Fransız
sürrealistlerin Sovyetler Birliği ve komünizmin yazgısı hakkında herhangi bir
şüpheleri kaldıysa eğer bunlar da eski Bolşeviklerin yargılandığı Moskova
mahkemeleriyle kesin olarak silinecektir. Bundan böyle Fransız Sürrealist Grup
Stalinciliğe karşı amansız bir muhalefet yürütecektir. Bu tavizsiz duyuru 3
Eylül 1936 günü, mahkemeleri tartışmak amacıyla düzenlenen bir toplantıda André
Breton tarafından okunmuştur.
Yoldaşlar,
Entelektüeller olarak, Moskova’nın verdiği hükmü ve
infazını tiksindirici ve affedilemez bulduğumuzu bildiririz.
Çoğunun yapmış olduğu sözde itiraflara rağmen, sanıkların
geçmişi düşünüldüğünde ciddiye bile alınamayacak bu suçlamanın meşruluğunu,
sizlerle beraber, mutlak surette reddediyoruz. Moskova yargılamalarının
sahnelenmesini, kapsamı ve erimi bakımından sözde ‘Reichstag kundakçılarının’
yargılanmasına yol açan girişimin çok ötesinde, zelil bir inzibat girişimi
olarak görüyoruz. Bu tür girişimlerin bir rejimi ilelebet lekelediğine
inanıyoruz.
Politik görüşlerinin tamamına katılmasak da, Otto
Bauer’in evvelki gün Le Populaire’de yayınlanan makalesinde dile
getirdiği açık seçik hükümlere katılıyoruz: “Moskova’da olan şey bir hatanın,
bir suçun ötesinde, ruh ve eğilim farklılıklarından bağımsız olarak tüm dünyada
sosyalizme darbe indiren korkunç bir talihsizliktir.” Bizim açımızdan bu, tarihte
ilk defa, aldatılmaya müsait pek çok yoldaşa, devrimci bilinci bir bütün
olarak yozlaşmaya açık bir şey olarak sunması bakımından korkunç bir
talihsizliktir. Her şeye rağmen, ve sırf şanlı geçmişlerinden ötürü olsa da,
saygı duyduğumuz insanların kendilerini mahkûm ettikleri, hain ve soysuz ilan
ettikleri sanısını yarattığı için korkunç bir talihsizliktir. Kimilerinin
güvenilirliği konusunda ne gibi ciddi çekincelerimiz olursa olsun, bu insanların
–ister mücadeleye devam etme arzusuyla ister ölümden kaçma umuduyla
olsun– kendilerini bu ölçüde inkâr edip alçaltmalarının mümkün olmadığını
düşünüyoruz. Fakat bu yargılamalar, bize Stalin’in kişiliği hakkında şaşmaz bir
uyarı sunduğu noktada, korkunç bir talihsizlik olmaktan çıkar. Stalin:
Proletarya devriminin büyük olumsuzlayıcısı ve baş düşmanı olacak kadar ileriye
gitmiş bir kişi. Tüm gücümüzle ona karşı savaşmalıyız; onu, günümüzün baş
tahrifatçısı –o, yalnızca insanların değil aynı zamanda tarihin de anlamını
çarpıtmaya girişmiştir– ve katillerin en affedilmezi olarak görmeliyiz.
Bu koşullar altında, ‘SSCB’yi Savunmak’ şiarını muhafaza
etme konusunda ciddi çekincelerimiz var. Gün itibariyle, 3 Eylül 1936, tüm
meselemizin Irun cephesinde ve İspanya’nın geri kalanında, bizim nazarımızda
bölünmez bir şekilde mücadele eden devrimci unsurlar CNT [Ulusal Emek
Konfederasyonu], FAI [İberya Anarşist Federasyonu] ve POUM[1] [Birleşik Marksist İşçi
Partisi] olduğunu belirtiyor ve ‘Devrimci İspanya’yı Savunmak’ şiarının derhal
‘SSCB’yi Savunmak’ şiarının yerini almasını talep ediyoruz. Kapitalist
devletlerle anlaşmaya varan Stalin ve yardımcılarının bu unsurları bölmek için ellerinden
geleni artlarına koymadıklarından hiç şüphemiz yok. Bu, söz konusu devrimci
unsurlardan –onların birleşik güçlerinden ve kahramanlıklarından– en az
İtalya ve Almanya kadar SSCB’de de sistematik bir biçimde ayaklar altına alınan
hakikati yeniden tesis etmelerini beklememiz için fazladan bir sebeptir.
Somut düzeyde, POI’nin[2] [Enternasyonalist İşçi
Partisi] çağrısıyla Moskova mahkemelerinde –hepimizin bildiği üzere, zanlıların
kişiliklerini hiçbir şekilde gözetmeksizin ve insan onurunu muhafaza etmek
konusunda en ufak bir kaygı gütmeksizin– gözler önüne serilen durum hakkında
başlatılan soruşturmanın sıkı bir şekilde yürütüldüğünden emin olmak ve
uluslararası bilince zarar verildiği yolundaki haklı iddiaları desteklemek
amacıyla Anti-faşist Aydınlar İzleme Komitesi’nin[3] içinde hareket etmeye
kararlıyız. O uluslararası bilinç ki ilerlemenin yegâne unsurudur ve onun
buyrukları, yoldaşlar, burada bulunan kimilerimizce kutsal addedilmektedir.
Lev Troçki’nin kişiliğini –ki her türlü şüphenin üstünde
bir kişiliktir– bir kez daha selamlıyoruz. Kendisine Norveç’te ve
Fransa’da yaşama hakkı tanınması çağrısında bulunuyoruz. Zaman zaman
formüle etmeye sevk edildiği bazı mutlak, katı ve hata kabul etmez
görüşlerini bir kenara bırakırsak, bizim için birinci sınıf bir entelektüel ve
manevi rehber olan ve tehlike altında olduğu için hayatına kendi
hayatımızmışçasına kıymet verdiğimiz bu adamı selamlıyoruz.
Adolphe Acker, André Breton, Georges Henein, Maurice Henry, Georges Hugnet, Marcel Jean, Léo Malet, Georges Mouton, Henri Pastoureau, Benjamin Péret, Gui Rosey, Yves Tanguy.
“The Truth About the
Moscow Trials”, Surrealism Against the
Current, s. 117-119.
[1] Confederación Nacionel del Trabajo, Federación
Anarquista Ibérica ve Partido de Unification Marxista
[2] Parti Ouvrier Internationaliste
[3] Comité de Vigilance des Intellectuels
Antifascistes