“Museal – The Story of Dying Museums”, adını Theodor W. Adorno’nun müze tanımından alıyor:
“Müzelik” [museal] ifadesinin Almanca’da nahoş bir tınısı vardır. İzleyicinin artık canlı muamelesi etmediği, ölmekte olan nesneleri tanımlar. Halihazırdaki bir ihtiyaçtan değil de, daha çok tarihe gösterilen itibardan ötürü muhafaza ediliyordur bu nesneler. Müze ile mozole arasında, salt fonetik olmanın ötesine geçen bir bağ vardır. Müzeler sanat eserlerinin özel aile mezarlıkları gibidir.[1]
Berlin Sarayı’nın Humboldt Forum olarak reenkarne olan kopyası, museal’e dönüşen müzelerin en iyi örneklerinden biridir. Bu film, Humboldt Forum’a gerçekleştirdiğim ziyaret sırasında çekilen fotoğraflar ile, bir araştırmacı olarak değil bir müze emekçisi olarak cevap aradığım soruların kolajıdır.
[1] Adorno, “Valéry, Proust ve Müze”, çev. Tanıl Bora, Müze ve Eleştirel Düşünce içinde, ed. Ali Artun (İstanbul: İletişim Yayınları sanathayat dizisi, 3. baskı 2017) s. 185.