık kalmasına izin vermeyelim.
Çağdaş faşizm diye bir şey var mı? Bu soruya cevap vermeye çalışırken karşılaştığımız en temel zorluk, neredeyse sadece tarihsel analojiye bel bağlıyor olmamız.
Biz eski kuşak sinematograflar, çok ender bir olay yaşadık: bir sanat formunun doğumuna ve ölümüne tanıklık ettik. Eski sanatın yanında kendine bir yer talep eden yeni bir sanat biçimi olarak yaratıcı sinemanın ortaya çıkışını gördük. Sonra da tümden yok oluşunu.