The Guardian gazetesinin yazarlarından Jonathan Jones, Donald Trump’ın başkanlık görevine başlayacağı 20 Ocak 2017 günü için sanatçı ve eleştirmenlerin Sanat Grevi çağrısını “nostaljik” ve “boş” bir girişim olarak tanımlayan bir yazı kaleme aldı. Grev çağrısı yapan imzacıların çoğunun “tuzu kuru” sanat dünyası mensupları olduğunu öne süren Jones, Trump’ı iktidara getiren halkın sanatla zaten ilgilenmediğini, dolayısıyla bir günlüğüne sanat kurumlarını kapatmak yerine reality şov yayınlarını durdurmanın çok daha etkili olacağını söylüyordu. Aşağıda, Grev çağrısında bulunan sanatçılar arasında yer alan Gregory Sholette’in Jones’a cevaben kaleme aldığı, e-flux'taki yazısından pasajlar yayınlıyoruz.
Geçtiğimiz Haziran ayında Tate Modern’i o kadar çok insan ziyaret etti ki, Müze, Hélio Oiticica’nın enstalasyonunun bir parçası olan iki Brezilya papağanını sağlık gerekçesiyle sergiden kaldırmak zorunda kaldı. Sanat müzelerinin popülerliğinin bir başka kanıtı da Metropolitan Museum of Art’ın 2016’da 6,7 milyon ziyaretçi ağırlamış olması. Dublin’de bulunan Arts Economics adlı örgütün verdiği rakamlara göre 2015 senesinde dünya genelinde toplam 63,8 milyar dolarlık sanat satışı yapılmış. Bunlara bir de, Çin’deki dudak uçuklatıcı müze patlamasını ve Abu Dhabi ve Dubai gibi ülkelerin Louvre ve Guggenheim gibi kurumsal sanat markalarına sahip olma arzunu ekleyin. Sizce bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Donald Trump’ın Başkanlık görevine resmen başlayacağı gün Amerikalı sanatçıları greve çağırmanın “nostaljik” ve “nafile” olduğunu ciddi ciddi savunmak (çünkü Jonathan Jones’un yaptığı tam olarak bu) mümkün mü?
Jones’un ileri sürdüğü gibi, reality show’ları yayından kaldırmanın insanlar üzerinde sanat grevinden çok daha büyük etkisi olacaktır şüphesiz. Fakat, birtakım sayıları arka arkaya sıraladığımızda bile yüksek kültürün potansiyel gücünü görebiliriz. Sanatın ideolojik otoritesini kavramak için, Pierre Bourdieu’nün fiilî iktidarı sanat koleksiyonculuğu da dahil olmak üzere birikmiş kültürel ve sosyal sermayeyle ilintilendiren çalışmalarına aşina olmak gerekmiyor. George Caleb Bingham’a ait “Verdict of the People” (Halkın Kararı) başlıklı yağlı boya tablonun Başkanlık devir teslim töreni için St. Louis Art Museum’dan ödünç alınmasına yönelik girişim ihtilaflara sebep oldu. Resmin ödünç verilmesine karşı yürütülen imza kampanyası amacına ulaşamazsa, 19. yüzyılın ortalarında Amerika’da seçim sonuçlarının açıklanmasını resmeden tablo yemin töreninin ardından yeni Başkanın vereceği yemek davetini süsleyecek.
Son olarak, sanat grevi çağrısının imzacılarının “kültürel seçkin tabakanın” “kalantorları” olduğu doğru değil. İmzacılardan biri ve aynı zamanda bir sanat eylemcisi olarak şunu söyleyebilirim: Mr. Jones’un 20 Ocak’ta gerçekleşecek sanat grevini “içi boş bir radikallik gösterisi” olarak tanımlaması ya yeteri kadar araştırma yapmadığını ya da gerçekleri kasten abarttığını gösteriyor – bunun teslimiyetçi bir yargı olduğuna hiç kuşku yok. Sanat gerçekten de Jones’un iddia ettiği kadar aciz ve önemsizse, ve dayanışma sağlamanın bir anlamı yoksa, belki de Jones yanlış bir meslek seçmiştir.
Gregory Sholette, 9 Ocak 2017
İş Yok, Okul Yok, Alışveriş Yok
Müzeler. Galeriler. Tiyatrolar. Konser Salonları. Atölyeler. Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluşlar. Sanat Okulları.
Kepenkleri Kapatın.
Sokağa Çıkın. Arkadaşlarınızı Alın. Direnin.