Bu araştırma, kentlerin son küreselleşme dalgasından nasıl etkilendiklerini, geçirdikleri evrimi ve zaman içinde oluşturdukları kültürel ekonominin kazandığı önemi incelemektedir. Kültürün, yerel, ulusal ve küresel temelde ekonominin ayrılmaz bir parçası haline gelişinden beri, farklı konular gündeme gelmektedir. Yirminci yüzyılın son çeyreğinden bu yana, kentlerin gelişimi ve refahında kültürün yeni bir ekonomik değer haline gelişine bağlı olarak, büyük çaplı kültür sanayileri ve yaratıcı sanayiler ortaya çıktı. Kültür ve yaratıcılığa dayalı ekonomi bir kent için yaşamsal öneme erişirken bazı kentler, egemen hale gelen ekonomi ve kültürleriyle stratejik olarak gelişti. Küresel dünyanın çekirdeğini oluşturan kentler çeşitli dönüşümlere uğradı. Kültür politikaları, giderek daha fazla artan ölçüde, kültür aracılığıyla gerçekleştirilen kentsel yenilenme konularını göz önüne almaktadır. Buna bağlı olarak yerel kültürlerin, yerel ve uluslararası platformda pazarlanması ön plana çıkmaktadır. Yaratıcı kent olgusu kültür gündeminde sıkça tekrarlanmaktadır. Kentlerin pazarlanmasında kültür temelli stratejiler önem kazanmakta ve Avrupa Kültür Başkenti Programı ya da Olimpiyat Oyunları gibi uluslararası projelerle güçlendirilmektedir. Tüm çabalar kentler için bir sembolik ekonomi yaratmak ya da bunu güçlendirmek adınadır; ve kültür, bir kentin gerek ekonomik gerekse kültürel dünya haritasındaki yerini desteklemek için geniş çapta kullanılmaktadır.[1]
Özgün Başlık: Cities in the globalized world: A view from the cultural perspective
Yazar: İpek Çankaya
Danışman: Yrd. Doç. Ayşegül Güçhan
Yer Bilgisi: Yeditepe Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Güzel Sanatlar Anabilim Dalı
Türü: Yüksek Lisans
Yılı: 2008