Google arama motoruna “international women’s day” [dünya kadınlar günü] yazdığınızda ilk çıkan sayfa şu: internationalwomensday.com. İncelikle tasarlanmış ana sayfada an equal world is an enabled world [eşit bir dünya eşit fırsatların olduğu bir dünyadır] sloganı geçiyor; sayfada kadınlara ait toplumsal cinsiyet sembolleri, kadınlar günü etiketi #eachforequal yer alıyor; tasarımda ağırlıklı olarak mor renk seçilmiş ve dünya kadınlar günü kutlamaları için gerekli malzeme, pankart ve balonların sipariş edileceği adresler var. Sitenin twitter hesabı @womensday’in 125 binin üzerinde takipçisi bulunuyor.
Fakat çizilen görüntüye rağmen, site küresel bir kampanyaya veya taban hareketine ait değil. “Toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir toplum inşa etme” iddiaları arasında, Amazon, HCL, Avon ve Medtronics gibi uluslararası şirketlerin reklamı yapılıyor. Hatta site içeriğinin büyük kısmı bu şirketlerin reklam ve halkla ilişkiler metinlerinin kopyası.
“Missions” menüsüne girip “women entrepreneurs” [kadın girişimciler] bölümüne tıkladığınızda karşınıza çıkan içeriğin neredeyse tamamı Avon kozmetik şirketiyle ilgili.
Bilindiği üzere, Avon’un kadın çalışanları eskiden alışveriş merkezlerine uzak banliyölerde oturan kadınlara bakım malzemeleri satarlardı. Ama günümüzün “Avon kadınları”, kapı kapı dolaşıp kozmetik satan güleryüzlü banliyö kadını stereotipinden fersah fersah uzakta.
Bugün Avon temsilcileri harıl harıl çalışıyor. Facebook arkadaşlarına Avon ürünleriyle ilgili yüzlerce kişisel mesaj yolluyor; öğle aralarında iş arkadaşlarına Avon numunelerini tanıtıp satış yapıyor; dışarda yemeğe gittiklerinde kadın garsonlara kozmetik numuneleri dağıtıyorlar.
Üstelik bu kadınlar ürün satmaktan fazlasını yapıyorlar. Avon, çok-düzeyli bir pazarlama yapısına sahip, dolayısıyla asıl para, üye kaydetme işinde yatıyor. Temsilciler, ürün satacak üye kaydettiklerinde Avon’un kendi satışlarından pay alıyorlar. Şirket, satıcı devşirmek için “kendini gerçekleştirme” ve “kadın bağımsızlığı” dilini kullanıyor. Nitekim dünya kadınlar günü web sitesinde de aynen bu yazıyor: “Avon, tüm dünyada kadınları ekonomik açıdan güçlendirme hedefi üzerine kurulmuştur.”
Oysa gerçekte Avon’un iş yapısı, sürekli borçlanma ve stres temeli üzerine kurulu. Çok-düzeyli pazarlama şirketlerine katılan insanların %99’u para kaybediyor, birçoğu binlerce dolar borca giriyor. Bu tür şirketler için çalışan kadınlar ciddi psikolojik stres yaşıyor; Avon’un –tüm eşitsizliklere rağmen– vaat ettiği kazançlı, bağımsız hayata ulaşamadıkları için panik ve başarısızlık hissi yaşadıklarını anlatıyorlar.
Dünya kadınlar günü sitesindeki şirket saldırısı burada bitmiyor. “Women at work” [iş yerinde kadınlar] bölümüne tıkladığınızda, baştan aşağı Amazon reklamlarıyla dolu bir sayfa açılıyor.
“Women powering Amazon” [Amazon’a güç veren kadınlar] başlıklı ilk yazı, sadece şirketin üst düzey kadın çalışanlarını değil, mutlu mesut bir ifadeyle yük arabalarına kolileri yükleyen fabrika katındaki kadınları da gösteren bir videoyla başlıyor: hep birlikte, “küresel bir müşteri memnuniyeti ağının kurulması”na yardımcı oluyorlarmış – videoda öyle deniyor.
Amazon denen elektronik ticaret devinin fabrika katındaki çalışma hayatının gerçekliği, videoda temsil edilen fanteziye ancak bu kadar uzak olabilirdi. Amazon, kötü çalışma koşulları ve işçi istismarıyla adı çıkmış bir şirket. İşçiler görev yerlerinden ayrılmasınlar diye tuvalete gitmek yerine şişe kullanmaya zorlanıyor; hastalık, hatta gebelik izinleri bile yok; sürekli daha hızlı çalışma baskısı altında olduklarından iş başında yaralanma oranları yüksek.
Amazon fabrikalarındaki koşulların, 1908’de New York’ta kadınlar gününün doğuşuna kaynaklık eden grevi tetikleyen çalışma koşullarının 21. yüzyıldaki muadili olması, şirketin internationalwomensday.com sitesinin ortakları arasında olmasına ayrı bir ironi katıyor.
Rosa Campbell’in internationalwomensday.com Is a Corporate Hijack başlıklı yazısından kısaltılarak çevrildi.