skopdergi 10 / Müze Politikalarına Karşı: Occupy Museums, Liberate Tate, Gulf Labor

13/11/2016 / skopduyuru

 

28 Haziran 2010 tarihinde, Tate Müzesi’nin her yıl düzenlediği geleneksel “Tate Summer Party” etkinliği, kendilerine Liberate Tate adını veren bir grup tarafından protesto edildi. Tate’in BP ile olan sponsorluk anlaşmasının 20. yılını kutladığı bu etkinlikten birkaç ay önce, bu petrol şirketinin yol açtığı ve dünya tarihinin en büyük çevre felaketlerinden biri olan Meksika Körfezi sızıntısı başlamıştı. Licence to Spill, Tate-BP sponsorluk ilişkisinin ifşa edileceği uzun süren protestolar serisinin başlangıcıydı.

30 Ekim 2011 tarihinde Occupy Wall Street içinde örgütlenmiş bir grup sanatçı ve protestocu, eylem alanlarını Zucotti Park’tan müzeler önüne taşıdı. İlk hedef kültürel elitizmin kalesi New York Modern Sanat Müzesi'ydi (MoMA). Protestocular, tıpkı Occupy Wall Street eylemlerinde olduğu gibi kendilerini %99 olarak tanımlıyor ve Wall Street’in temsil ettiği ekonomik sistemin parçası olarak gördükleri müzeleri protesto edeceklerini ilan ediyorlardı. Occupy Museums’un bu ilk eyleminde Noah Fischer tarafından yazılan ve okunan metin daha sonra grubun manifestosu halini alacaktı.[1]

Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dhabi'de 2009 yılında inşaatına başlanan "Saadiyat Adası", dev bir müzeler kompleksi olarak tasarlanmış ve projeler, küresel mimarinin yıldızları olan startect’lere dağıtılmıştı: Guggenheim Abu Dhabi (Frank Gehry), Louvre Abu Dhabi (Jean Nouvel), British Museum danışmanlığıyla hazırlanan Zayed Ulusal Müzesi (Norman Foster), Denizcilik Müzesi (Tadao Ando) ve Performans Sanatları Merkezi (Zaha Hadid). Saadiyat Adası’nda devam eden inşaatlarda çalışan işçilere reva görülen barbarca çalışma koşulları insan hakları örgütleri tarafından uzun süredir mercek altındaydı. Aralarında Haig Aivazian, Tania Bruguera, Sam Durant, Mariam Ghani, Hans Haacke, Walid Raad, Andrew Ross, Gregory Sholette gibi sanatçı ve akademisyenlerin bulunduğu bir çalışma grubu tarafından kurulan Gulf Labor, inşaatın başladığı ilk günden beri Saadiyat Adası yetkilileri ile işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için görüşmeler yapıyordu. Bu görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine Gulf Labor, 17 Ekim 2013’te yaptığı açıklamayla 52 hafta sürecek eylemlere başlayacağını duyurdu.[2]

Sanatçılar, akademisyenler, küratörler, yazarlar ve eylemciler tarafından kurulan Occupy Museums, Liberate Tate ve Gulf Labor, hedefleri ve eylem pratikleri farklı olsa da, günümüz müzeciliğinin temelde neoliberal rejimlerden kaynaklanan sorunlarına dikkat çekme amacındadırlar.

Occupy Wall Street içinden çıkmış olan Occupy Museums, Wall Street’in temsil ettiği sistemin kültür-sanat alanındaki yansımalarını protesto etmiş ve kendini Occupy Wall Street gibi %1’lik sermaye sahipleri karşısındaki %99 olarak tanımlamıştır. Liberate Tate, kamusal olarak idare edilen Tate müzelerinin BP ile olan sponsorluk anlaşmasının şirketin imaj temizleme çalışmasının bir parçası olduğunu savunmuş ve mahkeme kararıyla Tate'i sponsorluk anlaşmasını açıklamaya mecbur bırakmıştır.[3] Altı yıl süren eylemler ve mahkeme süreci sonunda Tate, kamuoyu baskısına dayanamayarak 26 yıldır BP ile süren sponsorluk anlaşmasını 2017 yılında sonlandıracağını duyurmuştur.[4]

Gulf Labor, adı "mutluluk" (saadet), çalışma koşulları ise kölelik anlamına gelen Saadiyat Adası’ndaki müzeleri protesto etmiştir. Saadiyat Adası yalnızca markalaşmış müze ve mimarların biraraya geldiği bir proje değildir. Petrol sermayesinin ve şeri monarşilerin kültür-sanat kurumları üzerindeki etkisinin görülebileceği bir laboratuvar konumundadır. Adanın inşa edildiği Abu Dhabi şehrindeki ilk yerleşim 1791’de başlamış, sadece 30 yıllık isim hakkı için 520 milyon dolar ödenen Louvre Müzesi ise, Fransız Devrimi’nin ardından 1793’te kurulmuştur.[5] Abu Dhabi’de bir Louvre açmak için ödenen ücretler sadece isim hakkı veya eser ödünç anlaşmaları değildir. 2009 yılında Fransa ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında yapılan askerî anlaşmalar sonucu Abu Dhabi’de Louvre’dan önce bir Fransız askerî üssü açılmıştır. Açılışı yapan dönemin Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Louvre Abu Dhabi inşaatını da yerinde denetlemiştir.[6]

 

 

 

Kurumsal Eleştiri: Sanatın Protestoya, Protestonun Sanata Dönüşmesi

Kuşkusuz günümüz müze politikalarına karşı olan grupların temelini sanatçılar oluşturmaktadır. Sanat İşçileri Koalisyonu (Art Workers’ Coalition) ve Gulf Labor kurucusu, Occupy Museums destekçisi Hans Haacke’nin sanatı baştan beri sermayeye ve sisteme karşıdır. Haacke, ikinci Hindiçini savaşı Vietnam Savaşı’nın şiddetlendiği 1970 yılında MoMA’da açılan Information sergisi için kurduğu sandıkla ziyaretçilerden şu soruya yanıt vermelerini istemişti: “Vali Rockefeller’ın, Başkan Nixon’ın Hindiçini politikasının aleyhinde olduğunu açıklamaması gerçeği, Kasım’da onun için oy vermemeniz için geçreli neden olabilir mi?” Haacke’nin hedefindeki Vali Nelson Rockefeller, MoMA’nın en büyük bağışçılarından biri ve yönetim kurulu üyesiydi. Sergi sonunda “MoMA Poll” adlı eserde sorulan soruya "evet" oyu verenler, "hayır" oyu verenlerin neredeyse iki katıydı. Hans Haacke, aynı günlerde sadece savaş entrikalarını teşhir etmekle kalmıyor öte yandan da bir sendika gibi işleyen Sanat İşçileri Koalisyonu’nu örgütlüyordu.

Sanatçının 1971 yılında Guggenheim’da açılacak sergisi için ürettiği, Shapolsky et al., Manhattan Real Estate Holdings, a Real Time Social System, as of May 1, 1971/Shapolsky ve diğerleri, Manhattan Gayri Menkulleri, 1 Mayıs 1971 İtibarıyla Gerçek Zamanlı Bir Toplumsal Sistem adlı eser New York’ta belli bölgelerde emlak alanında tekelleşmiş Harry Shapolsky’e ait firmaları ifşa ediyordu.[7] Shapolsky’nin Guggenheim mütevelli heyetiyle olan bağları sonucunda, açılışa altı hafta kala sergi iptal edildi. Arkasından da Haacke’ye destek çıkan küratör Edward Fry işten çıkarıldı. Haacke’nin Guggenheim’daki hadiselere yol açan eseri günümüzde Whitney Müzesi koleksiyonunda yer almaktadır.[8] Hans Haacke bir başka eserinde de, Metropolitan Müzesi bağışçılarından hayırsever milyarder Koch Kardeşler’i hedef alıyordu. The Business Behind Art Knows the Art of the Koch Brothers/Sanatın Arkasındaki İş Dünyası Koch Kardeşlerin Sanatını Bilir adlı eser, servet sahiplerinin sanat müzelerini nasıl kullandıklarını teşhir ediyordu.

1849 yılında Prusya askerî birlikleri, Dresden'deki sosyalist direnişi bastırmak istediğinde, Mihail Bakunin direnişçilere Ulusal Müze’deki yağlıboya tabloları barikatların önüne yerleştirmeyi önermişti.[9] Hans Haacke gibi sanatçılar belki Bakunin’in önerdiği gibi sanat eserlerini barikatların önüne asmamıştır. Fakat eylemleri, aldıkları tavırlar ve ürettikleri eserlerle direnişi, barikatları müzelerin içine taşımışlardır. Müze politikalarının otoriterliğine karşı örgütlenen “sanat emekçileri”, Haacke'nin izinden giden sanat direnişçileridir. Haacke sanatını protestoya dönüştürürken, sanatçılar da eylemleriyle protestoyu sanatlaştırmışlardır. [Sunuş yazısından]

 

İÇİNDEKİLER:

Sunuş / Müze Politikalarına Karşı: Occupy Museums, Liberate Tate, Gulf Labor CİHAN KÜÇÜK

Gregory Sholette’le Söyleşi CİHAN KÜÇÜK

Sanat İşçileri Koalisyonu ELENA VOLPATO

Manifesto: “Müzeleri İşgal Et!” OCCUPY MUSEUMS

Noah Fischer’la Söyleşi CİHAN KÜÇÜK

Yine Yapalım Yoldaşlar, Yine Müzeleri İşgal Edelim! GREGORY SHOLETTE

Liberate Tate ve Tate’i BP’den Özgürleştiren Performatif Sanat Eylemleri MERVE DEMİRAYAK

Gulf Labor “52 Hafta” Eylemleri CİHAN KÜÇÜK

Protesto Sanat Olduğunda: Occupy Hareketinin Documenta 13 ve Berlin Bienali 7’deki Çelişkili Dönüşümleri SEBASTIAN LOEWE

Sanat Boykotunun Anatomisi DAVE BEECH



[8] http://collection.whitney.org/object/29487 (Erişim tarihi: 21 Ekim 2016)