“Tarih” ve “politika” üstüne yaptığım araştırmalarda temel derdim hep politik deneyimin estetik boyutuna işaret etmek oldu. Burada “estetiği” Kant’ın “a priori duyarlılık formları” fikrine yakın bir anlamda kullanıyorum: yani bir sanat ve beğeni meselesi değil estetik; her şeyden önce bir zaman ve mekân meselesi. Fakat benim araştırmalarım, zaman ve mekânın, bilgi nesnelerinin ortaya konduğu formlar olma yönüyle ilgilenmiyor. Zaman ve mekân formları altında, toplumdaki “yerimiz” nasıl düzenleniyor, müşterek olan ile özel olan nasıl paylaştırılıyor ve herkese kendi payı nasıl dağıtılıyor, benim araştırmalarım bunlarla ilgili. Bu mesele, La Nuit des prolétaires başlığıyla yayınlanan doktora tezimden beri çalışmalarımın esasını oluşturuyor. Orada, “işçi sınıfı hareketi” denen şeyin doğuşunu bir “estetik hareket” olarak yeniden kurguladım: yani, emek faaliyetinin hatlarını çizen zaman ve mekân paylaşımlarını değiştirip yeniden düzenleme girişimi olarak.
Paragraph dergisinde yayınlanan “From Politics to Aesthetics” başlıklı yazıdan alındı, cilt 28, sayı 1, s. 13-25.