Emperyalizm, tarihi bir fotoğraf makinesinin objektifi gibi kadraja alır; emperyalizmin dışlamalarını, kısıtlamalarını ve farklılaştırmalarını, doğru araçlar kullandığımız takdirde, hâlâ mevcut olan imkânlar olarak algılayabiliriz.
Sanatçılar 20. yüzyıl zarfında enstalasyon, performans, ilişkisel estetik ve doğası gereği stüdyonun dışında gerçekleşen diğer mekâna-özel yaklaşımları benimsemeye başlayınca, bir zamanlar bireysel yaratıcılığın ve maddi keşfin mekânı olan stüdyo da bir buluşma mekânı haline geldi.