Rembrandt'ın nadire kabinesi, Amsterdam
Tarihi evlerin müzelere dönüşümü, sadece müzecilik alanında yeni bir araştırma alanı değil, aynı zamanda mimarlık disiplini için de yeni bir konudur. ‘Ev Müze’ teriminin ‘ev’ ve ‘müze’ olarak bileşenlerine ayrılması, ve bu terimlerin kazandığı anlam, mimarlık disiplininde yeni bir tartışma yaratma gücüne sahiptir. Fiziksel bir barınma birimi olmasının yanında ‘ev’, ev sakinlerinin kişiselleştirebilecekleri ailevi ve ‘evcil’ bir mekan olarak da yorumlanabilir. Öte yandan ‘müze’, tarihyazımı, estetik ve temsiliyetle ilişkili konuları yansıtan çağdaş bir kurum olarak yorumlanmaktadır. Müzelerin kökeni olan ‘nadire kabineleri’ veya ‘merak odaları’ ise ev müzelerle olan kavramsal yakınlığı nedeniyle yeniden değerlendirilmektedir. Ev müzeyi yeni merak odası olarak yorumlamak, ‘ev’, ‘eve dair’, ‘müze’ ve ‘ev müze’ kavramlarını yeniden tartışmaya açmak, merakın nesnesi olan kavramları ve mekansal oluşumları görünür kılan mekansal dönüşümün potansiyellerini ortaya çıkaracaktır. Bu mekansal dönüşüm mimari anlatım araçları üzerinden temsil edilmiştir. Ev müze üzerine bütüncül bir tartışma yapabilmek amacıyla, seçilen örnekler ve bunların mimari anlatımları incelenmiştir.[1]
Tezin yazarı: Aslıhan Günhan
Danışman: Prof. Dr. Ayşen Savaş
Yer bilgisi: Orta Doğu Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Mimarlık Bölümü
Türü: Yüksek Lisans
Yılı: 2011
Sayfa sayısı: 124
[1]Bu metin, tezin Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nde yayınlanan özetinden alınmıştır.