Kendimle birlikte öyle bir üzüntü yükü taşıyordum ki, tüm yaşamım, eminim, başıboş dolaşmakla geçecekti. Serserilik benim için artık yaşamı süsleyecek bir ayrıntı değildi, bir gerçeklik olmuştu.
Hikâye anlatıcıları Uyuyan Güzel'in uyandığında kalın bir toz katmanıyla kaplı olacağını hayal etmemişlerdi; kızıl bukleleri ilk kımıldandığında parçalanacak olan uğursuz örümcek ağlarını da düşünmemişlerdi...
20 Eylül 1932'de, ABD'nin Büyük Buhran'la sarsıldığı yıllarda, New York'taki Rockefeller Merkezi gökdeleninin inşaatında çalışan işçiler yerden 250 metre yükseklikteki bir kirişin üzerinde oturarak öğlen yemeklerini yerler.
"Çokkültürcülük, ya da Çokuluslu Kapitalizmin Kültürel Mantığı" son dönemin gözde teorisyenlerinden Slavoj Žižek’in oranla erken dönemde yazmış olduğu etkili metinlerden biridir...
Genel anlamda sanat insanın bütünlüklü ve ahenkli bir hayat sürme ihtiyacının dışavurumudur; yani, sınıflı bir toplumun onu mahrum bıraktığı en temel şeylere duyduğu ihtiyacın ifadesi. Bu yüzden, gerçekliğe karşı bilinçli ya da bilinçsiz, etkin ya da edilgin, iyimser ya da kötümser bir isyan, gerçek anlamda yaratıcı bir sanat eserinin ayrılmaz parçasıdır.
Digitürk dünyasının yarışma programları ve diziler üzerinde yoğunlaşan kanalı Foxlife, 2010 yılının Aralık ayından başlayarak 'Work Of Art: The Next Great Artist' ("Sanat İşi': Bir Sonraki Büyük Sanatçı') adlı yarışmanın ilk sezonunu yayınlamıştı.
Trabzon Solaklı Vadisi'ndeki HES projesinin ortaklarından Şekerbank'ın, "Açık Ekran" başlığıyla devam eden 'ekoloji temalı' kamuya açık sergilerine karşı protestolar devam ediyor.
ABD’de sanat alanında çalışanların ve sendikaların müzayede şirketleri ve müzelerle çatışması devam ediyor.
Kamusal Sanat Laboratuarı, Tarlabaşı'nda 16 Eylül'de başlayan "Renovation Tarlabaşı" adlı sokak sanatı festivalini "sanatçının acizliğini ve muhalif sanatın kurumsallaşmasını" temsil ettiği için protesto etti.
Son aylarda Tarlabaşı’nda sıradışı bir hareketlilik yaşanıyor. Hayır, yıkım için getirilen iş makinelerini, “Tarlabaşı yenileniyor” billboard’larının gizlemeye çalıştığı yıkıntıları kastetmiyoruz.
'Estetik' 18. yüzyılda kurulduğunda sanatın çeşitli dalları için birbirinden farklı teoriler henüz ortaya çıkmış değildi. 19. yüzyılda sanatın çeşitli dalları üzerine kaleme alınmış eserlerle birlikte bu alandaki literatür derinlik kazandı.
Modern olmak, paradoks ve çelişkilerle dolu bir hayat sürdürmek demektir. Çağdaşlık, ortak yaşamları kontrol etme ve çoğu zaman yok etme gücüne sahip devasa bürokratik örgütlerin gölgesi altında yaşamak, ama gene de bu güçlerin karşısına çıkmaktan, dünyayı değiştirmek ve bizim kılmak için savaşmaktan bir an olsun caymamak demektir.
Bugün pazarlama, müzelerde yüksek sanat kılığında sağlam bir şekilde yerleşmiştir. Sponsorlar genelde bir serginin sadece küçük bir kısmının giderlerini üstlenseler de, pek çok kurumda sergileri veya eserleri veto etme kararında dolaylı güce sahip olmuşlardır.
Sanatçının bir etnograf olarak rolünü sorguladığı makalesinde Hal Foster, Walter Benjamin'in "Üretici Olarak Yazar" metninden yola çıkar. Sovyet Devrimi'nin rüzgârıyla ve Bertol Brecht etkisinde yazdığı bu yazıda Benjamin, sanatçıyı, proletaryayla aynı safta olmaya ve tıpkı devrimci işçi gibi sanatsal üretim araçlarına müdahale etmeye çağırır.
Bu yıl 29 Ağustos-29 Kasım tarihleri arasında düzenlenmekte olan 13. Venedik Mimarlık Bienali, sanatsal özgürlüğün sınırlarıyla ilgili bir tartışmaya vesile oldu.
etoy, 1994 yılında İsviçre'de ortaya çıkmış olan bir 'internet çetesi'dir. Sanatçılar, tasarımcılar, mimarlar, popstarlar, pazarlamacılar, sistem mühendisleri ve kod yazarlarından oluşan bir grubun kurduğu bir 'sanat korporasyonu'dur.
Neslihan Varol Akçe, “Sanatçı Müzeleri: Müzeolojik Bağlamda bir Değerlendirme ve Türkiye için Model Önerisi” adlı yüksek lisans tezinde, Türkiye’de yer alan sekiz sanatçı müzesi örneğini ele alarak, sanatçı müzelerinin yapısal ve biçimsel özelliklerini inceliyor.
Bartlett’in meşhur alıntılar derlemesinde "kültür" maddesine baktığımda, şaşırarak şöyle bir söze rastladım: "Kültür kelimesini duyunca tabancama davranırım." Ben, kuşkusuz bundan çok daha yumuşak başlı bir alıntı olan "Kültür kelimesini duyunca çek defterime davranırım" sözünü arıyordum, çünkü sembolik sermayenin yönetimi konusu için çok uygundu.