kevin carter 1960’ta güney afrika’da doğdu
1960 sharpville katliamının yılıydı
güney afrika polisi
barışçıl göstericilere ateş açmıştı
apartheid’ı protesto ediyorlardı
69 kişi öldürüldü
300’den fazla insan yaralandı
afrika ulusal kongresi yasaklandı
ve apartheid’a karşı silahlı direniş başladı
kevin
kevin carter
eczacılık eğitimini yarıda bıraktıktan sonra
nefret ettiği
güney afrika savunma kuvvetlerinde
askere alındı
bir gün siyahi bir garsonu
diğer askerlere karşı savununca
ona kaffir-boetie (zenci sever) dediler
ve onu dövdüler
1980’de firar etti
motosikletle durban’a gitti
ve DJ’liğe başladı
ama işini kaybetti
fare zehiri içerek kendini öldürmeye kalktı
ama ölmedi
teslim olup, pretoria’da
askerliğini tamamladı
1983’te, nöbetteyken, 19 kişinin
ölümüne sebep olan bir bomba yüzünden yaralandı
ölmedi
ve askerliğini bitirdi
kevin
kevin carter
bir fotoğraf makinesi tamir atölyesinde iş buldu
yavaş yavaş foto-muhabirliğe yöneldi
1984’te johannesburg star için
çalışmaya başladı
apartheid’ın vahşetini teşhir etti
siyah kasabalarına yayılan
çok sayıdaki isyanı belgeledi
üç başka beyaz fotoğrafçıyla birlikte
ismi yayılıp tanındı
nice tehlikelere atıldılar
defalarca tutuklandılar
bang-bang club diye anılıyorlardı
çok fazla cinayete tanık oldular
çok fazla cinayetten sağ çıktılar
kevin
1 Mart 1993’te kevin carter
kuzeye, sudan’a gitti
isyan hareketini
belgelemek istiyordu
sudan dünyanın en
yoksul ülkelerinden biri
sudan korkunç bir kıtlık içinde
nüfusun %80’i gıda yardımıyla yaşıyor
kevin carter kıtlığın merkezine
ayod köyüne gitti
uçağı iner inmez
kıtlık mağdurlarının fotoğrafını çekmeye başladı
insan yığınlarının açlıktan ölümüne tanıklık etti
onlarca fotoğraf çekti
perişan halde, kendini çalılıklara attı
hafif bir mırıltı işitti
gıda merkezine varmaya çalışan
ufacık bir kız gördü
fotoğrafını çekmek için çömeldi
ama yere inen bir akbaba görüş alanına girdi
kuşu ürkütmemeye dikkat etti
en iyi görüntüyü yakalayacağı
konumu aldı
20 dakika bekledi
akbabanın kanatlarını açmasını umuyordu
ama açmadı
kevin fotoğraflarını çekti
ve kuşu kovaladı
küçük kızın zar zor yürümeye çalışmasını
seyretti
bir ağacın altına oturup sigara yaktı
tanrıyla konuştu
ve ağladı
kevin
kevin
new york times bu fotoğrafı satın aldı
ve 26 mart 1993’te yayınladı
tüm dünyada gazete ve dergiler
resmi yeniden bastı
binlerce kişi kevin’e mektup yazdı
çocuğa
ne olduğunu soruyorlardı
neden küçük kıza yardım etmedin, diye soruyorlardı
“kızın kıvranışını en iyi şekilde kadraja almak için
merceğini ayarlayan adam
o da başka bir yırtıcı olabilir pekâlâ,
sahnedeki bir diğer akbaba,”
diye yazdı bir eleştirmen
nisan 1994’te kevin carter
bu fotoğrafla pulitzer ödülü aldı
temmuz 1994’te
kevin carter intihar etti
kırmızı kamyonetinin egzoz borusuna
yeşil bir hortum bağladı
ve gazla kendini öldürdü
“Çok ama çok üzgünüm,” diye yazmıştı
“Hafızama kazınan cinayet görüntülerini kafamdan atamıyorum
cesetleri
öfkeyi
acıyı…
açlıktan ölen
ya da yaralanmış çocukları…”
“hayatın acısı
sevincine ağır basıyor
sevinç hiç kalmayasıya…”
kevin
kevin
kevin carter’ın megan adında bir kızı var
bu fotoğrafın mülkiyeti
megan patricia carter vakfı’na ait
bu fotoğrafın haklarının yönetimi
corbis şirketine ait
corbis’in sahibi bill gates
corbis dünyanın en büyük fotoğraf ajansı
corbis 100 milyona yakın fotoğrafın kontrolünü elinde tutuyor
bu fotoğrafın referans numarası
corbis 0000295711-001
çocuğa ne olduğunu hiç kimse bilmiyor
son
Alfredo Jaar’ın, 8 dakikalık bir videonun da yer aldığı “The Sound of Silence” (2006) adlı eseri için 1995'te yazdığı metin. Kaynak: www.alfredojaar.net