İlk bakışta bu çalışmanın konusu şaşkınlık uyandırabilir. Burada söz konusu olan, ilkesel açıdan birbirine tümüyle zıt olan, yahut karşılaşmaları fazlasıyla problemli olan iki gerçekliği ilişkilendirmek: sanat ile, çeşitli biçimleri altında iktisadi zenginlik – altın, para, sermaye.
1843 yılının başından itibaren Arnold Ruge ve Genç Hegelciler’den kesin biçimde kopan Marx, öncelikli olarak sanatsal faaliyetin toplumsal boyutuna eğilir: Sanatsal faaliyette, içinde bulunduğu çelişkili tarihsel gerçekliğin ifadesini görür.