-
28/6/2020
Sanat tarihçisi ve filozof Hubert Damisch’in, Bulut Kuramı’nda (2012) Correggio’nun resimlerini incelerken üzerinde durduğu imge Bulut’tur. Damisch, bulutu basit bir imge olmaktan ziyade tarihsel bir moment içinde görmüştür...
-
22/5/2019
Haz zamanını geri kazanmak için verilen mücadele, “kısa gecelerde dörtnala sevişmek”, bir başka deyişle, arzu için göze alınan uykusuzluk ve emek bir direniş biçimidir...
-
22/2/2019
Başlangıçlar sonlarına ulaşmaz, yarı yolda kalır. Ama bu aynı zamanda, özneleri değişse bile yeniden başlamayı hiç bırakmadıkları anlamına gelir. İsyanın gerçekçiliğidir bu – açıklanamaz bir gerçekçilik, imkânsızı isteyen bir gerçekçilik...
-
21/2/2019
Bana göre kurmaca, hayalî varlıklar yaratmak değil, belli bir ussallık yapısı yaratmak demek; olguları, karakterleri ve durumları sunup olaylar arasında bağlantı kurmaya yarayan bir yapı oluşturmak demek. Kurmaca her yerde var, günlük haber bültenlerinde bile.
-
1/10/2015
Katılımcı sanat, ayrıcalıklı bir politik mecra olmadığı gibi, gösteri toplumuna karşı hazır bir reçete de değildir. En az demokrasinin kendisi kadar belirsiz ve eğretidir. Ne katılımcı sanatın ne de demokrasinin meşruiyeti kendinden menkuldür, her özgül bağlamda yeniden kurulup sınanmalıdır.
-
28/8/2015
Başkalarının acılarına bakmanın kimseyi isyana sürüklemediği, savaşı eve getirmenin akşam yemeği saatini bile aksatmadığı konusunda anlaşmıştık; soykırım müzelerinin hediyelik eşya dükkânlarını, toplama kampı temalı tatil köylerini dehşet verici buluyorduk...
-
17/8/2015
Günümüzde sanat, sanat tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar politik olma iddiasında. Çoğu “muhalif” sanatçı, modernizmin kapattığı “temsilî estetik” defterini yeniden açmış durumda.
-
30/5/2015
25 Ocak 2011 tarihini milat alan Mısır Devrimi’nin ardından şöyle yazıyordu Hamid Dabashi: “Eğer sanatın rolü bize imkânsız görünenlerin özgürlükçü siyasetini hayal etmekse, sanat, devrimci siyasetimizi takip etmekten ziyade ona liderlik etmelidir”.
-
27/5/2015
Duyuların İmparatorluğu, şok ve cazibe, arzu ve iğrenme, nefret ve histeri, duygulanım ve korku üzerinde yükseliyor. Bu duyguları tetikleyebilme, yönlendirebilme, dolayımlayabilme ve pazarlayabilme yetisi çağdaş iktidarın alamet-i farikası.
-
27/12/2014
Çağdaş sanat, her şeyden önce çeşitli krizlerin yaşandığı bir dünyada varlığını sürdürüyor: Hızlı sanayileşmenin yanı sıra, “sanayi-sonrası” harabelerin damgasını vurduğu bir dünyada. Irkçılığın, cinsiyetçiliğin, eşitsizliğin ve ekonomik kaosun ortasında...
-
25/10/2014
“Tarih” ve “politika” üstüne yaptığım araştırmalarda temel derdim hep politik deneyimin estetik boyutuna işaret etmek oldu. Bir sanat ve beğeni meselesi değil estetik; her şeyden önce bir zaman ve mekân meselesi.
-
16/8/2014
Bilgeler hiçbir şey bilmez. Ama şunu da hemen eklemeli: bilgelerin hiçbir şey bilmediğini söylemek için, sofistlerin haklı olduğunu kabul etmek hiç de şart değil.
-
27/3/2014
"Marx, devrimlerin dünya tarihinin lokomotifi olduğunu söyler. Ama durum çok farklı olabilir. Belki de devrimler trenin hızla gidişini değil, insanlığın imdat frenini çekişini temsil ediyordur."
-
19/3/2014
Modern kullanımda “yasadışı” kelimesi, yasayı ihlal eden ve suç mahallinden kaçan birini ifade eder. Tarihsel açıdansa, yasanın sağladığı korunmadan mahrum bırakılmış bir kişidir, çünkü devlet bir insanın korunmasını engellemeyi tercih edebilir...
-
28/11/2013
Artık modern özbilinçten geri dönmenin yolu yok. Fakat bu özbilincin, aslında büyük ölçüde bilinçdışı olmaya devam ettiğini görmek her zaman şaşırtıcı olmuştur, ki bu da genellikle modern olma duygusuna atfedilen kaygının karakteristiklerinden biridir
-
27/11/2013
Rancière’in felsefe, siyaset ve sanat arasında bağ kurma yeteneği benzersizdir; hem bir araştırma konusu hem de mücadele hedefi olarak eşitlikçiliğe bağlılığı için de aynı şeyi söylemek mümkün.
-
11/9/2013
19. yüzyıl uzmanı Rancière, "Cahil Hoca"da, 19. yüzyılda bir düşünürün, unutulmuş gitmiş bir Aydınlanma filozofunun, Joseph Jacotot’nun "eşitlik aksiyomu"nu nasıl hayata geçirmeye çalıştığını keşfeder.
-
7/7/2013
Dünyayı kavrayış sistemi ve bu sistemin teşvik edeceği varsayılan politik seferberlik biçimleri sanatı ayakta tutacak kadar güçlüyken, eleştirel sanatın amaçlarıyla gerçek etkileme biçimleri arasındaki mesafeyi görmezden gelmek mümkündü.
-
7/6/2013
Siyaset, sahneye yeni nesnelerin ve öznelerin çıkarılması, görünmez olanın görünür kılınması, sesleri gürültü çıkaran birer hayvan gibi işitilenlerin söylediklerinin söz olarak dinlenebilir kılınmasıdır.
-
14/5/2013
Kişisel ilgilerim beni, “siyaset bilimi” denen alanın meselelerinden ziyade hep edebiyata ve sinemaya yöneltti. İşçilerin tarihi üzerine yazabildiysem, hep kafamda edebiyat alanından referanslar olduğu içindi...