Unica Zürn (1916-1970). 1953’te Berlin’de Hans Bellmer’le tanıştı ve onunla birlikte Paris’e gitti. Bellmer’in onu ilk gördüğünde “İşte, oyuncak bebek” dediği söylenir. Zürn, 1953’te Paris’te açtığı ilk kişisel sergisinde otomatik çizimlerini sergiledi. Bellmer’le pek çok ortak çalışma yaptı. Henri Michaux'nun 'uyuşturucu deneyleri'nde ona eşlik etti. 1960’larda ilk halüsinasyon krizleri baş gösterdi, bu dönemden sonra defalarca psikiyatri kliniğinde yattı. İki kez intihar girişiminde bulunarak desenlerini ve metinlerini yok etti. 1960-62 yıllarında Jacques Lacan’ın St. Anne kliniğinde yattı. Akıl hastalığıyla boğuşmasına rağmen yazmaya ve çizmeye devam etti. Bu döneme ait en önemli yapıtlarından biri Yaseminli Adam/Der Mann im Jasmin'dir. 1970’te, Hans Bellmer’le birlikte yaşadıkları dairenin penceresinden atlayarak kendini öldürdü. Kaynak: e-skop
Unica Zürn üzerine yapılan çalışmalarda, genellikle Zürn’ün Alman sanatçı Hans Bellmer’le tanıştığı 1953 yılı sanat kariyerinin başlangıcı olarak kabul edilir. Dolayısıyla, Zürn’ün sanatsal gelişiminin temelleri göz ardı edilir ve incelenmez. Bellmer’le tanışmadan önce Zürn’ün gazete ve radyo için yazdığı kısa hikâye ve çocuk öykülerinde, Parisli sürrealistlerle fiilen tanışmadan önce de sürrealizme ilgi duyduğunu gösteren izler vardır. Zaten Zürn, Almanya’da sürrealizmi canlandırmak isteyen sanatçıların 1949’da kurduğu Die Badewanne (Küvet) adlı kabare kolektifine katılmıştır.
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, üyelerinin çoğunun sürgüne gitmesi, kimilerinin de hayal kırıklığına kapılması nedeniyle sürrealizmin de sona erdiği kabul edilir. Ancak Almanya’da okulu yeni bitirmiş, umut dolu bazı genç sanatçılar sürrealist ruhu diriltmek istemişlerdir. Bir grup Alman sanatçı, Birinci Dünya Savaşı’nın hemen ertesinde yükselen Dada hareketindekine benzer saiklerle –ve Dada’nın kurulduğu Zürih’teki Kabare Voltaire geleneğine benzer şekilde– Berlin’de biraraya gelir. Yazar ve ressam Robert Wolfgang ile yazar ve sürrealist metinlerin çevirmeni Johannes Hübner’in Charlottenburg’daki evleri, sanatçıların buluşma mekânı olur. Unica Zürn de 1950’lerin sonu ile 1960’ların başında Berlin’e gittiğinde uzun süreler burada kalır.
1948 sonlarında Johannes Hübner, Katja Meirowsky ve Alexander Camaro, Berlin’de bir sanat kolektifinin eksikliği üzerine tartışırken, sanatçıların buluşup birlikte çalışabilecekleri bir kabare kurmaya karar verirler. Meirowsky, Femina adlı küçük bir mekânı kiralar ve Badewanne kabaresi burada kurulur. Kabarede tiyatro oyunlarından edebiyat gecelerine ve konserlere kadar çeşitli etkinlikler düzenlenir. Johannes Hübner’in 1949’da yazdığı “Otomatik Metin”, kabarenin manifestosu olur.
Badewanne kabaresinin üyeleri arasında daha önce ekspresyonist olarak tanınan ressamlar da vardır: Jeanne Mammen, Alexander Camaro, Wernet Heldt, Liselore Bergmann, Mac Zimmerman, gibi. Unica Zürn, 1950’de kabarenin kurucularından Camaro’yla tanışır; Camaro onu hem resim yapmaya teşvik eder, hem de ona resim yapması için malzeme sağlar. Zürn’ün bu erken tarihlerde yaptığı bilinen az sayıdaki resim ve desenler, Fransız sürrealistleriyle tanışmasından sonrasına odaklanan incelemeler nedeniyle göz ardı edilmiş ve gölgede kalmıştır.
Unica Zürn, “Die verzauberte Prinzessin” [Büyülü Prenses], 1950. Kâğıt üzerine suluboya, Karin ve Dr Gerhard Dammann koleksiyonu
Bu metin, Esra Plumer’in sürrealist sanatçı Unica Zürn’ün bilinmeyen çalışmalarını detaylı olarak incelediği Unica Zürn: Art, Writing and Post-war Surrealism adlı kitabının “Beginnings of Change” başlıklı ilk bölümünden seçilerek çevrilmiştir. İlk iki resim ve altyazı tarafımızdan eklenmiş; Zürn’ün erken tarihli öykülerinden bir karakteri resmeden sonuncusu yazar tarafından seçilmiştir. I.B. Tauris yayınevine pasajın yayınlanması için verdikleri izinden ötürü teşekkür ederiz.