Farklı sermaye türlerini biriktirme rekabeti olarak tanımladığımız şeyi çoğu alanda gözlemlemek mümkün. Mevcut koşullarda, Habermas’ın “bozulmamış iletişim” dediği şey daima bir istisna olacaktır. Böyle bozulmamış bir iletişime ancak olağanüstü koşullar gerçekleştiğinde, özel bir çabayla ulaşabiliriz.
Deneyim yeni bir siyasi dogmatizm biçimine cevaz verebilir: deneyim dendi mi akan sular duracaktır zira deneyimi çürütmek imkânsızdır. Nitekim postmodern soldan aşina olduğumuz duygusal şantaj buna dayanır: Malezyalı, sakat ve lezbiyen olmanın nasıl bir şey olduğunu nereden bileceksin?
Çalışmak zorunda olmaktan nefret eden herkesin dört elle sarılması gereken bir projedir Marksizm. En değerli faaliyetlerin sırf zevk için yapılanlar olduğunu ve bu bakımdan sanatın en hakiki insan faaliyeti olduğunu savunur.
Sanat doğrunun karşısına yalanı çıkarmaktan ibaret değildir; asıl yaptığı, hakikat ile kurgu arasındaki ayrımı sökmektir. Edebi önermeler gerçek hayattaki önermelerin parodileridir, yoksa gerçek hayattaki yalanların bir çeşitlemesi değil.
Gerçekçilik, öteden beri tanımlanması en zor kavramlardan biri olmuştur. Örneğin “gerçekdışı”, “gerçekçi olmayan” anlamına gelmeyebilir. Temsili olmaması anlamında gerçekçi olmayan, ancak, dünyayı inandırıcı biçimde resmeden bir sanat eseri olabilir.