-
3/4/2019
Geçmişte, özellikle de İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Fransız aydını bir dava insanı olarak temsil edilirdi. Fransa’da icat edilmiş bir figürdür bu. Bu ülke radikal siyasi tavır takınan yazarlarla doluydu...
-
14/3/2019
Sık sık tekrarladığım bir söz var: Bir hakikatin “militanı” olmak gerekir. Bencilliğin insanı bir hakikatten vazgeçmeye götürdüğü her yerde kötülük vardır.
-
7/11/2017
Bir devrimin ölümü, ancak ilmî bir karalama kampanyasıyla sağlanabilir. Onun hakkında konuşabilir, 100. yıldönümünü kutlayabilirsiniz, doğru! Ama ilmî yollardan şu sonuca varabilmenizin sağlanması şartıyla: Devrim mi? Allah bir daha göstermesin!
-
8/12/2014
Lenin, eleştirel ve devrimci politik faaliyetin zayıfladığı dönemlerde emperyalizmlerin hazin kibirinin, gizemcilik ile pornografinin bir karışımını yarattığını gözlemlemiştir. Bugün romantik biçimsel dirimcilik biçiminde yaşadığımız da budur. Bizim evrensel seksimiz ve Doğu bilgeliğimiz var: bir Tibet pornografisi.
-
14/7/2013
Alain Badiou estetik üzerine düşüncelerini “inestetik” (inaesthetics) kavramıyla karşılar. “İnestetik’le kast ettiğim, sanatla felsefe arası bir ilişkidir. Bu ilişki, sanatın kendisinin de hakikat ürettiğini teslim ederken, sanatı felsefenin bir nesnesi durumuna çevirmeye kalkışmaz. Estetik spekülasyona karşı, inestetik, kimi sanat eserlerinin bağımsız varoluşu tarafından üretilen tamamıyla felsefe-içi (intraphilosophical) etkilerini açıklar”.
-
5/6/2013
Neden “genel irade” sayısal bir çoğunlukta kendini göstersin? Rousseau bu noktayı açıklayamaz, sebebi de basittir: çünkü genel iradenin dışavurumundan bahsetmek, ancak ve ancak, azınlık olmasına rağmen yerselleşmiş, birleşmiş ve yoğun olan tarihî ayaklanmalar sırasında anlamlı olabilir.
-
18/4/2013
Badiou'nun dediği gibi, bugün mesele komünizm fikrinin zafer kazanması değil, var olması. Şayet “biz” diyerek onu olumlamaya devam edersek, komünizm fikri billurlaşıp, onu hayata geçirecek yeni bir kolektif öznenin doğmasını sağlayabilir.
-
11/3/2013
Bu notlara başlarken, öncelikle, Alain Badiou ile düşünmenin imkânları üzerine yaklaşımımı belirtmek isterim: Alain Badiou ile düşünmek, salt Badiou’nun kendi düşüncelerinin yorumsal açılımlarını sürdürmekten ibaret olmamalı; daha ziyade, onun düşüncelerine işlerlik kazandırarak, günümüzde ya da geçmişte cereyan eden olayları bu doğrultuda yorumlama taraftarıyım ben.