Neredeyse istisnasız bütün katılımcı sanat çağrılarının altında şu iki saikten biri yatar: Bunlardan ilki, fiziksel ya da sembolik katılım sayesinde güçlenen, etkin bir özne yaratma arzusudur. İkinci saik, yaratıcılıkla ilişkilidir. İşbirliğine dayalı yaratıcılığın, hiyerarşik olmayan, daha olumlu bir toplumsal modelden doğduğu ve yine böyle bir model ürettiği düşünülür.