Fütürizm ve Proletarya Sanatı

Natan Altman, Rus Devrimi’nin ilk yıllarında faal olarak Sovyet hükümetiyle işbirliği içerisinde çalışan sanatçılar arasındadır. Maleviç, Puni gibi sanatçılarla beraber hükümet tarafından Ekim Devrimi’nin birinci yıldönümü kutlamalarını düzenlemekle görevlendirilmiştir. 1918 senesinde Tatlin’in başkanlığını yürüttüğü Halk Eğitim Komiserliği Görsel Sanatlar Bölümü’ne giren Altman 1920’de, yine Tatlin ve Maleviç’le beraber Sanat Kültürü Enstitüsü’ne (INKHUK) üye olmuştur. Aşağıdaki metin, 1918 senesinde Iskusstvo kommuny [Komün Sanatı] dergisinin ikinci sayısı için kaleme alınmıştır. Altman, metne yazdığı önsözde “fütürizmi gündelik anlamda, sanattaki her tür sol eğilimi kapsayacak şekilde kullandığını” belirtir.[1]

   

 

Altman’ın Ekim Devrimi’nin birinci yıldönümü kutlamaları için hazırladığı Uritsky Meydanı (Petrograd) düzenlemesi

 

Daha yakın zamana kadar “bürokratlar” ve “tatlı su sanatçıları”ndan başka takacak lakap bulamadıkları bizleri Sovyet hükümetiyle beraber çalıştığımız için “kültür basınının” çeşitli yayınlarında yerden yere vuran sanat çevreleri ve kimi şahıslar, şimdi bizim yerimizde olmaya can atıyorlar.

Ve işte böylece, isçilere yük olmaktan başka hiçbir işe yaramadığı söylenen ve “proletaryanın sanatı” olma iddiasına “şaka” gözüyle bakılan fütürizme karşı bir kampanya başlatıldı.

Peki bu gerçekten bir şaka mıydı?

“Sessizlerin seslerini duyurabilmesi” için neden dünyanın yarısını etkisi altına alan bir devrimin gerçekleşmesi ve koskoca bir senenin proletarya yönetimiyle geçmesi gerekiyordu?

Neden fütürizmden başka Ekim Devrimi’ne yoldaşlık eden olmadı?

Fütürizmi proletaryaya yaklaştıran, yalnızca dışsal bir devrimci coşku, eski formlara yönelik bir tiksinti midir?

Onlar bile fütürizmin tüm eski bağları koparan ve bu anlamda sanatı proletaryaya yaklaştıran devrimci bir sanat olduğunu teslim ediyorlar.

Bizlerse fütürizmle proletarya yaratıcılığı arasında çok daha derin bir bağ olduğu hususunda ısrarlıyız.

Sanat meselelerinde çömez olanlar bir işçinin elinden çıkma her karalamayı, işçilerin resmedildiği her posteri proletarya sanatı olarak görmeye meyillidirler.

Kahraman bir işçi figürü, kırmızı bayraklar ve münasip bir slogan ... sanat cahilleri için ne kadar da cazip bir saydamlığa sahiptir böylesi bir imge. Ve işte tam da bu yüzden, bu çarpık anlayışla mücadele etmek ne kadar elzem. 

Parti’ye girip, sorulduğunda üyelik kartını gösterebilen bir Karayüzler[2] mensubu ne kadar komünistse, proletaryayı resmeden sanat da o kadar proleterdir. 

Proletaryanın ürettiği diğer her şey gibi proletarya sanatı da kolektivist olacaktır.

Bir sınıf olarak proletaryayı diğer sınıflardan ayıran ilke budur.

Kolektivizm ilkesinden anladığımız, bir eserde birden fazla sanatçının eli olması değil, tek bir yaratıcı tarafından meydana getirildiği halde eserin kolektivist temeller üzerine inşa edilmiş olmasıdır. 

Devrimci fütürist sanatın herhangi bir eserini ele alalım. Nadide eserler ya da resimlerde birbirinden kopuk sahneler görmeye alışık olanlar böylesi bir eser karşısında şaşkına döner; neresinden tutacaklarını, nasıl anlamlandıracaklarını bilemezler. Ve gerçekten de, tek bir öğesini çıkardığınız anda resim tüm anlamını yitirir. Çünkü fütürist bir resmin her bir unsuru anlamını diğer unsurlarla birlikteliğinden alır. Sanatçının ona atfettiği değeri ancak diğerleriyle biraradayken kazanır.  

Fütürist bir resim müşterek bir yaşam sürer.

Proletaryanın tüm yaratıcılığı bu ilke üzerine kuruludur.

Bir işçi yürüyüşünden tek bir yüz seçmeye çalışın.

Bu yürüyüşü, tek tek insanların geçişi olarak canlandırmaya çalışın – delilik etmiş olursunuz.

Tüm güçleri, tüm anlamları birlikteliklerinden gelir.

Eski sanatın, etraftaki gerçekliği resmeden bir sanatın eserleri hangi esaslar üzerine kurulurdu?

[Bu eserlerdeki] Nesneler münferit bir yaşam mı sürer? Onları birarada tutan, harici bir edebi içeriktir; ya da başka türlü bir içerik. İşte bu yüzden herhangi bir öğesini kesip atsanız bile eski bir resim olduğu gibi kalır; hiçbir değişiklik geçirmez. Kadeh aynı kadeh olarak kalır; bir figür, tıpkı bütünden kesilip çıkarılmadan önce yaptığı gibi dans etmeye ya da kös kös oturmaya devam eder.

Nevský Prospekt’deki [Petrograd’ın ana caddesi] insanları birarada tutan neyse, eski sanatta eserlerin öğelerini birarada tutan da odur. Dışsal bir sebepten ötürü, kazara biraraya gelirler ve aynı şekilde en kısa zamanda kendi yollarına giderler. Her biri kendisi içindir; hepsi ayrı kalmak ister.

Tıpkı eski, kapitalist dünya gibi, eski sanatın eserleri de bireysel bir yaşam sürerler.

Yalnızca fütürist sanat kolektivist temeller üzerine kurulmuştur.

Yalnızca fütürist sanat proletaryanın sanatıdır. 

 

Futurism and Proletarian Art



[1] Russian Art of the Avant-garde: Theory and Criticism 1902-1934, çev. ve der. John E. Bowlt (New York: The Viking Press, 1976), s. 161. Susan Buck-Mors, Dreamworld and Catastrophe: The Passing of Mass Utopia in East and West (Cambridge: MIT Press, 2000), s. 141.

[2] 20. yüzyıl başlarında Rusya’da faaliyet gösteren Çarlık yanlısı faşist hareket. Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra ortaya çıkan faşist hareketler arasında Karayüzler’in mirasına sahip çıkanlar olmuştur – ç.n. Kaynak: Jacob Langer, Corruption and the Counterrevolution: The Rise and Fall of The Black Hundred, doktora tezi, Duke University Department of History, 2007. 

Fütürizm