Kamusal Sanat Laboratuarı, Tarlabaşı’nda 16 Eylül’de başlayan “Renovation Tarlabaşı” adlı sokak sanatı festivalini “sanatçının acizliğini ve muhalif sanatın kurumsallaşmasını” temsil ettiği için protesto etti. Festivalle ilgili yayınladıkları bildiride sanatçıları festivali boykot etmeye çağıran Kamusal Sanat Laboratuarı, festivale davetli olup çekilme kararı alan başka sanatçılarla birlikte dün Tarlabaşı’nda bir eylem düzenledi.
Yıkım ve ‘yenileme’ işlemlerinin bir süredir durdurulmuş olduğu Tarlabaşı, yaz boyunca çeşitli sanat etkinliklerine ev sahipliği etmişti: Marmara ve Mimar Sinan üniversitelerinde okuyan güzel sanatlar öğrencilerinin düzenledikleri sergi; VJ Fest adlı video-müzik etkinliği; ardından “Heyt Be!” fanzininin graffiti sanatçılarının performansları ve canlı müzik eşliğinde gerçekleştirilen sergi (ayrıntılı bilgi için bkz. “Tarlabaşı’nda Sanat: Yıkıma Kadar Görülebilir”). Tüm bu etkinliklerin devamı niteliğindeki “Renovation Tarlabaşı” festivali ise, Beyoğlu Belediyesi, Pamukkale İnşaat, S.O.S güvenlik şirketi, Kadir Has Üniversitesi ve Filli Boya sponsorluğunda gerçekleştiriliyor.
Kamusal Sanat Laboratuarı’nın, sanatçıları “yaratıcılıklarını muktedirlerin kültürüne” yöneltmeye çağırdıkları bildirileri şöyle:
Yıkımı güzelleştirmek için değil, kentin içindeki isyanı ateşlemek için sanat !
Tarlabaşı’nda düzenlenen Streetart Festival İstanbul 2012’yi, kentin soylulaştırılması, pazarlanmak üzere gerçek sahiplerinden arındırılması, uluslararası sermaye için finans ve kültür merkezi haline getirilmesi projesine hizmet ettiği için boykot ediyoruz.
Sokak sanatının gücünü, egemen kamusallığın eleştirisinden aldığına inanıyoruz. Tam da bu nedenle sanatçıların politik bir ilişkiler ağı olan kamusal alana yaptıkları müdahalelerin, toplumsal, kültürel ve ekonomik sonuçlarını gözeterek, zekice hareket etmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Yıkımın kaçınılmazlığını, sanatçının acizliğini, muhalif sanatın kurumsallaşmasını ve yok edilmesini temsil eden bu etkinliği İstanbul’un kentsel dönüşümünde yaşanan şiddetin bir parodisi olarak değerlendiriyoruz. Bize göre, Streetart Festival İstanbul inşaat ve güvenlik şirketleri, belediye, üniversite ve kültür endüstrilerinin suç ortaklığının sahnelenmesidir. Festival kapsamında evcilleştirilen sokak sanatı, kentsel muhalefeti, Tarlabaşı sakinlerinin yaşam mücadelesini, bölgenin gerçekliğini hiçe sayıyor. Streetart Festival İstanbul katılımcılarını, yaratıcılıktan kaynaklanan güçlerini muktedirlerin kültürüne yöneltmeye davet ediyoruz.