Semper'in gönlü idealleştirilmiş bir geçmişteydi: Atina ve Floransa’nın hayalî dünyasında. Dizginsiz çoğulculuğun, kan ve demirin çağında, ışıkların yavaş yavaş söndüğü bir çağda, ahenge dayalı bir altın çağ arıyordu umarsızca...