-
16/7/2017
Dada’nın Zürih safhasında öne çıkan iki kadın dadacı, Emmy Hennings ve Sophie Taeuber birbirine zıt iki karakterdi. Şiiri, şarkıları ve dansıyla Zürih’teki Dada suarelerini sürükleyen, izleyicileri kışkırtan Hennings’in aksine, sessiz, mazbut ve sıkılgan Taeuber Dada gösterilerindeki azgınlıklardan uzak duruyordu.
-
24/6/2017
Dada'nın sanat ve intihar arasında kurduğu ilişkinin kaynakları Rönesans hümanizmine kadar gidiyor. Hıristiyanlığın "öldürmeyeceksin" emri uyarınca o zamana kadar lanetlenen ve yasaklanan intihar, Rönesans'la birlikte edebiyata ve felsefeye sızmaya başlıyor. Bu gelişmeye, pagan antik çağda intihar eden efsanevi âlim ve filozoflara uyanan ilgi yol açıyor...
-
10/7/2017
Berlin’de Kulüp Dada’ya dahil edilmeyen Hannah Höch’ün maruz bırakıldığı yok sayma, kimi sanat tarihçilerinin Dada’yı bir “erkekler kulübü” olarak nitelemesine, hatta “kadın düşmanlığı” ile suçlamasına neden oldu. Oysa Zürih’te Emmy Hennings ve Sophie Taeuber’in Dada gösterilerindeki etkinlikleri, zamanın başka sanat hareketlerine kıyasla, Dada’nın kadın yaratıcılığına daha açık olduğunu gösterir.
-
2/6/2017
Hıristiyan Ortaçağ'da Tanrı'ya ve insanlığa karşı işlenmiş en büyük günahlardan sayılan intihar, Rönesans hümanizmiyle birlikte meşruiyet kazanmaya başlıyor. Giderek edebiyatta ve tiyatroda kahramanlık mertebesine kadar yükseliyor. Felsefede ise delilikle ve şiddetle birlikte incelenmeye başlıyor. Romantizmle, bütün bunlar sanat ontolojisine sirayet ediyor.
-
19/5/2017
Alfred Jarry'nin "Kral Übü" ve "Doktor Faustroll"la birlikte üç temel eserinden sonuncusu, "Süpererkek" (Surmâle). Jarry'nin patafizik felsefesi ve edebiyatının finali.
-
13/5/2017
Alfred Jarry'nin patafizikle ilgili eseri, bir "neo-bilimsel roman" olarak tanımladığı Patafizikçi Doktor Faustroll'un Davranış ve Görüşleri. Bu roman hem Jarry'nin patafizik evrenini canlandırır hem de bu dünya görüşünün ne olduğunu anlatır.
-
5/5/2017
Alfred Jarry'nin avangard edebiyat, sanat ve özellikle de tiyatro alanında en etkili olan eseri kuşkusuz Kral Übü'dür. Kral Übü, Jarry'nin Birinci Dünya Savaşı arifesinde özellikle Fransa'da hüküm süren siyasal ideolojileri, ahlaki değerleri, akli inançları ve dili sonuna kadar alaya aldığı üç oyunluk Übü dizisinin ilkidir.
-
28/4/2017
Paris Dada hareketinin ve sürrealizmin atalarından bahsedilirken en başta hep Alfred Jarry anılır. Breton'a göre "yollarını gösteren ve aydınlatan" odur. Breton ve Soupault, editörleri oldukları Dada dergisi Littérature'de, Alfred Jarry'ye "sonuna kadar hayran olduklarını ve eserlerine itiraz ederek onu lekelemeye kalkışanlara meydan okuduklarını" yazarlar...
-
8/4/2017
Dada’nın yirminci yüzyılın ilk çeyreğindeki öteki avangard hareketlerle –ekspresyonizmle, fütürizmle, konstrüktivizmle– ilişkileri kimi zaman yakın, kimi zaman mesafeli ya da çalkantılı ama hep canlıydı. Dada’nın sonunu getiren Paris faslının ardından ise bambaşka bir avangard hareket, sürrealizm, peyda oldu.
-
1/4/2017
Yirminci yüzyıl başının sanata karşı sanat yapan avangard hareketleri içinde en radikali ve isyankârı sayılan Dada, yekpare bir sanat akımı değil, özünü koruyarak çeşitli kentlerde farklı biçimlerde tezahür eden bir cereyandı. Dolayısıyla, Dada tarihleri çoğunlukla kentler birbirlerinden ayırt edilerek yazılır.
-
23/3/2017
Nietzsche’nin etkisi altındaki Dadacılar, mimarlığı ve sanatı köklü bir yeniden değerlendirmeye tabi tuttular. Mimarlığın doğasını birlik tanımlamıyordu artık; açık uçlu montaj sürecinin çoğulluğu, değişimin göreceliği ve zamansal süreci tanımlıyordu. Örgütleyici ve biçimlendirici ilkesi, sezgiydi.
-
18/3/2017
Maurice Barrès duruşmasını vesile ederek Dada’ya ahlaki kıstaslar getirme çabası hüsranla sonuçlanan André Breton, 1922 başlarında bir avangard dayanışması oluşturmaya girişti. Paris Kongresi'ni toplayarak, savaş sırasında gerileyen modern ruhu tanımlamayı, ve yüzyıl başının önde gelen avangard sanatçıları ile savaş sonrası neslini buluşturmayı öngörmüştü.
-
11/3/2017
Tristan Tzara, başta Paris’e geldiğinden beri ona kucak açan Francis Picabia olmak üzere, dadacı arkadaşlarından kopunca, yabancı bir ülkede beş parasız ve yalnız kalmıştı; artık bir dergisi de yoktu. Dada’yı yeniden canlandırmak için bir girişimde bulundu: ‘Dada Salonu’.
-
3/3/2017
Fütürist ölmüş. Neden? DADA’dan. Genç bir kız intihar etmiş. Neden dolayı? DADA. Ruhlara telefon edildi. Kim akıl etti? DADA. Hayat hakkında ciddi düşünceleriniz varsa, sanatsal keşiflerde bulunuyorsanız ve aniden kafanız gülmekten çatlıyorsa, tüm fikirlerinizin işe yaramaz ve saçma olduğunun farkına vardınızsa, bilin ki DADA SİZİNLE KONUŞMAYA BAŞLAMIŞ...
-
24/2/2017
Parisli dadacılar “Bay Maurice Barrès’in Dada Tarafından Yargılanması ve Hüküm Giymesi” başlığını verdikleri gösteriyi 13 Mayıs 1921’de gerçekleştirmekte karar kıldılar. Breton’la Aragon’un sonuçlarını pek fazla düşünmeden giriştikleri bu yeni Dada etkinliği Paris’teki dadacıların zaten gayet kırılgan olan birliğini tehdit edecekti.
-
18/2/2017
Birinci Dünya Savaşı’nın ertesinde Dada devrimci hareketlerle eklemlenmişti. Richard Huelsenbeck Berlin’de Dada’yı 1918 Alman Devrimi’ni destekleyen “politik bir silaha dönüştürmüştü”; “Dada Alman Bolşevizmidir” diyordu. Dadacıların 1919’da Berlin’de yayınladıkları kolektif Dada manifestosu devrimci birlik çağrıları yapıyordu...
-
10/2/2017
Francis Picabia’nın Zürih’te Dada’yla geçirdiği üç ayın ardından 1919 Mart’ında Paris’e gitmesi, Tristan Tzara’nın Dada’yı Paris’e taşıma tasarısını diriltmişti. Eğer Dada hakiki bir enternasyonal hareket olacaksa, Paris’i fethetmek gerektiğini düşünüyordu.
-
4/2/2017
Ressam ve yazar Francis Picabia çekirdek dadacılardan değildi. Birinci Dünya Savaşı sıralarında Avrupa kentleriyle New York arasında mekik dokurken yolu Dada’ya düşmüştü.
-
27/1/2017
Dada Paris'te heyecan uyandırmıştı ama Tzara ile Parisli genç şair ve sanatçılar arasında bir türlü uyum oluşamadı. Ve her ne kadar sonraları, Dada’nın tarihi yazılırken Paris faslı öne çıkarılsa da, Dada Paris’te hiçbir zaman Zürih’te ve Berlin’de ulaştığı kolektif yaratıcılığa erişemedi.
-
14/1/2017
Yapacak büyük işler var ve her Dada etkinliği az ya da çok, belirli aralarla tekrarlanan çığır açıcı bir nitelik taşıyor. Bize bir tane daha başyapıt sunup sunmamasının önemi yok – mesele başka (mesele, insan ruhunu bir nebze olsun prangalarından kurtarmak; özellikle onu paramparça eden ve fark etmesi kolay olmayan alanlarda).