1970’li yılların sonunda küresel piyasalardaki durgunluk ve beraberinde kapitalist sistemde yaşanan krizin etkilerinin azaltılması ve bir yeniden yapılandırma süreci olarak tariflenen neoliberalizm, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 1980’li yıllardan itibaren etkisini göstermektedir. Neoliberal politikalar; devletin ve kent yönetimlerinin yapısından, kentleşme/planlama politika ve yaklaşımlarına, kent mekânından toplumsal yapılara kadar yaşamın her alanında süregiden bir değişim ve dönüşüme sebep olmaktadır. Neoliberal süreçte, planlama alanı ile ilişkili çeşitli yapılarda yaşanan değişim ve dönüşümlerin anlaşılması meslek alanının geleceği açısından önemli görülmektedir.
Şehir planlama, niteliği gereği kamu ve toplum yararını esas alan bir kamu hizmetidir. 1980’li yıllarla birlikte, neoliberal politikaların etkisiyle planlamanın itibarsızlaştırıldığı, kamu yararının göz ardı edildiği uygulamaların arttığı, meslek alanının daraltıldığı yönündeki görüşler özellikle eleştirel düşünürler tarafından sıklıkla dile getirilmektedir. Günümüz dünyasında kapitalist kentler yalnızca metalaştırmanın gerçekleştiği alanlar olmanın ötesinde, bizzat kendileri yoğun olarak meta haline dönüş(türül)mektedir. Sermaye bakışıyla kent mekânları üretim, dolaşım ve tüketim ilişkilerinin düzenlendiği alanlar olmanın yanı sıra sermaye birikim süreçleri açısından ve değişim değerleri bağlamında önemli bir konumda görülmektedir. Bu anlamda, şehir planlamanın temel ilkesi ve esası niteliği taşıyan kamu yararı, kentsel müdahaleler ekseninde tartışmalı bir konu haline gelmektedir.
Her alanda olduğu gibi planlama alanında da yönetim yapıları ve politik karar verme süreçleri karmaşık bir yapıya sahiptir. Ulusal ve yerel politik süreçlerin daha iyi anlaşılması ve analiz edilmesine yönelik çalışmalar 1960’lı yıllardan itibaren farklı yaklaşımlara sahip araştırmacılar tarafından sürdürülmektedir. 1980’li yıllarda geliştirilen ve geçmiş yaklaşımların bir sentezi niteliğini taşıyan kentsel rejim teorisi ilerleyen dönemlerde, kentsel politikanın işleyişinin açıklanmasında sıklıkla başvurulan kuramsal yaklaşımlardan biri haline gelmiştir. Kentsel rejim analizi, yerel düzeyden yararlanılarak daha geniş ölçeklerdeki politika süreçlerinin anlaşılmasını amaçlamaktadır. Bu çalışmada amaçlanan ise, bir kırılma noktası olarak 1980 yılından itibaren kentsel politika süreçlerinde yaşanan değişimi, kamu yararı açısından tartışmalı kentsel müdahaleler üzerinden kentsel rejim analizi yöntemi yardımıyla anlamaya çalışmaktır.
24 Ocak (1980) kararlarıyla neoliberal politikaların etkisi altına giren Türkiye’de, söz konusu politikaların kent mekânına yansımasının nitelik ve nicelik açısından en yoğun görüldüğü yer İstanbul’dur. Türkiye’de planlama alanını ilgilendiren yasal düzenlemeler, basında geniş yer tutan, kamu yararı açısından dava konusu edilen, kamu-özel sektör işbirliği içinde yürütülen, doğal, kültürel, tarihi, sosyal vb. zararlara yol açan İstanbul’daki tartışmalı kentsel müdahale süreçleri, merkezi ve yerel seçim süreçleri ile birbirinden farklılaşan siyasi dönemlerin yapısı çalışmada ele alınan başlıca konulardır. Tüm bu araştırma süreci boyunca elde edilen veriler ve ön bulgular ışığında, Beyoğlu kent merkezinin politika süreçlerindeki önemi ortaya çıkmıştır. Bu doğrultuda çalışmada, İstanbul’daki kentsel rejim değişiklikleri Beyoğlu örneği üzerinden analiz edilmektedir. Seçim dönemleri ve seçim sonuçlarına ilişkin yapılan değerlendirmeler sonucunda, 1980 sonrası için İstanbul kentsel yönetimlerinin 3 farklı dönemde ele alınabileceği ortaya konmuştur. Söz konusu dönemler, 1980-1990 dönemi, 1990-2000 dönemi ve 2000 sonrası dönem olarak belirlenmiştir. 2010 sonrası dönem ise, planlama alanını ilgilendiren önemli yasal ve kurumsal düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ve özellikle İstanbul’da büyük ölçekli, tartışmalı kentsel müdahalelerin açıklanması/başlatılması açısından diğer dönemlerden ayrı bir özellik göstermektedir. Buna göre, Beyoğlu kentsel sit alanından, başlangıç yılları dikkate alınarak, dört dönem için sırasıyla Park Otel, Cercle d’Orient, Tarlabaşı Kentsel Yenileme, Taksim Meydanı Yayalaştırma ve Topçu Kışlası tartışmalı kentsel müdahaleleri seçilmiştir. Söz konusu kentsel müdahale süreçleri, yerel yönetişim modelinin bileşenleri olan gündem, koalisyon, kaynakların mobilizasyonu ve işbirliği şeması çerçevesinde analiz edilmektedir. Çalışmada, 1980-2016 yılları arasında yaşanan İstanbul’daki kentsel rejim değişiklikleri ortaya konmaktadır. Bunun yanında, tartışmalı kentsel müdahaleler üzerinden kamu yararı kavramının içeriğine ilişkin değerlendirmelere yer verilmektedir.
Yazar: Seçil Özalp
Danışman: Prof. Dr. Gülden ERKUT
Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Şehir ve Bölge Planlama Programı
Türü: Doktora
Yılı: 2017
Bu teze YÖK Ulusal Tez Merkezi sayfasından ulaşıldı. Tamamını okumak için bkz. istanbul.pdf