Bu çalışmada demiryolları ve sinemanın kesiştiği noktaların görsel ve sosyolojik bir analizini yapmaya çalıştım. Demiryollarını salt altyapısal bir araç olarak değil, estetik ve politik imkânlar ve sınırlandırmalar oluşturan ideolojik aygıtlar olarak ele aldım. Buradaki tezim, sinema ve demiryolları arasındaki anakronik ilişkinin sanat (avangart başta olmak üzere) aracılığıyla kurulabilir olduğudur. Sanat, sinematik biçimi kamera yardımı olmadan kendi mantığıyla ve malzemeleriyle denemiştir. Bu anlamda tez, sinematik biçimin demiryollarından hareketle (ve onu bir model alarak) nasıl üretilmeye çalışıldığını göstermeyi amaçlamaktadır. Bu tez, yirminci yüzyıl başında, bir ulaşım makinesi olan trenin ve bir fantom makinesi olan sinemanın etkileşiminde gerçekleşen deneyleri inceliyor. Bunların arasında Dziga Vertov ve Aleksandr Medvedkin'in sine-tren ve agit-tren deneylerine odaklanıyor. Ekim Devrimi ertesinde yapılan bu deneylerin işçi ve köylülerin politikleşmesi ve emeğin Taylorizasyonu ile nasıl iç içe geçtiği analiz ediliyor. Vertov ve Medvedkin başta olmak üzere, devrimci sanatçıların tüm bu problemler içerisinden sinemayı politize etmeleri ve devrimleştirmelerinin estetiğini inceliyor.
Yazar: Tevfik Rada
Danışman: Doç. Dr. Umut Tümay Arslan Yeğen
Yer Bilgisi: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sosyoloji Anabilim Dalı
Türü: Yüksek Lisans
Yılı: 2019
Bu metin, tezin Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezinde yayınlanan özetinden alınmıştır. Tamamını okumak için bkz. Demiryolları ve Sinema.pdf