Mimarlık, ürettiği “mega” projelerle günümüz ekonomik sisteminin motoru. Aynı zamanda toplumsal, ekonomik ve kültürel alanda yarattığı anlamlar ve örgütlediği ilişkilerle hatırı sayılır bir iktidar alanına sahip. Bu nedenle mimarlık üretim mekanizmalarının içerik ve sınırlarını, hâkim ideolojilerin ve piyasanın manipüle ettiği ekonomik değerler oluşturuyor. Bu anlamda mimarlık, ekonomik değeri yüksek büyük ölçekli nesneler üreten bir hizmet ve uzmanlık alanı. Bu büyük ölçekli nesnelerin üretim mekanizmaları içinde yer alan birçok insanın kişisel değerleri de, kendilerine dikte edilen kimliklere indirgenmiş durumda. Mimarlık hizmetinin bilgi ve araçlarını edinmiş kişiler, mimar, mühendis, tasarımcı, müteahhit, gayrimenkul danışmanı vb.; daha temsilî düzeyde ise yetkili bir imza, pazarlama aracı bir yüz, bir etiket... Mimarlığı talep eden ya da mimarlığın muhatap aldığı kişiler ise kullanıcılar, müşteriler, işverenler... Mimari nesnenin ekonomik değerlerle işlevlendirilmiş, anlamlandırılmış üretim mekanizmaları içinde tüm bu kimlikler, zorunlu ekonomik bağlar ve güç ilişkileriyle birbirlerine bağlı olarak birarada duruyor. Mimarlık hizmeti, ihtiyaçlar ve arzular arasında, kâr-zarar hesapları ve pazarlıklarla büyük bir organizasyon. Bu organizasyonun ekonomik risklerini göze alan baş kahramanlar ise inşaat şirketleri ve yatırımcılar. Mikro ölçekte, çoğunlukla resmî olarak varlıklarını ispatlayabilecekleri bir kimlikleri bile olmayan inşaat işçileri ise ölüm riskini göze alıyor.
Herkes İçin Mimarlık Derneği (HİM), bu üretim mekanizmalarının tanımları içine hapsolmuş birçok kişi ve kuruma başka bir mimarlık pratiğini ve düşüncesini mümkün kılan kamusal bir aralık yaratmak amacıyla kuruldu. Derneğin yarattığı bu alan, piyasanın ekonomik değerleri açısından bakıldığında sistemin işleyişinde bir arıza olarak görülebilir; amatör, eksik, aksak, mekanize olamamış, ayakları yere basmayan vs. diye nitelenebilir. Farklı bir açıdan baktığımızda ise, imkân tanıdığı karşılaşmalarla, bulutsu bir örgütlenmeye hareket alanı sağlıyor.
Bu örgütlenmenin yaşamsal hareketi içinde, piyasanın üretim mekanizmaları dahilinde tarif edilen özne-nesne konumları, sınırlarından arınmış ve savunmasız olarak baş başa kalıyor. Üretimin neresinde, ne oranda ve nasıl yer alacağınızın dışardan belirlenmediği, bir karar merkezinin ve yaptırımların olmadığı, nihai bir nesnel sonucu her zaman hedeflemeyen bu örgütlenmeye dahil olmak, piyasanın üretim dişlileri içinde kişiselliklerinden arındırılmış, bazen marjinalleşmiş birçok insan için hem özgürlük vaat eden hem de tedirgin edici bir deneyim. Hareketin itici gücünü, henüz ekonomik sistem içinde bir kimlik olarak tanımlanmamış, dolayısıyla bu alanın özgürlüğünü kendiliğinden kullanabilen öğrenciler oluşturuyor.
Herkes İçin Mimarlık Derneği, gönüllü öğrencilerle profesyonellerin biraraya gelerek, kentsel ve kırsal alanları ilgilendiren toplumsal sorulara mimarlık ve tasarım bağlamında yaratıcı cevaplar aradığı bir platform. Dernek, ilgi alanlarını ve çalışmalarının içeriğini, ülke veya dünya gündeminde öne çıkan konulardan ya da derneğe iletilen çağrılar arasından belirliyor. Yeniden işlevlendirme, onarım ya da sıfırdan inşa yoluyla kamusal değerleri gözeten projeler üretiliyor; aynı zamanda farklı yaş ve mesleklerden insanlarla, öğrenci ve çocuklarla atölye ve etkinlikler düzenleniyor. Çalışmaların gerekliliklerine uygun olarak açık çağrılar yaparak ya da davetler yoluyla konu hakkında ilgili kişi ve kurumlarla iletişime geçilerek katılımcı süreçler oluşturuluyor. Çalışmalar, katılımcılar arasında karşılıklı sorumluluğa ve iş bölümüne dayalı ilişkilerle yürütülüyor. Gönüllülük esasına göre çalışan derneğin idari, lojistik, proje ve atölye giderleri, üye aidatlarından, bağış ve sponsorluklardan karşılanıyor.
Derneğin e-posta adresine iletilen her çağrı, ortak bilgi havuzu içinde tüm üyelerle paylaşılıyor. Dernek üyeleri hangi çalışmaya dahil olmak istediklerine kendileri karar veriyor ve oluşan ekipler haberleşme, tartışma, bilgi paylaşımı için farklı ortamlarda biraraya gelerek, yapılacak üretimin planlaması, organizasyonu, kurulacak işbirlikleri gibi konuları tartışarak projeyi olgunlaştırıyor. Projelerin üretim sürecinde, bu işleyiş şemaları karşılaşılan yeni durumlara göre değişiyor. Herkes ilgi duyduğu konuyla heyecanının ve enerjisinin yettiği kadar ilgileniyor.
Dernek “Mimarlık kimin içindir?” sorusuna “Herkes için” cevabını veriyor; mimarlığı hem herkesin ortak bir değeri yapıyor hem de hiç kimsenin tek başına ya da toplumsal bir sınıf olarak sahip olamayacağı bir değere yükseltiyor. Ekonomik bir getirisi olmayan kamusal bir amaç için ortaya konan gönüllü emek ve mesleki bilgi de bir “iyilik” ya da “bağış” olarak tanımlanamıyor. Bu anlamıyla, gerek kişisel deneyim ölçeğinde, gerekse kamusal ölçekte soru soran ve farklı yaşam ve üretim biçimlerinin potansiyellerini arayan, alternatif üretim biçimleri ve ortaklıkları tartışan, toplum yararını gözeten ve kamusal değerler yaratabilen, kariyer tanımları dışında kişisel inisiyatif alanları açabilen, üretim süreçlerine yönelik bazen cevaplanamaz soruların peşine düşebilen eleştirel bir hareket ortaya çıkıyor.
Karşılıklı ilişkiler kurarak üreten, bilgi paylaşan herkes bu hareket içinde hem kendisi, hem de “anonim” bir hiç kimse. Mimarlık hem herkesin yaşamsal hareket alanı, hem de hiç kimsenin. “Ağaçlar, dereler, gökyüzü kimin” diye soran bir çocuk şarkısına, “tanrının, Atatürk’ün, belediyenin” vb.[1] gibi cevaplar veren çocukların olduğu bir toplumda ekonomik değer ve mülkiyet sınırları dışında bir mimarlık düşünmek, bunun araçlarını ve koşullarını yaratmak elbette zor. Dernek bu anlamda gökyüzünün hepimizin olduğu gerçeğini hatırlatan bir hayal...
Ayşe Temizel Ortaokulu Kütüphanesi
Ayşe Temizel Ortaokulu Kütüphanesi
Mobil Büro
Kadın ve Çocuk Mekânları II
Kadın ve Çocuk Mekânları II
Ovakent Uygulama Atölyesi
http://herkesicinmimarlik.org/
http://herkesicinmimarlik.org/blog/
https://www.flickr.com/photos/herkesicinmimarlik/albums/