Artnewspaper’ın haberine göre, önümüzdeki yıl Venedik Bienali’nde Vatikan’ın kendine ait bir pavyonu olacak. Papalığın Bienal’deki pavyonunda hangi eserlerin veya sanatçıların yer alacağı henüz açıklanmadı; fakat bu yılın başlarında İtalya’daki La Stampa gazetesinin verdiği bilgiye göre, dünyanın farklı bölgelerinden sanatçılara İncil’in Tekvin kitabını konu alan eserler sipariş ediliyor.[1]
Normalde her ülkenin kendine ayrılmış “ulusal” bir pavyonda temsil edildiği Venedik Bienali’nde bir “Katolik pavyonu” oluşturma fikri yeni değil; bu konu ilk defa 2009’da gündeme gelmiş, ama çeşitli sebeplerle ertelenmişti. O dönem Vatikan’ın Kültür Bakanı olan Gianfranco Ravasi, “kilisenin, duvarları dışında, estetik açıdan takdir görmek istediğini, Venedik Bienali’nde yer alacak bir Vatikan sergisinin Katolik dünyası için bir model teşkil edebileceğini” söylemişti. Ravasi, İncil temalı eserlerin Vatikan’ı temsilen bir çağdaş sanat bienalinde yer almasının içerdiği risklerin de farkındaydı: “Neye kalkıştığımızın farkındayım. Bizim sergimiz devam ederken, başka bir pavyonda örneğin mastürbasyon yapan gençlerin tasvir edildiği bir Son Akşam Yemeği sahnesinin sergilenme ihtimali var. Ama bugün herkese hitap eden bir şeyler bulmak mümkün.” Ravasi, Bienal’in “Hıristiyan sanatı” için bir “piyasa” yaratmasını da ümit ediyordu.[2]
Venedik Bienali’nde açılacak Vatikan pavyonu, Batı sanatının kilise vesayetinden kurtularak özerkliğini tesis ettiği süreci de bir anlamda ters çeviriyor; artık çağdaş sanat da, asırlar öncesinde olduğu gibi, kardinallerin gözetimi ve himayesi altında üretilebilecek – ama bu kez, Hıristiyanlığın mabetlerini süslemek için değil, Vatikan’a bir pazar oluşturmak için. [silent lotus – EG]