-
13/5/2018
Sanatın sınırlarıyla ilgili merak, "sanat nedir?" sorusuyla birlikte başlamış. "Sanat nedir?" diye sorunca, ister istemez "sanatın sınırları" da işin içine girmiş. Sanat kendi varlığını, ontolojisini, dolayısıyla da sınırlarını keşfetmeye özerkleşme süreciyle başlıyor...
-
24/6/2017
Dada'nın sanat ve intihar arasında kurduğu ilişkinin kaynakları Rönesans hümanizmine kadar gidiyor. Hıristiyanlığın "öldürmeyeceksin" emri uyarınca o zamana kadar lanetlenen ve yasaklanan intihar, Rönesans'la birlikte edebiyata ve felsefeye sızmaya başlıyor. Bu gelişmeye, pagan antik çağda intihar eden efsanevi âlim ve filozoflara uyanan ilgi yol açıyor...
-
2/6/2017
Hıristiyan Ortaçağ'da Tanrı'ya ve insanlığa karşı işlenmiş en büyük günahlardan sayılan intihar, Rönesans hümanizmiyle birlikte meşruiyet kazanmaya başlıyor. Giderek edebiyatta ve tiyatroda kahramanlık mertebesine kadar yükseliyor. Felsefede ise delilikle ve şiddetle birlikte incelenmeye başlıyor. Romantizmle, bütün bunlar sanat ontolojisine sirayet ediyor.
-
11/10/2016
Yaşayan sanatçılar tarafından üretilen çağdaş sanatın fiyatı potansiyel açıdan sınırsızdır ve sanatsal değeri saptamaya yönelik her tahminin etrafı belirsizlikle çevrilidir.
-
8/6/2016
Tarihsel avangard hareketlerde 20. yüzyılın başlarından itibaren bir boks merakı boy gösterdi; zaman içinde, sanatın boksa, ya da genel olarak spora daha çok benzemesi gerektiği iddia edilir oldu. Boksla sanat arasında bağlantı kuran en bildik figürlerden biri, sahnede daha çok iyi spor görmemiz gerektiğini söyleyen Bertolt Brecht’ti.
-
3/7/2014
André Parinaud, Gerçeküstücü akımın önderi André Breton’la, radyo için, 1952 yılında, zincirleme biçimde yayınlanan 16 görüşme yaptı. Breton’un entlektüel hayatını 1914’ten başlayarak kuşatan bu maraton-söyleşiden bir kolaj yapmayı, tek bir bölümü çevirmeye yeğledik.
-
4/4/2014
Bugünlerde kimse umutsuzluktan intihar etmiyor. Bu adımı atmadan önce herkes uzun uzun düşünüp tasarlıyor, öyle ki sonunda kelimenin gerçek anlamıyla düşünmekten boğuluyor. Aslında bu insanlara müntehir demek ne kadar doğru, o bile şüpheli... Kasten değil, fazla düşünmekten ölüyorlar.
-
11/3/2014
Julien Torma 1902’de Fransa’nın kuzeyinde doğdu ve 31 yıl sonra Tirol’de kayıplara karıştı. Arthur Cravan gibi, Torma’nın da hayat hikâyesine, özellikle nasıl kaybolduğuna dair bilgilerimiz son derece sınırlı
-
25/2/2014
Sanatçıda, servetini de sağlığını da heba eden müsrifin soylu özyıkımlarından eser yok. Tersine, kendine dikkat etmek için kılı kırk yardığı, son derece sıhhatli olduğu, ve frengisini basit bir halsizlikmiş gibi karşılayan bir Verlaine’dan fersah fersah uzak olduğu her halinden belli oluyor...
-
25/2/2014
Arthur Cravan amacını tam anlamıyla gerçekleştirebilmiş olsaydı, ardında bıraktığı tüm metinleri de yanında götürür, hayalimizde sadece eylemlerinin izini bırakırdı. O bütün dehasını hayatına verdi; ve hayat tutuştuğunda, ardında yeteneğinin kalıntıları kaldı.
-
19/2/2014
Kral Übü’nün haşmetli göbeğiyle Fransız kamuoyu önünde ilk kez arz-ı endam edişinden bir yıl önce (1895) doğar Jacques Vaché. Jarry’nin hicvî ve mistik yazılarının çoğunu okumuş, ve zaman zaman onun sakar ve burnu büyük anti-kahramanı Übü’ye öykünmüştür.
-
5/7/2013
Yakın zamanlarda ortaya çıkan ‘aktivist-sanat’ terimi etrafında dönen tartışmaları sanat tarihi içinde iki ortak çerçeveye oturtabiliriz. Bunlardan ilki biçimseldir: Kolektif ya da katılımcı sanat uygulamalarına doğru postmodern bir hamleyle ilgilidir.