Paris’teki Marian Goodman Gallery, 9 Aralık 2016-19 Ocak 2017 tarihleri arasında Gordon Matta-Clark’ın işlerini sergiliyor. Gordon Matta-Clark sergisi, yaklaşık 20 yıldan bu yana Paris’te düzenlenen en kapsamlı Matta-Clark sergisi.
1943 yılında doğan ve 35 yıllık kısa hayatına mimarlık ve sanatı tanımlayan çerçeveleri aşan işler sığdıran Matta-Clark, Şilili sürrealist sanatçı Roberto Matta ile ABD’li sanatçı Anne Clark’ın oğlu. Çalışmalarına 1970’li yıllarda başlayan Matta-Clark, New York’ta sanatçılar tarafından yönetilen bir müşterek mekânın ve FOOD adındaki bir restoranın da kurucularından. Mimarlık eğitimi almış olan ve ABD dışında Paris, Cenova, Berlin ve Antwerp gibi Avrupa kentlerinde de işler üreten Matta-Clark, daha çok mekâna müdahale, yerleştirme ve performans kapsamına giren işleriyle tanınıyor.[1]
1971, Gordon Matta Clark FOOD Restoranında
Sanatçı, yaşamı boyunca, Paris’e farklı sebeplerle pek çok defa gidiyor. ABD’de Cornell Üniversitesi’nde 1962-1968 yıllarında mimarlık okurken, Paris’e gidip Sorbonne Üniversitesi’nde bir yıl Fransız edebiyatı okuyan, daha sonra da yıllar içinde defalarca şehre giden Matta-Clark, 1975 yılının Eylül ayında Paris’te en önemli işlerinden birisi olan Conical Intersect/Konik Kesişim’i gerçekleştiriyor.[2] Hem yarışma projesi süreci, hem mimari anlayışı, hem de inşa edildikten sonra (1977) doğurduğu tepkilerle hayli tartışma yaratmış Centre Pompidou çağdaş sanat müzesi ve kütüphane binasının hemen yanında yer alan, ve o yıllarda Paris’in Les Halles Bölgesi’ndeki dönüşümün bir parçası olarak yıkılacak 17. yüzyıldan kalma iki binada, yıkımdan hemen önce yaratıyor Konik Kesişim’i. Bu binalar bugün ayakta olsalardı, serginin gerçekleştiği Marian Goodman Gallery’den sadece birkaç yüz metre uzakta ve galerinin bulunduğu yapı adasının hemen arkasında olacaklardı. Konik Kesişim’i belgeyelen fotoğrafçı ve video yapımcısı Marc Petitjean’ın video belgeseli, sergide 16mm’lik film formatında yer alıyor. Petitjean’ın filmi, Paris sokak hayatını, Les Halles yıkımlarını, inşa edilmekte olan Centre Pompidou’yu, ve Matta-Clark’ın işini yaratma sürecini belgeliyor.
Centre Pompidou inşaatı ve 27-29 Beaubourg adresindeki binalar. Fotoğraf: Marc Petitjean
Centre Pompidou inşaatı ve 27-29 Beaubourg, Konik Kesişim binanın cephesinde yapım aşamasında. Fotoğraf: Marc Petitjean
Konik Kesişim. Fotoğraf: Marc Petitjean
Konik Kesişim. Fotoğraf: Marc Petitjean
Gordon Matta-Clark, Sous-sols de Paris/Paris’in Yeraltı başlıklı filminde (1977), Notre Dame ve Carmelite mahzen mezarlarında, Denfer Rochereau’daki katakomblarda, Palais Garnier’in temelindeki geçitlerde izleyenleri rehberli bir tura çıkartıyor. Sergide, Paris’in Yeraltı filminin karelerinden elde edilmiş büyük boy fotoğraf baskılarının yanında New York’ta ürettiği Walls/Duvarlar (1972) ve Graffiti Photoglyph (1973) fotoğraf serileri, Day’s End/Günün Sonu (1975) ve City Slivers/Şehir Kıymıkları (1975) başlıklı filmler, ve Cut Drawings/Kesilmiş Çizimler, Arrows/Oklar, Energy Forms/Enerji Formları, Energy Rooms/Enerji Odaları adlı çizim dizileri sergileniyor. Oklar, Enerji Formları ve Enerji Odaları, Gordon Matta-Clark’ın ölümünden sonra keşfedilen çok sayıdaki not defterinde bulunmuş çizimlerden oluşuyor ve Fransa’da ilk defa sergileniyor. Şüphesiz serginin en heyecan verici parçaları da bunlar.
Oklar
Enerji Odaları, Fotoğraf: H. Cenk Dereli
Graffiti Photoglyph, Fotoğraf: H. Cenk Dereli
Paris’in Yeraltı filminden
Daha önce New York’taki David Zwirner galerisinde açılmış olan “Enerji ve Soyutlama” adlı serginin kataloğunda, Gordon Matta-Clark’ın çizimlerini detaylı bir şekilde incelemek mümkün.[3] Briony Fer, katalog için yazdığı sunuş metninde, ağaçların, Matta-Clark’ın işlerinde baştan beri odaklandığı temalardan olduğuna dikkat çekiyor: Cherry Tree/Vişne Ağacı (1971) yerleştirmesi ve Tree Dance/Ağaç Dansı (1971) performansında olduğu gibi. Matta-Clark’ın çizimlerinden birinin yanına karaladığı ve kataloğa adını veren ifadeler (The Beginning of Trees and the End), bu yüzden hiç de raslantısal değil.
Briony Fer, Matta-Clark’ın farklı araçlarla üretilmiş farklı temalardaki bu çizimlerden çok sayıda üretmiş olmasını, “kâğıt mimarlığı” olarak adlandırılan mimari çizim üretiminden ayırıyor. Ona göre Matta-Clark’ın bu yoğun üretimi, kâğıt üstünde yaratılanların, mimarlık pratiğinde yaratılanlardan daima daha radikal ve ilgi çekici olmasıyla bağlantılı.[4] Sürrealistlerin otomatik çizimlerini hatırlatan bu çizimler, onlara bakanın yorumuna oldukça fazla alan bırakıyor. Anlatmak için değil, anlamlar düşlemeyi kışkırtmak için kâğıt üzerine bırakılmış izler bunlar. “Ağaçlar” serisinde Matta-Clark’ın çizdiği ağaçlar, keçeli ve mürekkepli sıradan kalemlerle, oldukça hareketli çizgilerle yaratılmış. Mimari terimlerle ifade etmek gerekirse bazıları plan, bazıları görünüş olarak çizilmiş gibi duruyor. Desenlerin bazıları hayli renkliyken, kimileri de beyaz kâğıt üzerine siyah ve gri mürekkeple çizilmiş. Renkler kayboldukça ağaçlar mistik kaligrafik betimlemelere benzemeye başlıyor.
Eğer “mimari çizim” olarak adlandırılacak bir çizim dili olduğunu kabul edersek, Matta-Clark’ın çizimleri arasında bu dile en çok benzeyenler, “Kesilmiş Çizimler” serisi. Çizim aletlerinin yardımıyla çizilmiş bu kontrollü çizimler, sadece kâğıt üzerine kalemle çizilmiş desenleri değil, çok sayıda ve farklı nitelikte kâğıt katmanının üst üste dizilip kesilmesi sonucu oluşturulmuş işleri de içeriyor. Kesiğin temsili olan bir çizim değil, doğrudan kesme eylemiyle yapılan, gölgelendirme ve farklı kalınlıklarda çizgilerle derinlik ve doku izlenimi yaratmak yerine, malzeme ve yöntem sayesinde doğrudan derinlik ve doku yaratan bir çizim tekniği uygulanmış bunlarda. Çizme ve oyma eylemleri ile desen ve heykel kavramları arasındaki sınırlar muğlaklaşıyor.
“Enerji Odaları”, tam dörtgen olarak çizilmemiş olsalar bile bir çerçeve hissi yaratan koyu renkli ve kalın izlerin tanımladığı alanların ortasında kalem, fırça, mürekkep, boya gibi farklı araçlarla yaratılmış desenleri içeriyor. Mimari diyagramlarla benzerlikler taşıyan bu çizimler, detaylarında plan düzlemindeki mekansal tasvirleri çağrıştırıyor. Ama hiçbir çizgi, bir odanın mimari çiziminde bulunabilecek herhangi bir figürü taklit etmeye çalışmıyor.
“Enerji Formları”, “Enerji Odaları”nın dinamikliğini, sınır çizen çerçevelerin dışına çıkartarak tekrarlıyor. Başlangıç noktalarından kâğıdın sınırlarına doğru yayılan farklı kalınlıktaki kesintili ya da sürekli çizgiler, sanki kâğıt yüzeyinde görünmez bir katmandaki izlerin üzerinden geçiyor. Ölçek çizgileri gibi görünen ancak herhangi bir boyutsal referans vermeyen figürleri, parantez ya da çerçeve içine alınmış kelimeler gibi görünen ama hiçbir anlam ifade etmeyen çizgileri anlamak için göz kâğıt yüzeyinde birdenbire her şeyi anlamlandıracak bir gizli şifrenin izini sürüyor.
Kesilmiş Çizim, 1974
Enerji Odaları, 1974
Enerji Formları
“Oklar ve Vektörler”, farklı renk ve kalınlıktaki kalemlerin çizdiği, sürekli ve kesintili çizgi ve oklardan oluşuyor. Matta-Clark’ın arkadaşı, dansçı Trisha Brown dans notasyonlarına benzettiği bu çizimlerle dans etmeyi düşünmüş olsa da vazgeçiyor. Çizimler burada, boşluğun içinde dansa tercüme edilecek bir dizi bedensel hareketi değil koreografinin bir formu olarak beyaz kâğıt üzerinde kalemlerin hareketlerini, yani yalnızca eylem sırasında eylemin kendisini işaret ediyor.
“Kaligrafi” serisi, yazıymış gibi görünen çizgilerden oluşuyor. Düz beyaz kâğıt ya da nota çizgilerine sahip sayfalara çizilmiş bu desenler yeni bir alfabe kurmaya çalışırken, çizgileri iten kuvvetleri ve çizgiler arası boşlukları da farklı renkli çizgilerle vurgulayarak, yazının en derin köklerini yeniden görünür kılıyor. Nota kâğıtları üzerine çizilmiş desenler nota satırlarına yazılmış yazılarla nota yazımında kullanılan ölçü çizgilerini harmanlıyor. Çalınabilecek bir yazı ya da okunabilecek bir müzik hissi yaratan, ama her ikisi de olmayan bir dil yaratma çabasıyla üretilmiş gibiler.
Gordon Matta-Clark’ın çizimleri, mimarlık eğitimi sırasında öğrendiklerine bir tepki olarak yapıldıklarını düşündürüyor. Mimarlıkta diyagramlar, plan, kesit ve görünüş çizimleri bir yapının ne olduğunu tercüme etmek için kullanılırken, onun çizimleri herhangi bir şeyi betimlemekten oldukça uzak.
*
Rambuteau Metro’sunun çıkışında, tam da 27-29 rue Beaubourg binalarının eskiden olduğu yerde kırmızı ışıkta bekliyorum. Sol tarafımda Centre Pompidou, renkli tesisat borularının kapladığı cephesiyle sokağa hükmediyor. Önümden akan arabaları izliyorum. Gözlerim, Marc Petitjean’ın video belgeselinde arabalarının içinden merakla Centre Pompidou inşaatını ve Konik Kesişim’i yaratmak için inşaatın yanındaki binanın yan cephesinde dört metre çapında dairesel bir delik açmaya çalışan, işçi kıyafetleri giymiş insanları izleyen Parislileri arıyor.
Yazının Çizimi, H. Cenk Dereli
[3] Bkz. Gordon Matta-Clark:The Beginning of Trees and the End, Drawings and Notebooks (David Zwirner Books, 2016). Briony Fer’in sunuş metniyle başlayan kataloğun Ağaçlar, Kesilmiş Çizimler Defteri, Kesilmiş Çizimler, Enerji Odaları, Enerji Formları, Oklar ve Vektörler, Oklar Defteri ve Kaligrafi başlıklı bölümlerinde Gordon Matta-Clark’ın işlerine yer veriliyor; ayrıca Sarah Sze ve Jessamyn Fiore’nin söyleşileri ve Jessamyn Fiore’nin metinler bulunuyor. https://davidzwirnerbooks.com/product/gordon-matta-clark-the-beginning-of-trees-and-the-end
[4] Gordon Matta-Clark: The Beginning of Trees and the End.