Modern ile çağdaş arasındaki ayrım, Batı sanat tarihinde değil, “modernlik” ve “modernizm” kategorilerine yönelik Sovyet tepkisinin bir sonucu olarak 1945’ten sonra Doğu Avrupa’da sabitlendi.
Tarihsel şimdinin zamansal niteliği geçtiğimiz yirmi otuz yıl içinde değişmiştir ve bu değişimin meydana getirdiği durumun farkını ve önemini en iyi yansıtan da con-temporaneity’nin kendine özgü kavramsal grameridir: yalnızca zaman‘da’ değil, zamanların biraraya gelmesi. Kopukluk içinde bir zamansal birliktelik ya da şimdiki zamanların kopuk birlikteliği...