- 
                    
                    
                        28/10/2016
                        
                    
                     Amacım bir meslek olarak küratörlüğün kökenlerini araştırmak ve tarihsel bir bakışla başlangıcından itibaren küratörlüğe biçilen rolü tanımlamaktı. Bunun için küratörlüğün ilk kez oluşturulduğu Roma İmparatorluğu dönemine geri gitmemiz gerekiyordu. Amacım bir meslek olarak küratörlüğün kökenlerini araştırmak ve tarihsel bir bakışla başlangıcından itibaren küratörlüğe biçilen rolü tanımlamaktı. Bunun için küratörlüğün ilk kez oluşturulduğu Roma İmparatorluğu dönemine geri gitmemiz gerekiyordu. 
 
- 
                    
                    
                        23/10/2016
                        
                    
                     Mimarların yapılı çevre üzerindeki etkisi azalırken, bir avuç seçkin tasarımcı olağanüstü kültürel iktidara kavuştu. Şimdilerde kent yöneticileri, “yaratıcı sınıfı” çekme amacı taşıyan ve civarındaki tüm yerleşimlerin arsa değerini yükselten kültür semtlerini Gehry, Nouvel, Rogers, Piano, Hadid veya Koolhaas gibi isimlerin imzasını taşıyan binalarla donatmak için birbirleriyle yarışıyor. Mimarların yapılı çevre üzerindeki etkisi azalırken, bir avuç seçkin tasarımcı olağanüstü kültürel iktidara kavuştu. Şimdilerde kent yöneticileri, “yaratıcı sınıfı” çekme amacı taşıyan ve civarındaki tüm yerleşimlerin arsa değerini yükselten kültür semtlerini Gehry, Nouvel, Rogers, Piano, Hadid veya Koolhaas gibi isimlerin imzasını taşıyan binalarla donatmak için birbirleriyle yarışıyor. 
 
- 
                    
                    
                        9/10/2016
                        
                    
                     Realizm-modernizm tartışmasından çıkaracağımız ders, her iki kavramı da, devreye sokuldukları tarihsel ve toplumsal konjonktür bağlamında yargılamak gerektiğidir. Geçmişin can alıcı mücadelelerine belli bir saf tutarak bakmak, ne iki taraftan birini seçmeyi gerektirir, ne de uzlaşmaz farklılıklar arasında uyum sağlamaya çalışmayı. Realizm-modernizm tartışmasından çıkaracağımız ders, her iki kavramı da, devreye sokuldukları tarihsel ve toplumsal konjonktür bağlamında yargılamak gerektiğidir. Geçmişin can alıcı mücadelelerine belli bir saf tutarak bakmak, ne iki taraftan birini seçmeyi gerektirir, ne de uzlaşmaz farklılıklar arasında uyum sağlamaya çalışmayı. 
 
- 
                    
                    
                        31/8/2016
                        
                    
                     Terry Eagleton, Tanrı'nın Ölümü ve Kültür'de, Aydınlanma döneminde aklın Tanrı karşı karşısında güçlenmesiyle birlikte, nasıl "kültür"ün dinin yerini aldığını inceliyor. Terry Eagleton, Tanrı'nın Ölümü ve Kültür'de, Aydınlanma döneminde aklın Tanrı karşı karşısında güçlenmesiyle birlikte, nasıl "kültür"ün dinin yerini aldığını inceliyor. 
 
- 
                    
                    
                        28/8/2016
                        
                    
                     Günümüzde, olağanüstü halin Agamben'in iddia ettiği gibi kural haline gelme tehlikesi pek yoktur. Tersine, artık bir olağanüstü halin mümkün olmadığı, aşırı olumlulukla yüklü bir toplumda yaşıyoruz. Başarı ve performans toplumuna niteliğini veren olumluluk şiddeti, Agamben'in baştan sona bağlı kaldığı immünolojik olumsuzluk paradigmasıyla açıklanamaz. Günümüzde, olağanüstü halin Agamben'in iddia ettiği gibi kural haline gelme tehlikesi pek yoktur. Tersine, artık bir olağanüstü halin mümkün olmadığı, aşırı olumlulukla yüklü bir toplumda yaşıyoruz. Başarı ve performans toplumuna niteliğini veren olumluluk şiddeti, Agamben'in baştan sona bağlı kaldığı immünolojik olumsuzluk paradigmasıyla açıklanamaz. 
 
- 
                    
                    
                        8/8/2016
                        
                    
                     Kapitalist piyasa toplumu ucubelerle kaynıyor. Ama modern imgeleme vampir ve zombi kadar egemen olan başka hiçbir grotesk tür yok. Vampirlerin bizi ele geçirip kendi kölelerine dönüştürebilecek korkunç varlıklar olması gibi, zombiler de bize nicedir yabancı güçlerin emrindeki cansız, güçsüz bırakılmış failler olabileceğimizi hatırlatırlar. Kapitalist piyasa toplumu ucubelerle kaynıyor. Ama modern imgeleme vampir ve zombi kadar egemen olan başka hiçbir grotesk tür yok. Vampirlerin bizi ele geçirip kendi kölelerine dönüştürebilecek korkunç varlıklar olması gibi, zombiler de bize nicedir yabancı güçlerin emrindeki cansız, güçsüz bırakılmış failler olabileceğimizi hatırlatırlar. 
 
- 
                    
                    
                        12/4/2016
                        
                    
                     Değirmene bakarak sanatı gördüğünü söyleyenlere karşı sanatın tuğlalar ya da çarklar olmadığını, malzemede ve teknikte tüketilemeyeceğini, aksine tam da bu tüketilemeyen şeyin sanat olması gerektiğinin altını çizmektedir avangardlar. Değirmene bakarak sanatı gördüğünü söyleyenlere karşı sanatın tuğlalar ya da çarklar olmadığını, malzemede ve teknikte tüketilemeyeceğini, aksine tam da bu tüketilemeyen şeyin sanat olması gerektiğinin altını çizmektedir avangardlar. 
 
- 
                    
                    
                        29/3/2016
                        
                    
                     Sanatın günümüz radikal politikasıyla arasında nasıl bir ilişki var? "Strike Art", sanatçıların merkezî bir rol oynadığı Occupy hareketinin merceğinden bu soruya cevap arıyor. Sanatın günümüz radikal politikasıyla arasında nasıl bir ilişki var? "Strike Art", sanatçıların merkezî bir rol oynadığı Occupy hareketinin merceğinden bu soruya cevap arıyor. 
 
- 
                    
                    
                        28/3/2016
                        
                    
                     Kısmen ajitatif bir kolaj, kısmen bir doğrudan eylem kılavuzu olan "We are Everwhere" 1994’ten günümüze anti-kapitalist hareketlerin izini sürüyor. Kısmen ajitatif bir kolaj, kısmen bir doğrudan eylem kılavuzu olan "We are Everwhere" 1994’ten günümüze anti-kapitalist hareketlerin izini sürüyor. 
 
- 
                    
                    
                        7/3/2016
                        
                    
                     Bugün mimarlıkta, ileri teknoloji yönetim teknikleri sayesinde yapım sürecinin tüm aşamalarının entegre edildiği iddia edilse de, "gayri maddi üretim" retoriği, mimarları maddi bedenler ve mekânlar konusunda hesap verme yükümlülüğünden kurtarıyor – yasal sorumluluktan kaçınma bahanesi sağlaması da cabası. Bugün mimarlıkta, ileri teknoloji yönetim teknikleri sayesinde yapım sürecinin tüm aşamalarının entegre edildiği iddia edilse de, "gayri maddi üretim" retoriği, mimarları maddi bedenler ve mekânlar konusunda hesap verme yükümlülüğünden kurtarıyor – yasal sorumluluktan kaçınma bahanesi sağlaması da cabası. 
 
- 
                    
                    
                        27/1/2016
                        
                    
                     Kitaba adını veren “karanlık madde” fizikten alınmış bir metafor. Karanlık madde, görünmez olmakla birlikte, evrenin bütünlüğü açısından vazgeçilmezdir. Sholette’e göre, küresel yaratıcı ekonominin görünmez kısmı da sanat dünyası açısından aynı ölçüde vazgeçilmez. Kitaba adını veren “karanlık madde” fizikten alınmış bir metafor. Karanlık madde, görünmez olmakla birlikte, evrenin bütünlüğü açısından vazgeçilmezdir. Sholette’e göre, küresel yaratıcı ekonominin görünmez kısmı da sanat dünyası açısından aynı ölçüde vazgeçilmez. 
 
- 
                    
                    
                        11/12/2015
                        
                    
                     Rus avangardı, yakıp yıkmaktan bahsettiği müzeleri 1917 Devrimi'nden sonra ele geçirince ne yapmıştı? Ermitaj gibi muhteşem imparatorluk müzelerini nasıl yönetmişti? Rus avangardı, yakıp yıkmaktan bahsettiği müzeleri 1917 Devrimi'nden sonra ele geçirince ne yapmıştı? Ermitaj gibi muhteşem imparatorluk müzelerini nasıl yönetmişti? 
 
- 
                    
                    
                        5/12/2015
                        
                    
                     Perniola'nın "iletişim"den kastettiği, insanların anlaşmak için, bilgi alışverişi için, muhabbet için kurduğu ilişkiler değil. İnsanların birbirlerini etkilemek için, yönetmek ve denetlemek için kurduğu ilişkiler. Örneğin bugün her biri ayrı bir akademik disiplin olarak ortaya çıkan medyatik iletişim, şirketlere özgü kurumsal iletişim, devletlere özgü kamusal iletişim, siyasal retorik, "algı yönetimi"... Perniola'nın "iletişim"den kastettiği, insanların anlaşmak için, bilgi alışverişi için, muhabbet için kurduğu ilişkiler değil. İnsanların birbirlerini etkilemek için, yönetmek ve denetlemek için kurduğu ilişkiler. Örneğin bugün her biri ayrı bir akademik disiplin olarak ortaya çıkan medyatik iletişim, şirketlere özgü kurumsal iletişim, devletlere özgü kamusal iletişim, siyasal retorik, "algı yönetimi"... 
 
- 
                    
                    
                        25/10/2015
                        
                    
                     Sanat, bugün her zamankinden daha çok, ardında bir gölge, belli belirsiz bir siluet bırakır; bu gölge ya da siluette, sanatın tedirgin edici ve gizemli yönleri ana çizgileriyle belirir. Kişi, yapıtı ve sanatsal süreci ne kadar aydınlattığını iddia ederse, yapıtın ve sanatsal sürecin düşürdüğü gölge o kadar net olur. Sanat, bugün her zamankinden daha çok, ardında bir gölge, belli belirsiz bir siluet bırakır; bu gölge ya da siluette, sanatın tedirgin edici ve gizemli yönleri ana çizgileriyle belirir. Kişi, yapıtı ve sanatsal süreci ne kadar aydınlattığını iddia ederse, yapıtın ve sanatsal sürecin düşürdüğü gölge o kadar net olur. 
 
- 
                    
                    
                        29/9/2015
                        
                    
                     Kurumsal açıdan en hasmane pratiklerin kucaklandığı; sanatın, şişirilen piyasa değerleri, şirket sponsorluğu ve kapalı gişe gösteriler tarafından massedildiği bir dönemde hâlâ bir tür avangard fikrine ya da eleştirinin değerine inanmak mümkün mü? Kurumsal açıdan en hasmane pratiklerin kucaklandığı; sanatın, şişirilen piyasa değerleri, şirket sponsorluğu ve kapalı gişe gösteriler tarafından massedildiği bir dönemde hâlâ bir tür avangard fikrine ya da eleştirinin değerine inanmak mümkün mü? 
 
- 
                    
                    
                        27/9/2015
                        
                    
                     Random House yayınları, 1969’da, Lewis Carroll’ın Alice Harikalar Diyarında kitabının özel bir baskısını yayınlamıştı. 2700 kopya basılan kitapta, her bölüme Salvador Dalí’nin özgün gravürleri eşlik ediyordu. Random House yayınları, 1969’da, Lewis Carroll’ın Alice Harikalar Diyarında kitabının özel bir baskısını yayınlamıştı. 2700 kopya basılan kitapta, her bölüme Salvador Dalí’nin özgün gravürleri eşlik ediyordu. 
 
- 
                    
                    
                        10/9/2015
                        
                    
                     En nihayetinde sanat hayatla, hayat da sanatla anlamlandırılır. Bu ikisi hem birbirlerinin varlığını belirler, hem birbirlerini tehdit eder. Baştan beri sanatçılar ve filozoflar bu diyalektiği aşabileceklerini, bu ikiliğe son verebileceklerini hayal etmişlerdir. Ama nafile... En nihayetinde sanat hayatla, hayat da sanatla anlamlandırılır. Bu ikisi hem birbirlerinin varlığını belirler, hem birbirlerini tehdit eder. Baştan beri sanatçılar ve filozoflar bu diyalektiği aşabileceklerini, bu ikiliğe son verebileceklerini hayal etmişlerdir. Ama nafile... 
 
- 
                    
                    
                        3/8/2015
                        
                    
                     Felsefede gölgelerin uzun bir tarihi vardır. Platon, alegorik mağarasında yaşayan ve iyinin, güzelin, doğrunun güneş altındaki halini görmemiş insanlar için, gölgelerin, görüp bildikleri yegâne gerçeklik olduğunu düşünüyordu. Dante, "İlahi Komedya"da, Cehennem’in gölgeler veya karaltılarla dolu olduğunu hayal ediyordu. Felsefede gölgelerin uzun bir tarihi vardır. Platon, alegorik mağarasında yaşayan ve iyinin, güzelin, doğrunun güneş altındaki halini görmemiş insanlar için, gölgelerin, görüp bildikleri yegâne gerçeklik olduğunu düşünüyordu. Dante, "İlahi Komedya"da, Cehennem’in gölgeler veya karaltılarla dolu olduğunu hayal ediyordu. 
 
- 
                    
                    
                        19/7/2015
                        
                    
                     İbnü’l-Heysem ve diğer Arap matematikçileri cebiri yoktan var etmediler, tıpkı Brunelleschi’nin perspektifi sıfırdan icat etmemiş olması gibi. Arap matematikçileri Yunan filozoflarını harıl harıl okurken Avrupamerkezcilik veya kolonyalizm gibi kaygılar taşımıyorlardı, dil onlar için bir engel değildi. İbnü’l-Heysem ve diğer Arap matematikçileri cebiri yoktan var etmediler, tıpkı Brunelleschi’nin perspektifi sıfırdan icat etmemiş olması gibi. Arap matematikçileri Yunan filozoflarını harıl harıl okurken Avrupamerkezcilik veya kolonyalizm gibi kaygılar taşımıyorlardı, dil onlar için bir engel değildi. 
 
- 
                    
                    
                        20/2/2015
                        
                    
                     Küreselleşmenin getirdiği yeni sorunlar da dahil olmak üzere sanatın sermayeyle olan çetin imtihanı, sanat ve kültür yönetimine ilişkin bazı tartışmalar, bu çalışmanın odaklandığı bazı detayları oluşturuyor. Küreselleşmenin getirdiği yeni sorunlar da dahil olmak üzere sanatın sermayeyle olan çetin imtihanı, sanat ve kültür yönetimine ilişkin bazı tartışmalar, bu çalışmanın odaklandığı bazı detayları oluşturuyor.