-
22/5/2017
1848 Devrimi’nin ferahlatıcı fırtınası koptuğunda, sanat için sanat ilkesine inanmış Fransız sanatçılarının çoğu bu ilkeyi kesin bir şekilde reddetti. Baudelaire bile, hemen, "Le salut public" başlıklı bir devrimci dergi çıkarmaya başladı. Derginin yayınının kısa sürdüğü doğrudur, ama Baudelaire 1852 gibi geç bir tarihte bile sanatın toplumsal bir amacı olması gerektiğini ilan ediyordu.
-
6/6/2017
Theodor Adorno, Walter Benjamin’e bir mektubunda şöyle yazmıştı: “l’art pour l’art’ın da savunulmaya ihtiyacı var”. Bu tuhaf ve üstü kapalı yorumun, l’art pour l’art yani sanat için sanat ilkesini çeşitli vesilelerle eleştirmiş bir Marksiste ait olması ilginçtir. Adorno “savunulmak” derken ne kastediyordu, aklında nasıl bir savunma vardı?
-
12/3/2017
Kültürel çalışmayla iştigal eden herkesin bunu ömür boyu sürdüreceği yolunda örtük bir varsayımın egemen olduğu sanat dünyasını terk etme fikri kimilerine “delilik” gibi görünebilir.
-
1/3/2017
Marx, piyasaya toplumsal açıdan yararlı bir emek olarak görünmeyen "Kayıp Cennet" eseri karşılığında Milton'a ödenen üç kuruşu horgörmüştür; onun bu tavrı, yararlı emeği reddetmesi bakımından, sanatın burjuvazi tarafından işlevselleştirilmesine karşı en güçlü savunmadır.
-
20/2/2017
Sanat topluma karşı çıkmasıyla toplumsallaşır; ve bu konuma ancak özerk olması sayesinde yerleşir. Mevcut toplumsal normlara boyun eğip "toplumsal açıdan faydalı" görünmektense, kendi kendine eşsiz bir şey olarak kristalleşerek, salt var olmasıyla toplumu eleştirir
-
23/1/2017
“Sanatçılar: hiçbir çıkar gözetmedikleri için övülmeliler,” diyor Flaubert, "Basmakalıp Düşünceler Sözlüğü"nde. İşte bu, fukaralığı elin tersiyle itilmiş zenginliğe, dolayısıyla manevi zenginliğe dönüştüren dâhiyane bir ideolojik ters çevirmenin ilkesidir.
-
29/12/2016
Sanat eserleri, edebiyat da dahil, katıksız birer yapıntı, birer ürün olarak, dahil olmaktan kaçındıkları pratiğe yönelik birer talimattırlar: olması gerektiği gibi yaşanan hayatın üretimi.
-
16/10/2016
Yaratıcı projeler ancak onları seyredenler tarafından kabul gördüklerinde tamamlanmış olurlar. Tam da Marcel Duchamp’ın “resimleri yapan, seyircilerdir” diye ilan ettiği bir dönemde, Marcel Mauss, büyücünün büyülü güçlerini etkili kılanın onlara inanan hastalar olduğunu yazıyordu.
-
11/10/2016
Yaşayan sanatçılar tarafından üretilen çağdaş sanatın fiyatı potansiyel açıdan sınırsızdır ve sanatsal değeri saptamaya yönelik her tahminin etrafı belirsizlikle çevrilidir.
-
28/9/2016
19. yüzyıldan beri özerkliklerini kazanmak için büyük savaşlar veren sanatçıların, buna rağmen sınırlarla arası hiç iyi olmadı. Çağdaş sanat tarihi, sanatçıların kendi alanlarının bağımsızlığını sağlama almaya yönelik girişimler ile, o alanı ayıran sınırları ortadan kaldırma çabaları arasındaki paradoksal birleşimden oluşuyor.
-
11/7/2016
Sanatın, tasarımı ve modayı gölgelendirerek kendini bütünüyle yaşamın içinde eriten pratiği, sanatın ve tasarımın sahte bir demokratikleşme görüntüsü yaratmasına yol açar.
-
19/4/2016
Günümüzde özerk sanat için aslolan, egemen gerçekliğe temelden uzak ve onunla çatışan bir gerçeklik deneyimi ortaya koymak. Özerk sanat, toplum ile kültür arasındaki düşmanlığı sözde-politik ürünlerle yatıştırmak yerine, yeniden canlandıracaktır. Neoliberal politik özgürlük idealine uymaması anlamında “gayri demokratik” bir sanat türü olacaktır.
-
6/4/2016
Son dönemde herkes sanat piyasasının yayılmasından ve bunun sanat üzerindeki vahim etkilerinden bahseder oldu. Sanatın kurtarıcısı rolüne bürünen bu insanların mevcut krizle ilgili tespitlerinde, kendilerini ayrı bir yere koyduklarına işaret eden bir hava var – sanki bunca yazıklandıkları piyasa gelişmelerinden tamamen azadeymişler gibi.
-
5/4/2016
-
4/4/2016
Kötünün estetiği, doğanın yüce ve iğrenç yanlarının yer aldığı bir sahne, ahlaki bağımsızlığın aracı ve tabuları çiğnemenin platformudur; yazınsal imgelemin ve onun ürettiği nesnelerin yeniden düzenlenmesidir.
-
11/2/2016
Starbucks kahve zinciri, Chelsea semtinde açtığı bir dükkânda sanat sergilemeye ve eser satışına başladı. Sanat eserlerini, insanların biraraya gelip sohbet ettikleri, tartıştıkları, hatta örgütlendikleri kahvehane, meyhane gibi kamusal alanlarda sergilemek avangardın tasarılarından biriydi.
-
2/2/2016
“Sanatın sonu”, ancak, insanlar doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, şimdi ile geleceği birbirinden ayıramaz olduklarında tasavvur edilebilir. Bu, uygarlığın en ileri noktasındaki katıksız barbarlık durumu olacaktır, ki böyle bir durum gerçekten tarihsel bir olasılıktır.
-
9/10/2015
-
10/7/2015
-
9/1/2015
Charlie Hebdo dergisine karşı düzenlenen katliamı kışkırtan, baştan aşağı sanat düşmanlığıdır. İkonoklazmdır. Post-sekülarizm vaazlarıyla dinsel ikonları yeniden tabulaştıran kültüralizmdir. Charlie Hebdo, kültüralizme, onun hortlattığı tabulara ve her anlamda kültlere karşı bir forum olmuştur.