Efsane kahramanı genç ölmeyi göze alır, çünkü ölümle kutsanıp büyütülen hayatı, ölümsüzlüğe kavuşacaktır; anlatı da, onun ölümü kabullenişinin telafisidir. Arap masallarında, özellikle de Binbir Gece Masalları’nda hikâye anlatmanın temel saiki, teması ve bahanesi, başka bir anlamda da olsa, ölümü alt etmeye yönelik bu stratejidir. Hikâye anlatıcılar, ölümü engellemek ve herkesin sessizliğe gömüleceği o kaçınılmaz ânı geciktirmek için gecenin geç vaktine kadar anlatmayı sürdürürler. Şehrazat’ın hikâyesi, cinayeti umutsuzca ters çevirme girişimi, ölümü varoluş döngüsünden çıkarmak için geceler boyu süren bir çabadır. Sözlü ya da yazılı anlatılar sayesinde ölümden korunma fikri, bizim kültürümüzde dönüşüme uğramıştır. Yazmak günümüzde fedakârlıkla, hayatın feda edilmesiyle ilişkilendirilir; yazmak, benliğin bile isteye imha edilmesidir ve yazarın günlük hayatında zaten vuku bulduğu için kitaplarda temsil edilmesi gerekmez. Eskiden esere, ölümsüzlük bahşetme görevi verilirdi; şimdiyse eser öldürme hakkını, yazarının katili olma hakkını elde etmiştir.
Language, Counter-Memory, Practice içinde, çev. Donald Bouchard ve Sherry Simon (New York: Cornell University Press) s. 117. [Yakında İletişim Yayınları sanathayat dizisinden yayınlanacak Aforizmalar: Sanat–Hayat başlıklı derlemeden]