Toplumumuzda güzide örneklerine bol bol rastlanan sanat nefreti bugün bu kadar etkiliyse, bizzat sanatçılar tarafından canlı tutulduğu içindir. Bizden önceki sanatçıların kapıldığı kuşkular kendi yetenekleriyle ilgiliydi. Günümüz sanatçıları ise sanatlarının gerekliliğinden, dolayısıyla kendi varlıklarından kuşku duyuyor.
Günümüz sanatçısı bir ikilemle karşı karşıya: fildişi kulesinde kalsa gerçeklikten kopacak, politika meydanında dört nala koşup dursa bu sefer de hiçbir şey yaratamayacak. İşte gerçek sanata giden meşakkatli yol bu ikisinin arasından geçiyor.