-
30/8/2013
Bir tür politik hareket karakterine sahip olan “#gezidirenişi”, son yıllarda yaşadığımız, paylaştığımız en önemli sosyal olgu olarak, bir tür “milat noktası” gibi yorumlanabilir.
-
31/7/2013
Bir tür politik gelenek olarak varlığını sürdüren “Gezi Direnişinin Ruhu”, son yıllarda yaşadığımız, paylaştığımız en önemli sosyal olgu olarak etkisini gün geçtikçe arttırıyor. Neredeyse iki aydan beri süregelen protestolarla gelişen “Gezi Direniş Geleneğinin” sanatçılar ve güncel sanat ortamımız tarafından nasıl algılandığı hakkında kafamda epeyce soru var.
-
29/6/2013
Toplumsal bir hareket olarak “Gezi Direnişi” hiç kuşkusuz ki Türkiye tarihi açısından bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilecek bir olgu.
-
31/5/2013
Çağdaş sanat ortamında, ister uluslararası, isterse yerel ölçeklerde olsun, kendisini belli eden en önemli faktör artık “kurgu” oldu. Eskiden, çok değil sadece on ya da on beş yıl önce, sanat ortamında profesyonel ile amatör olarak ayrılabilecek iki temel grup önplana çıkardı. Sanatla profesyonel olarak ilgilenenlerden çok, zevk için, kendi tutkularının karşılığını bulabilmek amacıyla ilgilenenlerin oluşturduğu “amatörler” kitlesinin varlığı, her şeyden önce saygıya ve gerçeklere dayalı bir “ortamın” garantisiydi.
-
26/4/2013
Sizi bilmem ama ben son dönemde sanatın, özellikle de çağdaş sanatın etrafında dönen ayak oyunlarından giderek sıkılmaya başladım. Arkası arkasına gündeme gelen sanat haberlerine baktığımda matruşka bebekleriyle karşılaşmış gibi oluyorum.
-
26/3/2013
23 Mart 1913 tarihinde İstanbul’da doğan Abidin Dino’nun 23 Mart 2013’te tam yüzüncü yaşını kutluyoruz. 7 Aralık 1993’te aramızdan ayrılan Dino hiç kuşkusuz ki Türk Modern Sanatı’nın en ilginç isimlerinden biri olarak, arkasında yavaş yavaş çözülen gizlerden oluşan; yorumlanılması, anlamlandırılması kolay olmayan bir kültürel miras bıraktı.
-
26/2/2013
Güncel sanat ortamının en önemli figürleri; destekleyiciler, koleksiyoncular, fuar organizatörleri ve sergi yapımcıları değil, sanatçılardır. Bu gerçek günümüzde İstanbul’daki görsel sanat etkinliklerinde giderek unutulduğu gibi, “kurumsal korse” olarak tanımlayabileceğimiz bir durumla da karşı karşıyayız.
-
4/2/2013
"Armalar" kitabına yazdığı önsözde soruyor Ömer Uluç: "Bu karalamalar nedir? Ne olabilirler?" İkon kırma hırsıyla başlayan bir jestin, olayın, çizginin yarattığı ikonlar nereden çıkıyorlar? Bu şiddet, bu hız? Sonunda bu otomatik dilin kendisi olduğuna karar veriyor...
-
10/2/2013
Türkiye’de çağdaş sanatın yeni bir kültür endüstrisi oluşturduğundan söz edilebilir mi? Sayıları üç yüze yaklaşan galeriler, her ay düzenli olarak yaklaşık beş açık artırma düzenleyen müzayedeciler, birbiri ardına halka açılma sürecine giren özel koleksiyonlar güncel sanatın “metalaşma süreci”nde İstanbul’da aldığı ivmeyı göstermesi bakımından önemli.
-
26/1/2013
Kasım ayı, eğer soğuklar gelmemişse İstanbul’un en güzel aylarından biri olmaya adaydır. Havanın erken kararmasına, gündüzlerin kısalmasına rağmen en keyifli yürüyüşler, en rahat okumalar Kasım ikindilerinde yapılabilir. Bu uzun ikindiler, galeri, sergi ziyaretlerinin yanı sıra eski kitapçıların tozlu raflarını karıştırmak için de ideal bir zaman dilimidir.
-
2/4/2012
Picasso, “sanat ancak erotiktir” der. Başka deyişle, “sanat ya erotiktir, ya da sanat değildir.” Umulmadık başka bir kaynaktan daha aynı sözleri işitiyoruz; mimarlıkta süslemenin suç olduğunu ilan eden Adolf Loos’tan: “Bütün sanat erotiktir.”
-
8/3/2012
Fransız filozof Gilles Deleuze, çağdaşı olan ressam Francis Bacon üzerine yazdığı "Francis Bacon: Logic of Sensation" adlı kitabının bir bölümünde ressamın kendisi için ayrıcalıklı konumunu şu sözlerle tanımlar: “Bacon yüzlerin değil kafaların ressamıdır.”
-
25/1/2012
Metehan Özcan’ın çalışmaları, mimarlık kuramındaki "mekân-yer" ikiliğini ayrıştırabilmenin imkânsız hale geldiği durumları çerçeveler. Mekânın insansız da bir yaşamı olduğunun, bir mekâna "terk edilmiş" demenin imkânsızlığının, "enkaz" dediğimiz şeyin aslında ölü bir varlık olmadığının farkındalığını üretir.
-
23/1/2012
İstanbul Modern'de son dönemde yaşanan sansür tartışmaları hakkındaki sorularına Müze yetkililerinden yanıt alamadıklarını ifade eden bazı sanatçılar, taleplerinin işleme konmasıyla birlikte “Hayal ve Hakikat” sergisindeki işlerini çekebildiler.
-
22/1/2012
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’daki IKEA mağazasına gidenler birtakım tuhaflıklarla karşılaştılar. Bir IKEA reklamı olarak mağazanın değişik yerlerindeki ekranlardan gösterilen film yabancı bir görüntüyle sabote edilmişti. Bir grup aile üyesi ve arkadaşın, IKEA ürünlerinin "evimizin her şeyi" olduğunu ifade ettikleri filmin bir noktasında, kırbaçlanan bir çıplak ortaya çıkıyordu.
-
18/10/2011
Anüsüne geçirilen kasap çengeliyle yüksekteki tele asılmış bir torso, kesik kollarından çiçekler büyüyor. İlerde ellerinden mi, ayaklarından mı asılmış belli olmayan başka insan parçaları. Tel, aynı zamanda kâh bir fallus, kâh bir zehirli çiçek şekline giren ışıl ışıl ampullerin sallandığı çıplak bir kablo.