- 
                    
                    
                        7/2/2015
                        
                    
                     Pek az şair yaşadığı şehre Baudelaire kadar tasarruf etmiştir. Seine Nehri hâlâ onun anlattığı gibi akıyor; can sıkıntısı zaman zaman insana onun duyduğu gibi yokluyor ve muzlim ufuklara çekiyor. Pek az şair yaşadığı şehre Baudelaire kadar tasarruf etmiştir. Seine Nehri hâlâ onun anlattığı gibi akıyor; can sıkıntısı zaman zaman insana onun duyduğu gibi yokluyor ve muzlim ufuklara çekiyor. 
 
- 
                    
                    
                        24/1/2015
                        
                    
                     Bir gevşeme ve vazgeçme dönemindeyiz. Zamanın renginden söz ediyorum.  - Jean-François Lyotard Bir gevşeme ve vazgeçme dönemindeyiz. Zamanın renginden söz ediyorum.  - Jean-François Lyotard 
 
- 
                    
                    
                        5/2/2014
                        
                    
                     Charles Marville, 1853-1870 yılları arasında Paris’in çehresini değiştiren Baron Haussmann’ın resmî fotoğrafçısıdır. Tam anlamıyla bir inşaat alanı haline gelen şehirdeki büyük “dönüşümü” belgelemekle görevlendirilmiştir. Charles Marville, 1853-1870 yılları arasında Paris’in çehresini değiştiren Baron Haussmann’ın resmî fotoğrafçısıdır. Tam anlamıyla bir inşaat alanı haline gelen şehirdeki büyük “dönüşümü” belgelemekle görevlendirilmiştir. 
 
- 
                    
                    
                        3/5/2013
                        
                    
                     Modernliği tarihin bir dönemi olmaktan ziyade bir tutum olarak tasarlayıp tasarlayamayacağımızı merak ediyorum. Burada "tutum" derken kastettiğim, güncellikle kurulan bir ilişki kipi, bazı insanların yaptığı gönüllü bir tercih; nihayet bir düşünme ve hissetme tarzı... Modernliği tarihin bir dönemi olmaktan ziyade bir tutum olarak tasarlayıp tasarlayamayacağımızı merak ediyorum. Burada "tutum" derken kastettiğim, güncellikle kurulan bir ilişki kipi, bazı insanların yaptığı gönüllü bir tercih; nihayet bir düşünme ve hissetme tarzı... 
 
- 
                    
                    
                        27/12/2012
                        
                    
                     Her model –ister giyinik olsun, ister giysisiz–, ressamının önünde çıplaktır. Ressam, kendini seyre açan modelin yüzünde ve bedeninde keşfe çıkar; onun mahremine girer, benliğine nüfuz eder, ona adeta sahip olur, onu kendisinin kılar. Her model –ister giyinik olsun, ister giysisiz–, ressamının önünde çıplaktır. Ressam, kendini seyre açan modelin yüzünde ve bedeninde keşfe çıkar; onun mahremine girer, benliğine nüfuz eder, ona adeta sahip olur, onu kendisinin kılar. 
 
- 
                    
                    
                        30/9/2012
                        
                    
                     Kendimle birlikte öyle bir üzüntü yükü taşıyordum ki, tüm yaşamım, eminim, başıboş dolaşmakla geçecekti. Serserilik benim için artık yaşamı süsleyecek bir ayrıntı değildi, bir gerçeklik olmuştu. Kendimle birlikte öyle bir üzüntü yükü taşıyordum ki, tüm yaşamım, eminim, başıboş dolaşmakla geçecekti. Serserilik benim için artık yaşamı süsleyecek bir ayrıntı değildi, bir gerçeklik olmuştu. 
 
- 
                    
                    
                        21/4/2012
                        
                    
                     Türk Serbest Mimarlık Derneği (TSMD) ve Vitra, 2000 sonrası çağdaş Türk mimarlığını ve mimarlık birikimini gözler önüne sermek üzere 2012 yılının başında kolları sıvadı. “Vitra Çağdaş Mimarlık Dizisi”nin ilk halkası, ticari yapılar üzerine bir sergi: Mutluluk Fabrikaları. Türk Serbest Mimarlık Derneği (TSMD) ve Vitra, 2000 sonrası çağdaş Türk mimarlığını ve mimarlık birikimini gözler önüne sermek üzere 2012 yılının başında kolları sıvadı. “Vitra Çağdaş Mimarlık Dizisi”nin ilk halkası, ticari yapılar üzerine bir sergi: Mutluluk Fabrikaları. 
 
- 
                    
                    
                        13/3/2012
                        
                    
                     sayı 2 sayı 2 
 
- 
                    
                    
                        3/3/2012
                        
                    
                     Geçenlerde internetin geleceği üzerine yazılmış eski makaleleri karıştırırken, 1998 tarihli kısa bir yazıya rastladım. “Siberflanör”ün doğuşunu muştulayan yazı, bu gizemli internet figürünü bekleyen, oyunlarla dolu parlak bir dijital gelecek imgesi çiziyordu. Geçenlerde internetin geleceği üzerine yazılmış eski makaleleri karıştırırken, 1998 tarihli kısa bir yazıya rastladım. “Siberflanör”ün doğuşunu muştulayan yazı, bu gizemli internet figürünü bekleyen, oyunlarla dolu parlak bir dijital gelecek imgesi çiziyordu. 
 
- 
                    
                    
                        22/11/2011
                        
                    
                     17. yüzyılda pek çok insan coğrafyasında bir salgın gibi yayılmaya başlayan modernlik, bu coğrafyalarda var olmuş organik bütünlükleri geri dönüşsüz biçimde parçalar. İnsanların, şeylerin ve düşünme biçimlerinin görece tanımlı sınırlar içinde var olduğu devir hızla kapanır. 17. yüzyılda pek çok insan coğrafyasında bir salgın gibi yayılmaya başlayan modernlik, bu coğrafyalarda var olmuş organik bütünlükleri geri dönüşsüz biçimde parçalar. İnsanların, şeylerin ve düşünme biçimlerinin görece tanımlı sınırlar içinde var olduğu devir hızla kapanır. 
 
- 
                    
                    
                        11/11/2011
                        
                    
                     Dünya artık tahammül edilemez bir biçimde “hipermantıksal gerçekliğin hegemonyası” altındadır. Asırlar içinde dünyanın bilincine kök salmış olan rasyonalizm, insanlığı giderek bir uçuruma doğru sürüklemektedir. Hegel ve Marx tarafından “yabancılaşma” olarak adlandırılmış olan modern durum artık doruk noktasına ulaşmıştır. Dünya artık tahammül edilemez bir biçimde “hipermantıksal gerçekliğin hegemonyası” altındadır. Asırlar içinde dünyanın bilincine kök salmış olan rasyonalizm, insanlığı giderek bir uçuruma doğru sürüklemektedir. Hegel ve Marx tarafından “yabancılaşma” olarak adlandırılmış olan modern durum artık doruk noktasına ulaşmıştır.