Bu tez, çağdaş sanat mekânlarının taşındıkları kentsel bölgelerdeki topluluklar tarafından nasıl algılandıklarını, çevreleriyle kurdukları ilişkileri; bu bölgelerin dönüşümünde oynadıkları rolü inceler. İnceleme, İstanbul'un Tophane bölgesinde 2011 ve 2013 arasında yürütülen alan araştırması üzerine temellendirilmiştir. Tophane bölgesinde yer alan özel mülkiyetli çağdaş sanat galerileri örnek olay incelemesi olarak ele alınmıştır. Ayrıca bu tez, bölgenin tarihini ve günümüz özelliklerini, burada var olan sosyal grupları derinlemesine ele alarak sanat mekânlarının bu bölgedeki varlığının yarattığı sosyal gerilimler ve hoşnutsuzluk üzerine yoğunlaşır. Amaç bu gerilimlerin nedenlerini derinlemesine kavrayarak hem evrensel 'Dünya Şehri' paradigmasıyla hem de İstanbul'un kendine has bağlamıyla ilişkilendirmektir. Bu çerçevede, sosyal gerilimler hem küreselleşen şehirlerde giderek belirginleşen kozmopolitan-yerel ikiliği içinde hem de, son yıllarda İstanbul'un sosyal yapısı ile ilgili tartışmalarda sıklıkla bahsi geçmiş ve ülkenin siyasi yaşamında önemli yer tutmuş olan laik-İslamcı ikiliği içinde tanımlanır. Bu kimliklerin nasıl kesiştiği ve ayrıştığı; çağdaş sanat mekânlarının bu ikiliklerin neresinde durduğu, üzerinde durulan tartışma konusudur. Tophane son yıllarda çok hızlı dönüşüm geçiren bir bölge olmuştur. Özel mülkiyetli sanat galerilerinin bu muhitte konumlanması, bahsi geçen kentsel dönüşüm sürecinin bir parçası olarak yorumlanabilir. Ancak, sanat galerilerinin ya da belirli bir 'sanat zümresinin' herhangi bir bölgeye gelişinin kentsel dönüşümü hızlandıran bir olgu olduğunu varsayan kuramların önerisinin aksine; Tophane, sanat galerilerinin açılmasının dönüşüme karşı hissedilir bir halk tepkisine yol açtığı ve bu kurumların toplumsal öfkenin hedefi haline geldiği özgül bir durumu temsil eder.[1]
Yazar: MURAT BOROVALI
Danışman: PROF. DR. AYŞIN CANDAN
Yer Bilgisi: Yeditepe Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Antropoloji Anabilim Dalı
Türü: Doktora
Yılı: 2015
Dili: İngilizce