Sanatçılar Afiş Komitesi (Frazier Dougherty, Jon Hendricks, Irving Petlin), “Q: And Babies?”, 1970. Fotoğraf: Ron L. Haeberle. Sanat İşçileri Koalisyonu'nun Vietnam Savaşı karşıtı afişi.
Donald Trump’ın aşırı sağ ve göçmen karşıtı politikalarla ABD başkanlık seçimini kazanması, müzeleri de etkileyecek bir sürecin başlangıcı oldu. Savaşı ranta çevirmek üzerine kurulu politikaların müze yönetimlerinde özel şirket sahibi sponsorlarla temsil edilmesi, tıpkı Vietnam Savaşı süresince olduğu gibi sanatçıların başını çektiği Amerikan sanat kamuoyu tarafından eleştirilmeye, protesto edilmeye başlandı. 1960’ların sonunda yoğun olarak müze politikalarına karşı eylem gerçekleştiren Art Workers’ Coalition (Sanat İşçileri Koalisyonu) ve Guerrilla Art Action Group (Gerilla Sanat Eylem Grubu) gibi eylem grupları, günümüzde Occupy Museums, W.A.G.E., Gulf Labor, Decolonize This Place gibi örgütlü yapılarla sanat kurumları üzerinde baskı kurmaya devam ediyor. Donald Trump’ın başkan seçilmesine MoMA, Guggenheim, Whitney gibi müzelerin çeşitli kademelerinden tepkiler gelse de; bu müzelerin yönetim kadrolarının Trump ile olan ilişkileri ortaya çıktıkça kamuoyundan eleştiriler gecikmeden gelmeye başladı. MoMA yönetim kurulu üyesi olan, Donald Trump’ın danışmanlarından Larry Fink ilk protesto edilen isim oldu. Özel hapishane işletmesi alanında faaliyet gösteren Fink hâlâ müze yönetim kurulunda görev yapmaya devam ederken; ikinci protesto dalgası, Safariland adlı silah şirketinin sahibi, Whitney Müzesi mütevelli heyeti üyesi Warren B. Kanders’ı hedef aldı. Kanders’ı sonunda Müze yönetiminden istifa etmeye zorlayan süreç, diğer eylemlere de örnek teşkil edebilecek, kararlılıkla yürütülen bir mücadelenin zaferini temsil ediyor.
Aşağıda, Warren Kanders'ın istifasına varan sürecin bir tarihçesini sunuyoruz.
16 Kasım 2016
Donald Trump’ın başkan seçilmesinin ardından sanat kamuoyundan ilk tepki Whitney Müzesi’nden geldi.[1] Whitney Müzesi koleksiyonunda yer alan Annette Lemieux’nün “Left Right Left Right” adlı eseri sanatçının talebi doğrultusunda ters çevrilerek sergilenmeye başladı.
27 Ocak 2017
Donald Trump, çıkardığı kararnameyle, nüfusunun çoğu Müslüman olan yedi ülkenin vatandaşlarının ABD’ye girişini yasakladı.[2] “Başkanlık Kararnamesi 13789” olarak anılan karar ile İran, Irak, Libya, Somali, Sudan, Suriye ve Yemen vatandaşlarının ülkeye girişi yasaklandı.[3]
29 Ocak 2017
Kamuoyundan yoğun tepki çeken kararname sonrası yaklaşık 700 kişi ABD’nin çeşitli havalimanlarında gözaltına alınırken; New York Federal Mahkemesi’nden yargıç Ann Donnelly kararnameyi geçici olarak durduran bir karar aldı.[4]
3 Şubat 2017
Trump’ın seyahat yasağı kararnamesine Amerikan sanat kamuoyundan ciddi tepkiler gelmeye başladı. MoMA, kalıcı koleksiyonunu sergilediği salonlara seyahat engeli çıkarılan ülkelerin sanatçılarına ait eserleri astı. Eserlerin künye bilgilerinde şu not yer alıyordu:
Bu eser, 27 Ocak 2017’de yayınlanan Başkanlık kararnamesiyle vatandaşlarının ABD’ye girişi engellenen ülkelerin birinden gelen bir sanatçıya aittir ve müzemiz için olduğu kadar ABD için de hayati bir öneme sahip olan konukseverlik ve özgürlük ideallerini savunmak amacıyla beşinci katta bulunan sergi salonlarına yerleştirdiğimiz birkaç eserden biridir.[5]
İbrahim el-Salahi, Cami, 1964.
6 Mart 2017
Trump, ikinci bir kararnameyle İran, Libya, Suriye, Yemen, Somali, Kuzey Kore ve Venezüella vatandaşlarının ABD’ye girişini yasakladı.[6]
25 Kasım 2018
ABD’nin Meksika sınırından ülkeye girmek isteyen mültecilere karşı sınır güvenlik birimleri göz yaşartıcı gaz kullanımına başladı. Kimyasal silah kapsüllerinin, Safariland firmasına ait olduğu ortaya çıktı.
27 Kasım 2018
Hyperallergic’ten Jasmine Weber’in yaptığı haberde göçmenlere karşı kullanılan gazları üreten Safariland adlı firmanın sahibi olan Warren B. Kanders’in aynı zamanda Whitney Müzesi’nin mütevelli heyetinde yer aldığı ortaya çıktı.
30 Kasım 2018
100’ü aşkın Whitney Müzesi çalışanı, müze yönetimine hitaben bir mektup yayınladı.[7] Müze çalışanlarının talepleri arasında çalışanların hassasiyetini yönetim kuruluna aktarması, Warren B. Kanders’in istifasının istenmesi, Whitney Müzesi’nin konu ile ilgili açıklama yapması, bu konu ve müze politikalarını tartışmak üzere tüm çalışanların katılacağı bir forum düzenlenmesi, yönetim kuruluna katılım konusunda net bir politikanın geliştirilmesi yer alıyordu.
3 Aralık 2018
Whitney Müzesi çalışanlarının açık mektubuna, müze direktörü Adam Weinberg yazılı bir cevap verdi. Müzeyi “tehlikeli fikirler için güvenli bir yer” olarak tanımlayan Weinberg,[8] mütevelli heyeti üyelerinin müze politikası üzerinde bir etkisi olmadığını savunuyordu. Bu mektup kamuoyunu ve müze çalışanlarını tatmin etmekten çok uzaktı. Kaldı ki, mütevelli heyeti üyelerinin siyasi veya ticari bağlantıları nedeniyle sanat kurumlarında birçok sansür (veya oto-sansür) olayının yaşandığı biliniyor.
Aynı gün Warren B. Kanders, müze yönetim kuruluna hitaben yazdığı mektupta, istifasını isteyen Whitney Müzesi çalışanlarının cesaretine hayran olduğunu, kamu güvenliğini sağlayan personelin korunmasına yönelik teçhizat ve silah üreten en büyük firmanın sahibi olarak yakın zamanda Brown Üniversitesi'nde “Protesto, Sanat ve Aktivizm” başlıklı bir dizi sergi, enstalasyon ve halka açık program organize ettiğini belirtti.[9]
9 Aralık 2018
Brooklyn Müzesi, Amerikan Ulusal Tarih Müzesi gibi müzelerde eylemler gerçekleştirmiş olan Decolonize This Place eylem grubu, Whitney Müzesi lobisini işgal ederek Kanders’ın mütevelli heyetinden istifasını talep etti. Eylemcilerden Shellyne Rodriguez, Hyperallergic’e yaptığı açıklamada müzeyi neden işgal ettiklerini şu sözlerle açıklıyordu:
Bu müzeyi öfke ve hiddetimizle şaşırtmaz ve korkutmazsak, sorun olmadığını söylemiş oluruz. Mütevelli heyetinde sıradaki kişi kim olacak? Bu insanların her birini, tek tek sorumlu tutmamız gerekiyor. Hayırseverliğin nereden geldiğini sorgulamaya başlamanın zamanı geldi.[10]
25 Şubat 2018
Rujeko Hockley ve Jane Panetta’nın küratörlüğü yapacağı Whitney Bienali’nin 75 kişilik sanatçı katılım listesi açıklandı. Katılımcılardan Michael Rakowitz, Kanders’ın Whitney Müzesi ile olan ilişkisini “toksik hayırseverlik” olarak tanımlayıp, Bienal’e katılmaktan vazgeçtiğini duyurdu.[11]
26 Şubat 2018
Michael Rakowitz’in Whitney Bienali’nden çekilme kararından sonra, Decolonize This Place üyeleri yaptıkları açıklama ile 22 Mart’tan itibaren dokuz hafta sürecek bir eylem programıyla Whitney Müzesi’ni protesto edeceklerini ilan ettiler.[12]
27 Şubat 2018
Whitney Bienali katılımcılarından Forensic Architecture grubu, “9 Hafta Sanat ve Eylem” protesto serisine destek vereceğini açıkladı.[13]
22 Mart 2018
Warren B. Kanders’ın da sponsorları arasında yer aldığı Andy Warhol sergisinin bulunduğu Whitney Müzesi’nin beşinci katını işgal eden Decolonize This Place üyeleri, “KANDERS GİTMELİ”, “BİZ SINIRI GEÇMEDİK, SINIR BİZİ GEÇTİ” pankartlarıyla 9 hafta sürecek protesto eylemlerine başladı.[14]
29 Mart 2018
Decolonize This Place, sanatçı ve şair Vaimoana Niumeitolu önderliğinde Whitney Müzesi’nde ikinci protestosunu gerçekleştirdi. Müze lobisinin işgaliyle yapılan eylemi yaşlı bir ziyaretçi şu şekilde tanımlıyordu: “60’lara tekrar hoşgeldiniz.”[15]
5 Nisan 2019
120’den fazla sanatçı, eleştirmen ve öğretim görevlisinin imzaladığı “Kanders Gitmeli” başlıklı bildiri, Verso yayınevinin internet sayfasında yayınlandı. Aynı gün Decolonize This Place üyeleri Whitney Müzesi’ndeki üçüncü eylemlerini gerçekleştirdi.[16]
12 Nisan 2019
9 haftalık eylem serisinin dördüncüsünde Müze’nin lobisi işgal edildi. Decolonize This Place üyeleri müze ziyaretçilerini Kanders’ın bağlantıları hakkında bilgilendirdi.[17]
19 Nisan 2019
Eylemciler altıncı kez Whitney Müzesi lobisini işgal etti. Bu sefer eylemin odağında Filistin vardı: Kanders’ın sahibi olduğu Safariland firmasının ürettiği göz yaşartıcı kapsüller, İsrail savunma güçleri tarafından sivillere karşı kullanılıyordu. Safariland, İsrail ordusuna yalnızca göz yaşartıcı gaz değil, başka silahlar da sağlamakla suçlanıyor.[18]
26 Nisan 2019
Kanders’ın Whitney Müzesi mütevelli heyetinden istifa etmesi için yapılan eylemlerin yedincisi Porto Riko’ya adandı. Protestoları tetikleyen Safariland tarafından üretilen göz yaşartıcı gazın kullanıldığı ülkelerden biri de Porto Riko’ydu.[19]
29 Nisan 2019
“Kanders Gitmeli” bildirisine 100 yeni imzacı katıldı. Aralarında Martha Rosler ve Hito Steyerl’in de bulunduğu sanatçıların yanı sıra, Whitney Bienali katılımcısı olan yaklaşık 50 sanatçı da imzaladıkları bildiriyle Kanders’ın istifasını istediler.[20]
3 Mayıs 2019
Öğrenci kolektifleri tarafından gerçekleştirilen sekizinci eylemde üniversite mütevelli heyetlerinin de tıpkı müzeler gibi “toksik hayırseverlik”ten etkilendiğini öne sürüldü.[21]
10 Mayıs 2019
9 hafta süren eylem serisinin sonuncusu için Whitney Müzesi’ne doğru metroyla yol alan ziyaretçiler, eylemlerine metro vagonlarında başlayınca, bir protestocu New York polisi tarafından tutuklandı. Son eyleme Decolonize This Place üyelerinin yanında savaş karşıtı gaziler, yeni hapishane yapımına karşı çıkan aktivistler ve savaş karşıtı eylemciler katıldı. 9 haftalık eylem serisi bu protestoyla son bulurken; eylemciler Kanders istifa edene kadar protestolarına devam edeceklerini açıkladılar. [22]
13 Mayıs 2019
17 Mayıs günü başlayacak Whitney Bienali’nin katılımcılarından Forensic Architecture grubu, Bienal’de sergilenmesi için önerdiği “Triple-Chaser” adlı çalışmasında, “sanat dünyası ile insan hakkı ihlalleri arasındaki gizli işbirliğiyle hesaplaşmayı” hedeflediğini duyurdu. Kanders’ın sahibi olduğu Safariland firmasının ürettiği Triple Chaser adlı göz yaşartıcı gaz bombasına odaklanan bir çalışma yapmışlardı.[23]
Forensic Architecture, Triple-Chaser, 2019, video. Triple-Chaser bombalarının üçboyutlu modelleri ve kullanılmış kapsül görüntüleri.
17 Mayıs 2019
Whitney Bienali’nin ziyaretçilere açıldığı gün 150’den fazla eylemci, Kanders’ın hâlâ mütevelli heyetinden istifa etmemesi üzerine Müze önünde yeni bir protesto gerçekleştirdi.[24]
17 Haziran 2019
Hannah Black, Ciarán Finlayson ve Tobi Haslett tarafından kaleme alınan “Göz Yaşartıcı Gaz Bienali” bildirisinde, Whitney Bienali’ne katılan sanatçılara, tıpkı Michael Rakowitz’in yaptığı gibi Bienal’den çekilmeleri önerildi.[25]
20 Haziran 2019
Whitney Bienali katılımcılarından Korakrit Arunanondchai, Meriem Bennani, Nicole Eisenman ve Nicholas Galanin Bienal’den çekildiklerini açıkladı. Açıklamanın hemen ardından Eddie Arroyo, Christine Sun Kim, Agustina Woodgate ve Forensic Architecture da Kanders’ın istifa etmemesini gerekçe göstererek Bienal’den çekildiklerini açıkladılar.[26] Forensic Architecture, yaptığı araştırmada Kanders’a ait bir başka şirket olan Sierra Bullet firmasının ürettiği mühimmatın Gazze’de kullanıldığını ortaya çıkardı.[27]
25 Haziran 2019
Safariland firmasının sahibi Warren B. Kanders, “büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı” ile Whitney Müzesi mütevelli heyetinden istifa etti.[28] 2006 yılında heyete giren Kanders, istifa ettiği tarihe kadar yaklaşık 10 milyon dolarlık bağış yapmıştı.[29]
*
Decolonize This Place öncülüğünde müze çalışanlarının, Whitney Bienali’ne seçilen sanatçıların ve sanat kamuoyunun katılımıyla gerçekleşen “9 Hafta Sanat ve Eylem” serisi, toksik hayırseverliğin müzedeki temsiliyetine son vermenin başarılı örneklerinden biri oldu. Safariland ve ona bağlı şirketlerin insan haklarına aykırı güvenlik uygulamaları üzerinden elde ettiği kârın müzeler üzerinden aklanmasını protesto eden sanat emekçileri, günümüzde hâlâ müze değerlerine sahip çıkan bir kitlenin varlığını sanat kamuoyuna hatırlattı. Yıllardır sanat ve eğitim kurumlarına yaptığı bağışlarla imajını temizleyen ilaç şirketi sahibi Sackler hanedanının nihayet bu kurumlardan atılmış olması gibi, Kanders’ın da Whitney Müzesi’nden kovulması, sanat emekçilerinin toksik hayırseverlikle zehirlenen ekosistemi temizleme mücadelelerindeki iki büyük zaferi temsil ediyor.