/ Tezler / Bir Modernite Olgusu Olarak Hızın Sanatta Gösterimi

 

Natalya Gonçarova, Bisikletçi, 1913.

 

Fiziksel bir gerçeklik olarak insan ediminden bağımsız doğada var olan hız, modernite süreçleriyle beraber ulaşımdan iletişime, iş bölümünden üretime, siyasetten sanata hayatı hemen her koldan etkileyen toplumsal bir olguya dönüşmüştür. Batı’da Endüstri Devrimi’nin ürettiği yeni teknik gelişmelerle doğrudan deneyimlenebilir hale gelen hız, eş zamanlı olarak sanat yapıtlarının da konusu olmaya başlamıştır.

Modernitenin bir sonucu olarak hızın sanatta gösterim biçimlerini Batı sanatından seçilmiş örnekler üzerinden incelemeyi amaçlayan bu çalışma, dört bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde çalışmanın ana izleğini oluşturan “hız” kavramının etimolojik ve tarihsel kökeni açıklanmıştır. İkinci bölüm, modernizm öncesi dönemde, teknik olarak henüz hayata nüfuz etmemiş olmasına rağmen, hız algısının sanatta nasıl gösterilmiş olabileceğine ilişkin bir değerlendirmeyi içermektedir. Üçüncü bölümde fotoğrafın icadının ardından, hareketin gözün algılayamayacağı evrelerinin dondurulup kaydedilmesiyle başlayan görsel sürecin erken 20. yüzyıl sanatındaki karşılığı ele alınmıştır. Günümüz düşünürlerinden Paul Virilio’nun hız kuramı üzerine temellenen dördüncü bölümde ise Virilio’nun teknoloji, militarizm, dolaşım, kent, iktidar ve tekno-kültür kavramlarını üzerinden geliştirdiği dromoloji kuramı, güncel bir örnekle ilişkilendirilerek tartışılmıştır.[1]

 

Yazar: Gül Cevahir Altun

Danışman: Prof. Dr. Uşun Tükel

Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Tarihi Anabilim Dalı

Türü: Yüksek Lisans

Yılı: 2015

 



[1] Bu metin, tezin Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nde yayınlanan özetinden alınmıştır. Tezin tamamına https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jsp sayfasından ulaşabilirsiniz.

tez tanıtımı