Neslihan Varol Akçe’nin 2011 yılında tamamladığı “Sanatçı Müzeleri: Müzeolojik Bağlamda bir Değerlendirme ve Türkiye için Model Önerisi” adlı yüksek lisans tezi, Türkiye’de yer alan sekiz sanatçı müzesi örneğini ele alarak, sanatçı müzelerinin ortaya çıktıklarından bu yana nasıl geliştiklerini tanımlıyor; yapısal ve biçimsel özelliklerini inceliyor. Akçe’nin tezinin temel hedefi, Türkiye’deki sanatçı müzelerinin sürekliliğini tehdit eden ortak sorunlara çözüm getirebilecek olan hukuki düzenlemeleri ve başka önerileri ortaya koymak.
Tezin giriş bölümünün ardından gelen ikinci bölümde, önce Avrupa’da 18. yüzyıldan günümüze sanatçı müzelerinin oluşumu ve gelişme süreçleri kısaca anlatılıyor. Ardından, sanatçıya adanan müzeler, sanatçının icrası olan müzeler, ev ve atölye müzeler olmak üzere üç ayrı türde varlık gösteren sanatçı müzeleri; tarihsel, yapısal ve biçimsel bağlamda, karşılaştırmalı olarak inceleniyor. İkinci bölümde ayrıca, bir kurum olarak müzenin yapısını ve işlevini belirleyen faktörler ele alınıyor. Koleksiyon yapısı, yönetim biçimi ve mimari özelliklerden oluşan yapısal unsurlar; sunum ve sergileme anlayışı, kültürel ve sosyal etkinliklerden oluşan işlevsel unsurlar detaylarıyla ve örneklerle irdelenerek ortaya bir iskelet yapı çıkarılıyor. Üçüncü bölümde de, Türkiye’deki sekiz sanatçı müzesi bu iskelet yapı aracılığıyla, fotoğraflarla desteklenerek çözümleniyor ve her sanatçı müzesi için özel olarak hazırlanmış öneriler sunuluyor.
Tezde incelenen müzeler şöyle: Eskihisar’daki Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi, Muğla’daki Osman Hamdi Bey Müzesi, Burhan ve Angela Doğançay Vakfı Doğançay Müzesi, Feyhaman Duran Kültür ve Sanat Evi, Balıkesir Belediyesi Devrim Erbil Müzesi, Mustafa Ayaz Vakfı Plastik Sanatlar Müzesi ve ziyarete kapalı olan Ayşe ve Ercümend Kalmık Vakfı Ercümend Kalmık Müzesi ile tamamen kapanmış olan Ender Güzey Bütünsel Sanatlar Müzesi.
Ercümend Kalmık Müzesi Mustafa Ayaz Müzesi
Tezin dördüncü bölümünde, Türkiye’deki sanatçı müzelerinin incelenmesi sonucunda varılan veriler, tezin ekler bölümünde yer verilen ICOM (The International Council of Museum) tüzüğündeki maddeler dikkate alınarak değerlendiriliyor. Müzelerin işleyişindeki yapısal ve işlevsel eksikliklere, etik yaklaşımlarındaki sorunlara ve yetersiz kalan yasal düzenlemelere değiniliyor. Sanatçı müzelerinin yeniden yapılandırılmasına ya da yeni sanatçı müzelerinin kurulmasına kılavuzluk etmesi öngörülen detaylı öneriler sunuluyor.
Tezin sonuç bölümünde, Türkiye’deki sanatçı müzelerindeki en temel eksikliğin “‘Müze’ kavramının sınırlı algılanışından ötürü, çoğu müzenin kimliğinin tanımsız kalması” olduğu saptanıyor ve müzeleri sanatçı girişimlerinden ayıran temel kriterler belirleniyor. İncelenen sekiz müze arasında “özel müze” statüsüne sahip olan iki müzeden biri[1] olan Ercümend Kalmık Müzesi’nin, açık kaldığı süre boyunca gerek yapısal anlamda gerekse yürüttüğü faaliyetlerdeki “demokrasi, kapsayıcılık ve esneklikle” diğer müzelerden ayrıldığı sonucuna varılıyor.
Akçe’nin hazırladığı, müze yetkililerince doldurmuş formlar; Akçe’nin müze kurucuları ya da yöneticileriyle yaptığı söyleşilerin dökümü; Avrupa’daki 19 sanatçı müzesinin tez çalışmasının kıstasları bağlamında incelendiği raporlar, tezin geniş kapsamlı ekler bölümünde yer alan belgelerden bazıları.
Neslihan Varol Akçe’nin tezi, Türkiye’deki sanatçı müzelerinin tarihsel bir dokümantasyonunu oluşturduğu gibi, Türkiye’de her geçen gün sayısı artan müzelerin[2] ayakta kalabilmeleri için başvurabileceği bir kaynak niteliğinde.
Tezin Yazarı: Neslihan Varol Akçe
Danışman: Yrd. Doç. Dr. Hale Özkasım
Yer Bilgisi: Yıldız Teknik Ünivesitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat ve Tasarım Ana Sanat Dalı, Müzecilik Yüksek Lisans Programı
Türü: Yüksek Lisans Tezi
Yılı: 2011
Sayfa Sayısı: 262
[1] Diğeri, Mustafa Ayaz Vakfı Plastik Sanatlar Müzesi’dir.