Meksika’nın Devrimci Sokak Sanatı

 

Yescka, “Sokaklar sahip olabileceğim en güzel galerilerdir”

 

Meksika’nın devrimci sanat konusunda uzun bir tarihi vardır. Özellikle Rivera, Orozco ve Siqueiros, 20. yüzyıl başlarında, Meksika’daki devrim sırasında yaptıkları mürallerle tanınırlar. Bu sanatçılar kamusal alanlara boyadıkları başyapıtlarla “Meksika halkıyla kamusal ve anlaşılır bir diyalog” kurmayı amaçlamışlardır.

Bugün, Meksika’nın güneyindeki Oaxaca eyaletinde yeni bir sokak sanatının tohumları atılıyor. Oaxaca City’de gezerken sokaklarda görebileceğiniz eserlerin niteliği gerçekten etkileyici. Eserlerin çoğu, yapıldıkları mekânları güzelleştirmekten öte, keskin siyasi yorumlar içeriyor. Önlerinden geçen insanlara, hem Oaxaca’nın hem de genel olarak Meksika’nın vahim sorunlarını hatırlatıyorlar: siyasi baskı, ezici yoksulluk, göç sorunu, yerlilerin maruz kaldığı tehditler, çevreye verilen zarar, gibi. Duvar resimleri aynı zamanda bu sorunlarla ilgili çözümlere işaret ediyor ve insanlara harekete geçmek için ilham veriyor.

 

 

 

Bir Hareketin Doğuşu

Her yıl okullar yaz tatiline girdiğinde Oaxaca’daki öğretmenler ücretlerinin artırılması ve okullarda daha iyi imkânların sağlanması talebiyle greve gider; 1981’den beri devam eden bir gelenek bu. Fakat 2006 yılının Haziran ayında valilik grevi sona erdirmek için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermiyle donanmış binlerce polisi öğretmenlerin şehir merkezindeki protesto kampına gönderdi. Olaylarda çok sayıda insan yaralandı.

Öğretmenlere karşı uygulanan bu şiddet karşısında insanlar merkezî hükümeti protesto etmek üzere sokağa döküldü. Dağıtılan kampın yerine hemen yenileri oluşturuldu ve kolektif kararların alınması için genel meclisler kuruldu. Şehrin birçok mahallesinde polisin ve paramiliter güçlerin girişini engellemek üzere barikatlar kuruldu. Göstericiler, geniş kesimlere bilgi aktarmak için ana-akım radyo kanallarını ele geçirdi.

Bu dönemde sokak sanatı da bilgi paylaşımını ve harekete desteği sağlayan bir unsur olarak hayli yaygınlaştı. Ancak Ekim ayında şehrin kontrolünü yeniden ele geçirmeleri için Oaxaca’ya binlerce federal polis gönderildi. Oaxacalı öğretmen Emilio Alonso Fabián, Esteban Zurita López ve Amerikalı bağımsız gazeteci Brad Will öldürüldü. Şehir merkezinde Vali Ruiz Ortiz’in katil olduğunu ilan eden graffitiler yayıldı.

Kasım ayının sonuna gelindiğinde şehir merkezindeki kamplar ve barikatlar federal polis tarafından dağıtıldı, öğretmenlerin işgaline böylece son verildi. Öğrenciler aylarca işgal ettikleri bir üniversite kampusunu boşaltmak zorunda kaldı. Bazı göstericiler polis tarafından kaybedildi, işkence gördü.

 

 

 

 

 

Birkaç aylığına protestolar duruldu, ama 2007 yılının Mayıs ayında, okulların kapanmasına yakın, Oaxaca’da merkezî hükümete karşı başlayan gösterilerle birlikte sokak sanatı da pıtrak gibi çoğaldı. Oaxaca doğumlu ünlü şarkıcı Lila Downs, 2009’da yayınlanan Protest Graffiti Mexico: Oaxaca adlı kitaba yazdığı sunuşta, o dönemde canlanan sokak sanatı hareketi hakkında şöyle diyordu: “Baskılar devam ederken, semboller daha da güçlenir...”

 

 

 

Birçok sanatçı birlikte çalışmaya, kolektifler kurmaya başladı. Yescka’nın da üyesi olduğu Oaxaca Devrimci Sanatçılar Meclisi (ASARO) 2006 ayaklanması sırasında kurulmuştu. Protestolar sırasında afiş ve pankart hazırlayan Rosario ve Roberto, yine protestolarda faal olan mimar ve graffiti sanatçısı Yankel’le birlikte 2007’de Lapiztola adlı kolektifi kurdu (kolektifin adı, “kurşun kalem” anlamına gelen lápiz ile “silah” anlamındaki pistola kelimeleriyle yapılan bir oyuna dayanıyor.)   

Sonuçta gazete, dergi, matbaa veya radyo istasyonu gibi mecralar kapatılabilir, ama sokak sanatçıları aynı şehri paylaştıkları insanlarla diyaloğa girmekte nispeten serbesttirler. Graffitinin üzeri kapatılsa bile, ortaya başka birinin boyayabileceği boş bir tuval çıkar. 

 

 

 

Jen Wilton’ın 3 Ekim 2014’te ROARMAG’de yayınlanan The rise of revolutionary street art in Oaxaca başlıklı yazısından kısaltılarak çevrildi.

 

müralizm, sokak sanatı, sanat ve direniş, Diego Rivera