Bu tez çalışması, müşterekleştirme pratiklerini, Gezi Parkı protestolarının ardından çeşitlenen mahalle forumları ve işgal deneyimlerine odaklanarak ele almakta; müşterek alanların savunusu ve buna bağlı olarak gelişen yeni yaratıcı aktivizm pratiklerini Kadıköy'den bakarak incelemektedir. Gezi deneyiminin ardından Kadıköy'de beliren Caferağa Dayanışması ve Mahalle Evi 'yeni' aktivizm pratiklerine örnek oluşturmaları nedeniyle çalışmanın birincil referans noktasını oluşturmaktadır. Bu tez çalışmasının temel savı, Caferağa Dayanışması ve Mahalle Evi üzerinden teorik ve saha çalışmaları verilerine dayanarak geliştirilen aktivizm okumasının, mahalle ile birlikte düşünüldüğünde, mekânın içerdiği anlamlar, sınırlar, iktidar ilişkileri, kültürel pratikler ve politik ilişkilenmeler arasında gidip gelen karmaşık ve kırılgan bir ilişkiyi barındırmasıdır.
Mahalle idari ve yönetsel sınırların çok dışında, yaşayanların gündelik deneyimleri, anlatı ve öyküleri ile şekillenen; bunun yanında eşitsiz ilişkileri de barındıran yer, mekân ve uzam arasında şekillenen bir birliktelik olarak karşımıza çıkar. Aktivizm ise, aktivist olmak ve aktivizm yapmak gibi iki farklı kutup arasında gidip gelmeyi içeren kolektif sürecin kendisini anlatır. Dolayısıyla bu çalışma aktivizm ve mahallelik ilişkisini "mahalleli aktivizmi"nin imkânlarını düşünerek tartışırken, Caferağalı aktivistlerin mekân ve mahalleyi anlamlandırma; aktivizmi tanımlama öykülerine odaklanmıştır. Buna bağlı olarak tezde, karşıt-kamusallıklar, topluluklar, kent mekânı ve müşterek alanlar, mahalle ve aktivizm ilişkisi ele alınarak tartışılmıştır.[1]
Yazar: Hande Gülen
Danışman: Doç. Dr. Begüm Özden Fırat ; Prof. Dr. Ali Akay
Yer Bilgisi: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sosyoloji Anabilim Dalı / Genel Sosyoloji ve Metodoloji Bilim Dalı
Türü: Yüksek Lisans
Yılı: 2016
[1] Bu metin, tezin Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nde yayınlanan özetinden alınmıştır.