Britanya ve ABD vatandaşı olan, Ukrayna asıllı milyarder Len Blavatnik, kültür ve eğitim kurumlarına yaptığı bağışlar nedeniyle Britanya’nın en cömert hayırseveri olarak tarif ediliyor, ancak Blavatnik’in Oxford Üniversitesi’ne yaptığı bağışın ardından üniversitenin önde gelen siyaset kuramı hocalarından birinin istifa etmesi üzerine, bağışların arka planıyla ilgili tartışmalar artmış durumda.
Blavatnik, Oxford Üniversitesi bünyesinde kendi ismini taşıyacak bir siyasal bilgiler bölümünün açılması için 75 milyon sterlin bağışta bulunmuştu, üniversitenin tarihinde görülmüş en yüksek bağıştı bu. Fakat geçtiğimiz hafta, siyasal bilgiler ve kamu yönetimi hocalarından Bo Rothstein’ın istifa etmesi üzerine, Blavatnik’in Donald Trump’ın başkanlık törenini yürüten komiteye 1 milyon dolar bağışta bulunduğu ortaya çıktı.
Blavatnik adına konuşan bir temsilci, yapılan bağışın 1901 yılından beri başkanlık törenlerinin düzenlenmesinden sorumlu olan komiteye verildiğini, iş adamının hiçbir zaman Trump’a bağışta bulunmadığını ifade etti. Ancak, yozlaşma konusunda uzman Rothstein, istifa mektubunda, söz konusu bağışı “akıl almaz ve sorumsuzca” sözleriyle tarif ediyordu.
Rothstein, Guardian gazetesine yaptığı bir açıklamada, istifa kararı üzerine yüzlerce destek mesajı aldığını söyledi ve şunları ekledi: “Blavatnik’in adını taşıyan bir siyasal bilgiler ve kamu yönetimi bölümünün başkanı olmayacağım, çünkü söz konusu şahsa meşruiyet ve itibar kazandırmak gibi bir niyetim yok. 1 milyon dolar hayli yüksek bir meblağ. Benim kitabımda Donald Trump’ın başkanlık törenine bağışta bulunuyorsanız Donald Trump’ı destekliyorsunuz demektir.”
ABD ve Britanya vatandaşı olan Blavatnik’e bu yıl hayırseverlik faaliyetleri için nişan verilmişti. Ancak, Putin Rusya’sıyla olan bağlantıları ve ticari faaliyetlerinin arka planıyla ilgili tartışmalar, özellikle de kendi adını taşıyan binalar söz konusu olduğunda, yaptığı bağışların eleştiriye konu olmasına sebep oldu. Blavatnik’ten aldığı bağış karşılığında ismini binalara vermeyi vaat eden tek kurum Oxford değil: Tate Modern de, “eşi görülmemiş” sözleriyle tarif ettiği bir bağışın ardından, yeni açılan ek binalarından birine iş adamının ismini verdi. Victoria & Albert Müzesi de yeni giriş salonuna onun adını vermeyi planlıyor.
Rothstein’ın istifa mektubundan önce de Oxford Blavatnik’ten para aldığı için eleştiriliyordu. İki sene önce bağışları eleştiren bir grup aydın Blavatnik’in üniversiteye yaptığı bağışı açık bir mektupla kınayarak Oxford’u “itibarını ve prestijini Putin’in yandaşlarına satmaktan vazgeçmeye” çağırmıştı.
Oxford’un, Len Blavatnik’in adını taşıyacak yeni siyasal bilgiler bölümü “mimari bir facia” olarak niteleniyor
Blavatnik, BP’yle ortaklık kurarak Rusya’daki en büyük petrol şirketlerinden biri olan TNK-BP’yi oluşturan AAR konsorsiyumunda yer alan oligarklardan biriydi. Konsorsiyumun adındaki A harflerinden biri, Blavatnik’in ABD vatandaşı olduktan iki sene sonra, 1986’da kurduğu ve hâlâ yatırımları için kullandığı Access Industries’i temsil ediyor. Access şirketi, Sovyetler’in çökmesinden sonra Rusya’daki enerji ve alüminyum grupları dağılınca burada yatırım yapmaya başlamıştı. TNK-BP’nin hisseleri, yaşanan bazı ihtilaflar sonucunda, 2013 yılında Putin’in katıldığı bir anlaşmayla Rus devlet petrol şirketi Rosneft’e satılmıştı.
Blavatnik 2011’de 3,3 milyar dolar karşılığında Warner Music şirketini satın alarak müzik endüstrisinin en güçlü adamlarından biri haline geldi. İki sene sonra Warner, Parlophone’u satın alarak David Bowie ve Coldplay gibi sanatçı ve grupları da bünyesine kattı. [EG]
Kaynak: www.theguardian.com