Guggenheim’a Karşı Yeni Protesto Furyası

12/11/2014 / skopbülten

5 Kasım 2014 akşamı G.U.L.F. (Gulf Ultra Luxury Front) eylemcileri New York’taki Guggenheim Müzesi’nde bu yılki beşinci protesto gösterilerini gerçekleştirdiler. Amaçları, Abu Dhabi Guggenheim inşaatında çalışan işçilerin istismarına yeniden dikkat çekmekti. Müzenin devasa orta boşluğuna sallandırdıkları dokuz metre uzunluğundaki pankart “Geri Sayım” başlıklı yeni kampanyalarını duyuruyordu. Pankartın üzerinde “Emek İstismarını Durdurun / Abu Dhabi Guggenheim’a Geri Sayım” yazıyordu. İki eylemci pankartı müzeye bir bebek arabasının içinde soktular. Açarlarken ellerindeki yaftayı gören bir kadın güvenlik görevlisi bunun müzedeki Zero: Countdown to Tomorrow, 1950s-60s [Zero: Yarına Geri Sayım, 1950’ler-60’lar] başlıklı serginin bir parçası olup olmadığını sordu. Onlardan “evet, öyle” cevabını alınca yürüyüp gitti. Ancak pankart en üst kattan aşağıya sallandırıldıktan birkaç dakika sonra, zemin kattaki iki güvenlik görevlisi tarafından ucundan çekilerek indirildi. Her ne kadar pankarta el konsa da, eylemcilere dokunan olmadı; ellerini kollarını sallayarak müzeden çıkıp gittiler.

 

 

G.U.L.F’ı da içine alan sanatçı ve direnişçi koalisyonu Gulf Labor [Körfez Emeği] tarafından düzenlenen “Geri Sayım”, henüz tamamlanan bir başka kampanyanın peşi sıra geliyor. Ekim’de sona eren “52 Hafta” isimli bir önceki kampanya boyunca, aralarında Hans Haacke, Thomas Hirschhorn ve Andrea Fraser gibi sanatçıların da bulunduğu bireyler ya da kolektifler her hafta emek sorunu üzerine yeni bir ‘iş’ üreterek, Batılı kültür ve eğitim kurumlarının Abu Dhabi şubelerine ait inşaatlarda çalışan göçmen işçilerin insanlıkdışı yaşam ve çalışma koşullarını protesto ettiler; bu kurumların Körfez ülkelerindeki hak ihlallerine göz göre göre duyarsız kalmalarını kınadılar.

Yine geçen yıl, Şubat’ta, Guggenheim’da İtalyan Fütürizmi sergisinin açıldığı hafta sonu  G.U.L.F üyesi kırk kadar eylemci müzeyi işgal edip pankartlar asmış, bildiriler dağıtmıştı. Occupy Museums ve New York Üniversitesi içinden bir grubun da onlara desteği karşısında, aralarında Guggenheim’ın direktörü Richard Armstrong’un da bulunduğu müze yöneticileri eylemcilerle buluşup görüştü ve onlara “soruna eğilecekleri” sözünü verdi.

O sıralarda bir şeylerin değişeceğine dair umut belirmişti. Art in America dergisi G.U.L.F. üyesi iki sanatçı, Nitasha Dhillon ve Amin Husain ile bir söyleşi yayınladı.[1] Husain, “bir anlamda şimdiden kazanmış sayılırız” diyordu. Bir koalisyon oluşturup, kırk kişiyi toplayıp, 25 dakika boyunca Guggenheim’ı işgal etmek az şey değildi. Üstelik bu sayede müzenin medyayı kullanma mekanizmasını ele geçirip, sorun üzerine kamusal bir tartışma başlatmak mümkün olmuştu. Fischer ise “biz sanatçıyız, bu da sanat adına bir kazanım” diyordu. “Sanatla siyasetin birbirinden ayrı olduğu zırva; tüm sanat siyasidir. Birçok insan piyasanın tercih ettiği içi boşaltılmış estetikten söz ediyor. Sanırım bu eylemlerle biz yeni bir gerçekliğe yönelen bir sanat pratiği önermiş oluyoruz.”

Ancak görüşmenin sonrasında Guggenheim’dan hiçbir ses çıkmadı. Gulf Labor’ın katılımcılarından New York Üniversitesi profesörü Andrew Ross, yeni kampanya “Geri Sayım”a desteğini geçtiğimiz günlerde şöyle açıkladı: “Yanıt almayınca ne yaparız? Baskıyı artırırız”.

“Geri Sayım” doğrudan Guggenheim’ı hedef alan bir dizi protesto eyleminden oluşacak. Nitekim pankart eyleminden bir sonraki akşam eylemciler müzeye geri döndüler. Bu kez davetli olmadıkları bir davete katıldılar: O akşam Guggenheim Müzesi’nin küresel atılımlarını desteklemek için Dior modaevinin sponsorluğunda bir gala yemeği düzenleniyordu. Her bir masa 75.000 dolara satılmıştı. Şölenin dekoru parlak ışıklarla aydınlatılmış Christian Dior ve Guggenheim logolarından oluşuyordu. Gece kıyafetlerinin içindeki misafirler kadife kordonların ortasından, teşrifatçı ve güvenlikçi güruhunun arasından geçip binanın içine girerlerken, beklemedikleri bir başka grupla karşılaştılar. Yirmi kadar eylemci bir buçuk saat boyunca müzenin önündeki kaldırımda kâh tencere-tava çalarak, kâh slogan atarak (“adınız istismar!”, “şarap ve peynir istismarla iyi gitmez”) bir aşağı bir yukarı yürüdüler. Yemeğe gelenlerin ellerine bildirilerini tutuşturdular. Protestoculardan bir tanesi Guggenheim’ı hedef aldıklarını çünkü “bu tür kurumların işbirlikçi olmalarına karşın, suistimalleri mümkün kılan rollerini inkâr ettiklerini” vurguluyordu.

Bu arada Guggenheim’ın yaşını başını almış, görmüş geçirmiş bir görevlisi kaldırımda biriken meraklılara şöyle diyordu: “Burası özgür bir ülke; onlar kendi işini yapıyor, biz de kendimizinkini”… (NAA)

 

 

 

 

 

protesters unfurl three story banner in guggenheim museum

activists picket guggenheim gala over labor abuses

guggenheim plan renews concerns over labor in abu dhabi

guggenheim müzesinde yine işçi sömürüsü protesto edildi

guggenheim müzesinde işçilere yönelik kötü muamele protesto edildi

gulf labor'ın 52 hafta sürecek protesto maratonu başladı

abu dhabi guggenheim şantiyesinde işçilere uygulanan vahşet şiddete dönüştü1470

frank gehry'nin müşfik diktatör sevdası

 



sanat ve direniş, Occupy Museums, Hans Haacke, Gulf Labor