1962-1965 yılları arasında Pulhan Yayınları tarafından yayınlanan Miki dergisi. Miki, Türkiye’de Walt Disney çizgi romanlarının lisanslı olarak basıldığı ilk yayındır.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında pek çok ülkede, o ülkenin diliyle yayınlanmaya başlayan Walt Disney çizgi romanları, Amerikan yaşam tarzının ve kapitalist üretim ilişkilerinin Üçüncü Dünya toplumlarına benimsetilmesinde önemli bir araçtı. Özellikle Şili’de Amerikan popüler kültürünün ürünleri geniş halk kitlelerince takip ediliyordu. 1960’lı yıllarda UNESCO’nun yürüttüğü bir araştırma, Latin Amerika’yla Afrika’daki televizyon programlarının neredeyse yarısının ABD’den ithal edildiğini, hatta bazı küçük ülkelerin neredeyse tüm programlarını ABD’den ve Avrupa’dan satın aldığını gösteriyordu.[1] Armand Mattelart bile, 1962’de Belçika’dan Şili’ye geldiğinde, Avrupa’da benzerini görmediği bir ilgiyle izlenen Amerikan filmleriyle çizgi romanlarının Şili’deki popülerliğinden ötürü şaşkındı; kendi çocukları, Şili’de her Pazar televizyonda Walt Disney programlarını izlemeye başlamışlardı, oysa Mattelart’a göre bu Avrupa’da tahayyül edilemezdi.[2] Çizgi romanlar için de durum farklı değildi: özellikle Disney çizgi romanları, Şili’de baskı üzerine baskı yapıyordu.
Tam da bundan ötürü, Şili’nin ulusal kültürünü yansıtan yayınların hazırlanması ve çocuklarla gençlere sunulması, sosyalist hükümet için öncelikli meseleydi. Şubat 1971’de hükümet, Zig-Zag yayınevini millîleştirerek, onun çatısı altında Quimantú adını verdiği bir birim kurdu (bu isim, Şili’nin kolonizasyon öncesi dönem yerlilerinden olan Mapuche toplumunun dilinden alınmıştı). Zig-Zag’ın faaaliyeti sürüyor, yayınevi halen Disney çizgi romanları yayınlıyordu ancak Quimantú’nun kuruluş amacı sadece Unidad Popular’ın sosyalist çizgisine uygun bir gençlik dergisi veya çizgi roman yayınlamaktı.
Nitekim aynı sene içinde piyasaya sürülen iki yayın, Quimantú’nun ve sosyalist iktidarın çocuklara ve gençlere yönelik çizgisini gösterir: bunlar La Firme: Revista de Educación Popular ile Cabro Chico: Una Revista para el Niño de Hoy adlı dergilerdi.[3] Bunların ilki Unidad Popular’ın resmî yayını niteliği taşıyordu ve partinin önemsediği toplumsal konular etrafında dolaşarak (örneğin ilk sayının konusu toprak reformuydu) bunları Şili’deki gündelik konuşma dilinin kolay anlaşılabilir, kimi zaman argoyla bezeli ifadeleriyle sunuyor, Şili halk kültürüne göndermeler yapıyordu.[4] İkincisiyse, baskısında Dorfman ile Mattelart’ın da çalıştığı bir dergiydi ve Para leer al Pato Donald’ın İngilizce basımının önsözünü kaleme alan David Kunzle’ın belirttiğine göre “eski Amerikancı kültür esintisinin yerine yeni değerler getirmek üzere zevkli bir çizgi hikâye kitabı olarak hazırlanmıştı”.[5]
Ancak Unidad Popular’ın bu önemli adımlarının tam anlamıyla başarıya ulaşıp ulaşmadığını düşünmek gerekiyor: Sol siyasetçilerin bir bölümü hâlen çizgi romanları kapitalizmin bir ürünü olarak eleştirirken, yabancı çizgi romanların kendi sosyalist çizgi romanlarından daha popüler olduğunu görüyor, bu yayınların hedefi olan işçiler ise çizgi romanlarda açık politik içerik görmekten hoşlanmıyorlardı.[6] Yine de her iki yayın da başarı kazanmış ve kaçınılmaz olarak Şili’deki sağcı basının açık saldırılarının hedefi olmuştur.
Quimantú’nun çocuklar ve gençler için yayınladığı La Firme dergisinin beşinci ve on ikinci sayılarının kapakları.
Dorfman ile Mattelart, bu saldırıların farkındaydı; ancak Para leer al Pato Donald’ı aslen bunlara değil, Amerikan kültürünün saldırısına karşı yazmışlardı. Kitap, Şili solunun aynı sertlikteki karşı saldırısının hararetini taşıyordu. Her ikisi de öğretim üyesi olan yazarlar ele aldıkları konuya hâkim olmakla birlikte, akademik bir kitap yazmak istemiyorlardı – aksine, kitlelerce rahatça okunup anlaşılabilecek, açık bir dille kaleme alınmış bir metin oluşturmak gayretindeydiler. Bu, kitabın doğrudan doğruya sosyalist kültür politikalarına eşlik eden bir metin olarak da algılanabileceğini gösteriyor – Quimantú’nun kurulması, La Firme ve Cabro Chico gibi çizgi dergilerin yayınlanması, Şili’de sevilen Amerikan popüler kültür ürünleriyle rekabet edebilecek nitelikte sosyalist yayınların yaratılması demekti. Bu yayınlar, Disney’nin çizgi romanlarına alternatif oluştururken, Dorfman ile Mattelart’ın kitabı da Disney yayınlarının arkasındaki kültür emperyalizmini teşhir ediyordu. Para leer al Pato Donald tam da Allende’nin ve Unidad Popular’ın arka arkaya gerçekleştirdiği sosyalist reformların heyecanı içinde kaleme alınmış bir karşı-propaganda metniydi – zekâyla, öfkeyle ve incelikli bir alaycılıkla örülü bir karşı-propaganda metni.
[1] Michael Kackman, Citizen Spy: Television, Espionage and Cold War Culture (University of Minnesota Press, 2005) s. 154.
[2] James Hay, Jayson Harsin, Jim Cohen ve Armand Mattelart, “Interview with Armand Mattelart”, Communication and Critical/Cultural Studies, 10, (1), s. 35.
[3] Ricardo Jorge de Lucena Lucas, “To read Mattelart/Dorfman, 50 years later: but… what about the comics?”, Matrizes, Eylül-Aralık 2020, 14, (3), s. 246.
[5] David Kunzle, “Giriş”, Emperyalist Kültür Sanayii ve W. Disney: Vakvak Amca Nasıl Okunmalı?, Ariel Dorfman ve Armand Mattelart, çev. Atilla Aksoy (İstanbul: Gözlem Yayınları, 1977) s. 11.
[6] Christiane Berth, “Comics in a Revolutionary Context: Educational Campaigns and Collective Memory in Sandinista Nicaragua”, Comics and Memory in Latin America, Jorge C. Catala Carrasco, Paulo Drinot, James Scorer (ed.) (Pittsburgh: University of Pittsburgh Press, 2017) s. 154.