On yedinci yüzyılda Hollanda her şeyin “en sözcüğüyle” tanımlandığı bir ülkeydi: yılda 70 bin resim yapılıyor, 110 bin parça kumaş dokunuyordu, gayri safi millî gelir 200 milyon guldendi...
Egemen estetik anlayışı, kitap fiyatları ve polis baskısı, yazar ile halk arasında her zaman belli bir uzaklığın olmasına yol açmıştır. Ne var ki bu uzaklığın artmasını tamamen “dışsal” bir olay sanmak yanlıştır, yani gerçekçi değildir.
“Modern” sözcüğü, bir terim olarak 16. yüzyıl sonlarında duyulmaya başladığında “şimdi” sözcüğüyle aşağı yukarı eşanlamlı kullanılıyordu, ve her durumda, o dönemi ortaçağ ile kadim zamanlardan ayırmaya yarıyordu.