Neoliberalizm son kırk yıl boyunca kamusal kurumlarımızın içini boşalttı. Yasaların büyük şirketlerin çıkarlarına uyarlanmasından, okulların ve üniversitelerin içinin boşaltılmasına, kamuya ait arazi, varlık ve hizmetlerin en yüksek teklifi verene satılmasına kadar, neoliberalizm, devletin halka hizmetle yükümlü bütün unsurlarını kuruttu.
Son on yıldır yaptığımız çalışmalarda, katılımcı demokratik süreçlerin kapitalizme karşı bir alternatif sunmaktan aciz olduğunu savunduk. Bu süreçleri, iletişimsel kapitalizm ideolojisinin semptomları olarak okumak gerek: demokratik ideallerin medyada ve enformasyon ağlarında somutlaştırıldığı, böylece %1’in sermaye birikiminin korunduğu kapitalizm türü.