Kalabalıkların Dönüşü: Red Wedge Dergisinden, Yeni Sayısı İçin Sanatçı ve Eleştirmenlere Çağrı

25/12/2016 / skopbülten

 

Neoliberalizmin yol açtığı en temel kültürel hadiselerden biri, kapitalizmin atomizasyonu ve parçalanması oldu – büyük işyerlerinin ölçeği muazzam küçüldü, sendikalar devreden çıkarıldı, kolektif sosyal politika fikrinin kendisi geçmişe havale edildi. Endüstriyel kapitalizmin çoktan azaltmış olduğu mesafeler artık (kimileri için) tamamen ortadan kalkmış görünüyordu. Herkes, sosyal medya, küresel ekonomi vs. üzerinden birbirine bağlanacaktı – ama cesur yeni kimliklere öncülük eden bireyler olarak. İnsanların kendi kendilerini kurmalarını öngören bu liberal ütopya karşısındaki yegâne tehdidin, “İslamcı” teröristler ve kayıp bir geçmişe olan bağlılıkları olduğu söyleniyordu. Fakat bu ırkçı anlatı, tabii ki doğru değildi.

Gelgelelim, geçmişte kaldığı ilan edilen kalabalıklar geri dönerek, Avrupa ve ABD’nin her yerinde egemen politik kurumları şaşkınlığa uğrattılar. Kalabalıkların sol cenahtaki tezahürleri şimdiye kadar elle tutulur bir karşı-anlatıda birleşmeyi başaramadı. Bu da, politika ve estetik alanındaki boşluğun neoliberal sağ merkezle dolmasına sebep oldu; bütün bu süreçler, ABD’de Donald Trump’ın seçim zaferinde ve durmadan yüreklendirilen neo-faşist hareketlerde, Avrupa’da aşırı sağ ve neo-faşist partilerin yükselişinde somutluk kazandı.

 

 

Bu gelişmelerin sanat, edebiyat ve kültür üzerinde de derin etkileri oldu – özellikle de radikal sol kanattan sanatçılar açısından. İçinde bulunduğumuz bu alacakaranlık, Walter Benjamin’in şu sözlerini aklımıza getiriyor:

 

İnsanlığın kendine yabancılaşması öyle bir boyuta ulaştı ki, kendi yıkımını en büyük estetik haz olarak yaşayabiliyor. Faşizmin estetize ettiği politika, böyledir. Komünizmin buna cevabı, sanatı politikleştirmektir.

 

Red Wedge dergisinin bir sonraki matbu sayısı Rus Devrimi’nin 100. yılına denk geliyor. Bu sayı için, aşağıda yer verdiğimiz sorulardan bazılarına yanıt arayan makale, yazı, kitap/sergi eleştirisi, kısa öykü, şiir, görsel sanat, karikatür vs. türündeki çalışmalarınızı bize göndermeye çağırıyoruz:

Kendi içine kapalı sanat dünyası ve zayıf düşmüş avangardı açısından, kalabalıkların dönüşü ne anlama geliyor? Anti-kapitalist bütünlüklerin estetiği nedir? Günümüz neo-faşistlerinin estetiği nedir? Rus Devrimi’nden, ve Devrim’in yazarlarıyla sanatçılarından, çağdaş sanat ve kültürle ilgili ne gibi dersler çıkarabiliriz? Meksika Devrimi gibi, kilit önem taşıyan başka devrimlerden çıkarılacak dersler neler olabilir? İspanya, İtalya, Almanya, işgal altındaki Fransa gibi yerlerde yürütülen anti-faşist mücadelenin estetik boyutu nasıldı? Hem militan bir anti-faşist direniş inşa etme hem de neoliberal kapitalizme karşı başka anlatılar oluşturma çabasında, sınıf ile diğer kimlikler arasındaki estetik ilişkiler nelerdir? Sanat ve edebiyat tarihinin kalabalıkları –Zola, Courbet, Brecht, Rivera– bugün sosyalist bir sanat için bize nasıl yol gösterebilir?

Dosya başvuruları için son tarih 30 Mart 2017’dir. Gönderileriniz ve sorularınız için şu adrese yazabilirsiniz [email protected].

Red Wedge dergisi sayfasındaki çağrı metninden kısaltılarak çevrilmiştir. [EG]

sanat-politika, sanat ve direniş, avangard